MEDYA İNTİHARI TIRMANDIRIYOR

            Sosyal ekonomik şartların ağırlaşmasıyla ve dini inancın, ahlak anlayışının zayıflamasıyla her geçen gün intihar olayları artmaktadır. Bugün insanımızın büyük bir kesimi boşluktadır. Aile bağları zayıflamış, idealler sönmüş, stresi, bunalımı arttıran olaylar fazlalaşmıştır. Mal, makam, şan şöhret, oyun, eğlence ön plana geçmiştir. İnsanı çıldırtan müzik, sokaklara taşmıştır. Her biri, dibi olmayan karanlık kuyuya benzeyen kötü alışkanlıklar çok yaygındır. Bu yüzden intihar olayları tırmanışa geçmiştir.

            İntiharı tırmandıran en büyük neden medyanın tutumudur. Medyanın haddinden fazla intihar olaylarıyla ilgilenmesi, intihar olaylarını arttırıyor. Verilen haberler adeta ilgi uyandırıyor. İntiharı düşündürüyor, akla getiriyor. Tepesi atan, canı sıkılan dama çıkıveriyor.

            İntihar haberleri öyle veriliyor ki, özendiriliyor, intihar için ortam hazırlanıyor. Çünkü, intihar olayı günlerce, haftalarca sürekli gündemde tutuluyor. İntihara meyilli olanlar; iradesi zayıf, sorunlu olanlar için örnek model teşkil ediyor.

            Bugün yazılı basın olsun, televizyon kanalları olsun bu tür olayları, tecavüz, cinayet olaylarını vermekte birbirleriyle yarışıyorlar. Yani işin teşhirciliği yapılıyor.

            Yapılan yayınlar üzerine intihar başka bir intiharı çekiyor. Sanki olayı muhabir ortaya çıkarmış gibi baştan sona en ince noktasına kadar anlatılıyor, anlattırılıyor. Çekimler yapılıyor, rengarenk fotoğraflar basılıyor. İntihar eden, adeta kahraman ilan ediliyor. İlgi noktası oluyor, azıcık ilgiye ihtiyacı olan özendiriliyor.

            Olayın sunuluşunda, ölüm basit bir kurtuluş yolu olarak gösteriliyor. Ölenin veya yakınlarının çektiği acılar gizli kaldığından, görünen yüz cazip geliyor, intihar kurtuluş yolu olarak gösteriliyor, intihara meylettiriliyor.

            İntiharlarda asıl suçlulardan biri medyadır. Yayınlar kontrolsüz ve tahrik edici yayınlar almış başını gidiyor. Onun için ana babalara büyük görev düşüyor. O da çocukları televizyonlara teslim etmemektir.  

            TV’ler olayı öyle görüntüleyip sunuyor ki, sanki başka çaresi yokmuş gibi. İntihar eden sanki bir kahramanlık yapmış, kahraman gibi gösteriliyor. Zayıf olanlarda özeniyor.  

            Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Mecit Çalışkan, olayların başlıca nedenlerinin, namus, menfaat, alacak davaları, cinsel sapıklıklar, yazılı ve görüntülü medyanın şiddet içeren görüntüleri ve silahlanma olduğunu bildirdi. Dr. Çalışkan, intihar olaylarının nedenlerini ise, “adalet sisteminin yetersizliği, ekonomik dengesizlikler, topluma verilmesi gereken hoşgörü ve sevginin eksikliği, gençlerde kimlik kargaşası, manevi değerlerin yerini ferdi çıkarların alması ve diyalog eksikliği”ne bağladı.  

            Psikiyatrist Uzman Dr. Çalışkan, gazete ve TV’lerdeki şiddet içeren yayınların cinayete ve intihara sebep olduğunu belirtirken, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Birsen Gökçe de, medyadaki olumsuz yayınların kimlik bunalımındaki gençleri özendirdiğini ifade etti. (01-07-1995 Yeni Asya)

            Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ercan Abay’ın ifadesiyle:

–         “Medya da intihar olaylarında etkili oluyor. Medyadaki intihar haberleri, depresyonu olup, intihara hazır kişileri tetikliyor. Televizyonlarda yayınlanan intihar görüntüleri ve haberler, intiharı düşünenlerde olumsuz etki yapıyor. Bu haber ve görüntüler, olgunlaşmış meyveleri ağaçtan düşürür misali, intihara hazır kişileri devreye sokuyor.”  

            Medya kuruluşlarının intihar haberlerini verirken dikkatli olması, neden ve nasıl olduğu ayrıntısına girmemesi gerekir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir