MESCİD KUŞU SALEBE NEDEN HELAK OLDU?

Medineli Salebe mescidten çıkmaz, beş vakit namazı hep camide kılardı.

            Herkes ona “Mescid kuşu Salebe” derlerdi.              Bir gün Peygamber(as)’a gelerek:

 -Ya Resulullah, ben zengin olmak, ihtiyaç sahiplerini görüp gözetmek istiyorum, beni için dua eder misin?” dedi.

            Peygamber(sav) ana dedi ki:

 -“Ey Salebe, haline şükret. Şükrünü eda ettiğin az mal, şükrünü eda edemediğin çok maldan hayırlıdır.” dedi.

 Salebe isteğinde ısrar etti. İsteğini tekrarladı. Peygamber (as) bunun üzerine:

            -“Ya Rabbi, Salebe ‘ye istediğini ver” diye dua etti.

 Salebe ‘ye Cenab-ı Allah zenginlik verdi. Koyunları oldu. Salebe sabah namazlarına gelmez oldu. Koyunlarının sayısı öyle arttı ki, Medine dışına çıkmak zorunda kaldı. Salebe sadece Cuma namazlarına gelir oldu.  Peygamber (as) Cemaate sordu:

 -“Salebe’yi göremiyorum?” dedi. Onlar:  -“Onun sürüsü çoğaldı, Salebe çok zengin oldu ya Rasulullah” dediler.

 Peygamber(as) çok üzüldü ve “Salebe ‘ye yazık oldu” dedi. Bunu üç defa tekrar etti.

 Zekât ayeti nazil olunca Peygamber(as) Hz. Ali’yi bir arkadaşı ile Salebe’ye gönderdi. Malının zekâtını vermesini istedi.

 Salebe zekatı vermedi “Peygamber benden haraç mı istiyor, mal benim onu ben kazandım” dedi.

 Durum Peygamber (as)’a aynen aktarılınca Peygamber (as) tekrar:

 -Yazık oldu Salebe’ye, yazık oldu” dedi. “Salebe zengin olursam ihtiyaç sahiplerine yardım ederim” sözünü unuttu. Şu ayet nazil oldu:

 -“Münafıklardan bazıları mal sahibi olur zengin olduğu takdirde fakirlere yardım edeceklerine dair söz verirler, Allah onlara mal verip zengin oldukları zaman verdikleri sözü unuturlar. Cahillik edip fakirlerin hakkını vermezler”

(Tevbe 75-77)

 Durumu haber alan Salebe, kendisinden münafık olarak bahsedilince, zekâtını alıp Peygamber (as)’a geldi.

            Peygamber (as) ona:

 -“Senin getirdiğini alamam artık” dedi. Peygamberimizin vefatından sonra Salebe zekâtını halifelere getirdi. Onlarda:

 -“Allah Resulünün almadığını biz alamayız” dediler, almadılar.

 Salebe pişman olmuştu ama iş işten geçmişti.  Kur’an’da mallarınızın da muhtaç ve yoksullar için hak vardır.”(Zariyat:19) buyurmuştur. Zekâtı verilmeyince bir mal, temiz ve helal olmaz. O mal telef olur. Mal sahibi de azap görür.

            İbn-i Abbas(ra) şöyle demiştir:

 -“Zekât vermeyen biri için beş mezar kazıldı, hepsinden yılan çıktı. Beşinci mezara yılanla beraber gömüldü.”

 Zekâtı verilmeyen mal, sahibinin kıyamet gününde boynuna dolanacaktır.

(Al-i İmran:180) +(Buhari, zekat:3)

 Salebe Allah Resulüne verdiği sözünde durmadı. Zekatını vermeyerek Allah’a ve Rasulüne isyan etti. Peygamber (as) için kaba konuştu, saygısızlık etti.

            Bu yüzden 

            -“Salebe’ye yazık oldu”

 -“Salebe helak oldu. Rivayete göre cenaze namazı kılınmadı. Ashaptan olduğu halde kimse onu “Hazreti” demiyor. “Allah ondan razı olsun” demiyor.

 Buradan anladığımız şudur: Terk edilen ibadetler insanı Allah’tan, Peygamberden ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştırır.

 Salebe, namazı terk edenlere ve zekatı vermeyenlere ders olmalıdır.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir