Mezarla ilgili hurafeler

Kabristanlıklar hurafelerle dolu, ölüler dirilerden bir şeyler beklerken, diriler ölülerden çok şey bekliyor. Mezarlıklarda çare aranıyor. Ziyaret edip sevap kazanalım derken, günaha giriliyor. 

Kabirler dua yerleri, namaz kılma yerleri, adak yerleri değildir. Onların beze, çaputa, mersine ihtiyacı yok, Yasine ihtiyacı vardır. 

Mezar taşları hurafelerle dolu, mezar taşında şiirler, fotoğraflar, intikam anıtı haline gelenler, kaynana-gelin çekişmeleri ile dolu. Bazılarında ‘Fatiha’ ya bile yer kalmamış. 

Kabirler İslâm’a uygun değil, yüksek yüksek, masraflı kabirler üzerleri kapalı, yatana ağırlık veren türbeler…

Peygamber (as) Hz. Ali’ye “Putları ve yüksek kabirleri yık!” demiştir. – Müslim,Cenaiz:93 

Kabirde işlenen bazı hurafeleri şöyle sıralayalım:

  • bir kucak mersinle gitmek, çevreyi kirletmek.
  • Mezarlar üzerine oturmak, üzerlerine basmak.
  • Mezarda yatandan bir şey istemek.
  • Mum yakmak, mendil, yazma, çaput bağlamak.
  • Kurban kesmek.
  • Namaz kılmak.
  • Mezar taşını, toprağını öpmek.
  • Para ile Yasin hatm satın almak veya para verip birine okutturmak.
  • Ağlayıp sızlamak.
  • Mezar toprağını büyü malzemesi yapmak. – Mezara büyü yapıp, tahta kaşık saplamak.
  • Bayanların tesettürsüz gitmesi, mezardakine eziyet vermesi… vb.
0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir