MEZHEPLE TARİKAT AYNI MIDIR?

Hayır, mezhep ayrı, tarikat ayrıdır. Ama mezhepler gibi tarikatlar da bugünün insanının yol bulmasında önemi büyüktür.

Bir hocamız: ”İnsan nasıl kendine ense tıraşı yapamazsa, kendi kendine nefsini terbiye edemez” derdi. Demek ki mezhepler gibi tarikat ve tasavvuf da Müslümanlar için bir nimettir.

Bir zamanlar tarikatlara karşı çıkıldı, kötülendi. Hemen sahte şeyler sapık tarikatlar ortaya çıktı. Neler zırvalanmadı ki neler.

Bir zaman İngilizler hak tarikatları yok edemeyince sahte tarikatlar kurdurmuşlardır.

Son zamanlarda tarikatlar olmasaydı insanımız dini nerden öğrenecekti?

Allah rızasının dışında Hint kökenli, İngiliz yapımı mamullerden sahte çakma kimselerden kaçınılmalıdır.

Bugün Allah rızasını güden insanımıza hizmet eden tarikatların yaptığını kimse yapmazdı. Yol bulabilmek, dini doğru ve güzel yaşamak isteyenler için tarikatlar birer okuldur.

Her insanın hatası olabilir, imanı, itikadi ve fıkhi konularda hatalarda olabilir. Bunları ifade eden samimi insanlar, tarikat düşmanı edilmemelidir. Bugün itikat düzgünlüğü önemlidir. Şirkten korunmak önemlidir. Kuran ve sünnet ön planda olmalıdır. İslam kardeşliği esastır. Allah tan beklenilen, istenilen kuldan beklenmemeli ve istenmemelidir. Hangisi olursa olsun önce tafsili iman ve fıkıh bilgileri öğretilmelidir. Peygamber (as):”Fıkıh namazdan önce gelir” buyurmuştur.

Asla biddat işlenmemelidir peygamber(as)’ın yapmadığı şeylerden uzak durulmalıdır.

Müslüman olarak ölme kabirde sıratta ve mahşerde sıkıntıdan kurtulma garantisi verilmez. Allah’ın bir kulu sığınak olarak kabul edilmez.

Kimse, kimseyi uzaktan görmez, halini bilmez. Gayb-ı tek Cenab-ı Allah bilir.

Birileri günahsız, kitabı hatasız kabul edilmez. Peygamberlerin bile”zelle” denilen hataları olmuştur. Hatasız tek Cenab-ı Allah tır.

İnsanın kendisini veya bir başkasını hatasız kabul etmek en büyük hatadır.

Kimse kimsenin günahını taşımaz. Kimse başkalarının günahını taşımaz.

İnsanları yanıltmanın islam dışı telkinde bulmanın vebali aynıdır.

Bizden, bizden değil, sizden demenin İslamda yeri yoktur.

Bakın Cenab-ı Allah ne buyuruyor: ”Dini parça parça edip, gruplara ayrılanlar varya senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir”(En’am:159) bir ayette:

“Dini parçalayanlardan ve bölük, bölük olanlardan olmayın. Bunlardan her fıkra kendilerinden olan ile böbürlenmektedir.”(Rum:32)

Bugünkü durumu fırsat bilelim Rekabet hakka hizmete,  Allah rızasında olmalıdır. Aynı Allah’a inanan aynı Kur’an’dan uyan aynı peygambere rehber edinenler kardeş olmalıdır.

Son olarak; beraber olduğu, bir şeyler öğrendiği kimselerde onun kardeşleridir. Eğer ayrılacaksa zarar vermeden, kötülemeden, kimseyi incitmeden ve günaha girmeden ayrılmalıdır. Ağacın, birkaç kurtlu meyvesine bakıp ağaç odun edilmez. Eğer bir yerde

Kur’an ve sünnete uygun davranılıyorsa,

Orada bid’dat işleniyorsa,

Uyum sağlanamamışsa,

Eşi ile aynı yerde olmak istiyorsa mezhep değiştirebileceği gibi tarikat da değiştirebilir.

Bu konuda iş güzellikle olursa, kimse zarar görmez. Kimsede zarar vermez. Yeter ki anlayış ve iyi niyet olsun.

Son sözümüz şöyle olsun: İkilik yok, birlik var

Yalnız bun da dirlik var,

Yalnız bundadır felah,

Lailahe illallah

Rabbim yanlış yapmaktan, itikat bozukluğundan bid’ad işlemekten Müslümanları korusun

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir