MUHAMMED (AS) IN AHLAKINDAKİ SÜNNETLER
Peygamber (as) ın günlük hayatta hareket tarzı kısaca şöyle idi:
Allah Rasûlü daima hayalı ve edepli davranırdı.
Bir yere varınca kimsenin kalkmasını istemez, neresi boşsa oraya otururdu.
Ayak ayak üstüne atıp gururla oturmayı sevmezdi.
Yürürken kibirli ve sallanarak yürümezdi. Allah O’ na “Böbürlenerek yürüme!” diye emretmişti.
Az yer, az uyur ve yerinde, yeterince konuşurdu.
Gönlü zengindi, affetmeyi severdi. Kimseyi incitmez ve kimsenin hatasını yüzüne vurmazdı.
Pasiflikten korkaklıktan nefret ederdi.
Hz. Aişe’ ye peygamber (as) ın ahlakını sordular, şöyle cevap verdi: – “Saiz Kur’an okumuyor musunuz? O’ nun ahlakı Kur’an’ dan ibaretti.”
Kur’an’ da O’ nun ahlakından şöyle bahsedilmiştir:
- “Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.” (Kalem:4)
- “And olsun O, çok şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe: 128)
- “And olsun O, sizin için güzel bir örnektir.” (Ahzab: 21)
- “Onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba ve katı yürekli olsaydın. Hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi.” (Al-i İmran: 159)
Görülüyor ki O’ nun ahlakını Cenab-ı Allah övmüştür.
Allah Rasûlü şöyle dua etmiştir:
- “Allah’ ım! Yaratılışımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzelleştir.” (Seçme Hadisler:
10/3)
Bir hadislerinde de:
- “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyurmuştur. (Age: 10/2)
Allah Rasûlü genç yaşta zulme, zalime ve ahlaksızlığa karşı Hılf’ul-Fudul cemiyetine üye olmuştur.
Muhammed (as) peygamber olmadan bile öyle bir hayat yaşamıştır ki, Muhammed’ülEmin (Güvenilir Muhammed) lakabını almıştır. Herkes O’ na güvenmiştir.
Allah Rasûlü güzel ahlakı ve güzel ahlaklılığı övmüştür:
- “En hayırlınız ahlakça en güzel olanınızdır.” (Seçme Hadisler: 11/6)
- “Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlak sahibi olmaktır.” (Age: 27/31)
- “Kalbi dürüst olmadıkça kulun imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz.” (İbn-i Hanbel: 3/198) buyurmuştur.
Allah Rasûlü haya sahibiydi; hayalı ve edepli davranmamızı isterdi. Şöyle derdi:
- “Dört şey peygamberlerin sünnetindendi:
Hayalı olmak,
Koku sürünmek,
Nikah kıymak,
Misvak kullanmak.” (Ramuz el-Ehadis: 68/12)
- “Haya imandandır.” (Seçme Hadisler: 51/66)
- “Haya hayır getirir.” (Age: 67/67)
- “Hayası olmayanın imanı yoktur.” (Age: 53/69)
- “Kötülük bir yerde bulunursa, mutlaka onu çirkinleştirir; haya bir şeyde bulunursa, onu mutlaka güzelleştirir.” (Age: 55/71)
Allah Rasûlü gururlanmayı, kibirli olmayı sevmezdi. Şöyle buyururdu:
- “Çalım satarak yürüyene Allah kıyamet gününde rahmet nazarı ile bakmaz.” (Riyaz’üs-
Salihın: 618)
- “Size cehennemlik olanları haber vereyim mi? Onlar; onursuz, sağa sola yalpalayan kibirli kimselerdir.” (Seçme Hadisler: 78/6)
- “Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” (Age: 79/8)
- “Kibirli ve kendinde olmayan bir şeyle övünen kimse cennete giremez.” (Age: 86/22) Peygamber (as) kendisine “Allah’ ın kulu” denmesinden çok hoşlanır; Abdullah, Abdurrahman gibi isimleri severdi.
Peygamber (as) a bir kadın gelmişti. Heyecandan titriyordu. Peygamber (as) ona:
- “Ne diye heyecanlanıyorsun? Ben Melik değilim, Kureyşli kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.” demiştir.
Bir günde peygamber (as) ın elini öpmek istemişti bir Sahabi. Peygamber (as) ın ona cevabı şu oldu:
- “Yabancılar krallarına böyle yapar. Ben kral değilim. Ancak Allah’ ın kulu ve peygamberiyim.”
Ebu Hureyra (ra) şöyle der:
- “Bir gün elindeki yükü alıp taşımak istedim. Bana vermedi ve şöyle dedi:
- “Bir şeyi sahibinin taşıması daha doğrudur.” ”
Bir yolculuk sırasında yemek hazırlanıyordu; herkes bir şeyler yaparken O da: “Bende odun toplayayım” demiş, odun toplamıştır.
Haset etmeyi peygamber (as) sevmezdi. Bundan kaçınmayı öğütlerdi:
- “Hasetten kaçınınız. Çünkü ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi, hasetde iyilikleri mahveder” buyurmuştur. (Riyaz’üs-Salihın: 1600)
Rasûlallah Allah’ tan başkasından korkmazdı.
Hz. Ali (ra) şöyle der: “Bedir de savaş şiddetle devam ederken biz bazen peygamberin arkasına sığınıyorduk, O hep en önde olurdu ve hepimizin en cesuru idi.”
Huzeyfe (ra) da şöyle nakleder:
- “Peygamber (as) bize: “Bana Müslüman olduğunu söyleyenlerin adlarını yazın getirin” dedi.
Hendek savaşı devam ediyordu. Bin beş yüz kişinin adını yazıp getirdim. Rasûlallah şöyle dedi:
- “Biz bin beş yüz kişi iken hiç korkar mıyız?”
Peygamber (as) iki yüzlü ve yalancıları asla sevmezdi.
- “İnsanların en fenası, birine ayrı, diğerine ayrı görünendir.” derdi. (Seçme Hadisler: 101/49)
Bir hadislerinde de: “Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söyler, yazık yazık ona!” buyurmuştur. (Age: 41/52)
Rasûlallah kimseyi kırmaz ve incitmezlerdi.
Sahabenin ifadesine göre son günlerinde: “Kimi incitmişsem gelsin benden hakkını alsın.” demiştir.
“Kimseyi hoşuna gitmeyen şeyle azarlamazlardı” (Ramuz el-Ehadis: 548/9)
“Kaba ve yüksek sesle konuşanlardan hoşlanmazlardı. Kişinin sesini kısmasını severdi.”
(Age: 560/12)
Hareket tarzındaki sünnetler nelermiş?
- Hayalı ve edepli davranmak.
- İnsanların kendisi için ayağa kalkmasını istememek.
- Kibirlenip gururlanmamak.
- Az yemek, az uyumak, az konuşmak, yeteri kadar konuşmak.
- Kimseyi incitmemek, hatasını yüzüne vurmamak.
- Kur’an ahlakı ile ahlaklanmak.
- Doğru dürüst yaşayıp, insanların güvenini sağlamak.
- Kendi işini kendin görmek, başkalarına yük olmamak.
- Mahlukattan değil, Allah’ tan korkmak.
- İki yüzlülükten ve yalandan kaçınmak.
- Kaba, kırıcı olmamak, kimseye ad takmamak ve hoşlanmayacağı adla çağırmamak, azarlamamak.
- Kaba ve yüksek sesle konuşmamak sünnettir.