MEŞRU İŞ YAPMAYANLA İLİŞKİLERİMİZ
Müslüman, kiminle olduğunu, ne iş yaptığını, yaptığı işin nelere sebep olduğunu bilmek zorundadır.
Hz. Peygamber: “Kişi sevdiği ile beraberdir” der.
Cenab-ı Allah da: “Salihlerle beraber ol” buyurur.
Gene peygamberimiz: Bir şeye sebep olan onu bizzat işlemiş gibidir” der.
Böyle olunca arkadaş iyi seçilecek, kendisiyle iş yaptığımız kimse iyi seçilecek, alış veriş yaptığımız kimse iyi seçilecektir.
Bir insan, evini, dükkanını meşru iş yapmayan birine verirse, aldığı kira helâl olmaz.
Meselâ;
-Müstehcen yayın organları satana,
-Alkoliğe, alkol ticareti yapana, alkol sunana,
-Fuhuş yapan ve yaptırana, fuhuşa sebep olacak, fuhuşa götürecek iş yapana,
-Kumar oynayana, oynatana, mülk kiraya verilirse, alının kira helâl olmaz. Çünkü bu işler insanın, toplumun faydasına olan işler değildir.
Allah bize: “iyilikte yardımlaşın, kötülükte yardımlaşmayın” diyor.
“Ben o işi yapmıyorum, neden günah işlemiş olayım?” denilemez. Sebep olmak, yardımcı olmak, ortam hazırlamakla da insan günaha girer.
Ne yapalım, onun kötü biri olduğunu nereden bilelim? Araştırılacak. Sonradan ortaya çıktıysa ilişkinin kesilme yoluna gidilecektir. Mülkünde hayırlı iş yapılsın istenecektir.
Ayrıca kendi çocuğumuzun kötülüğe sürüklenmesine nasıl gönlümüz razı olmazsa, başkalarının çocuklarını da düşünmek zorundayız. Onların kötü haline de gönlümüz razı olmayacak.
Bir iş iyi ve faydalı yönü ile yapılmayınca, sonuç iyi olmaz. O günahın yansıması olur. Meselâ islâm’da başkalarının iffetine dokunulmayacaktır ki, insanın kendi iffeti korunsun. Yoksa insan yaptığı her olumsuz hareketinin karşılığını mutlaka görecektir.