LÂNET VE LANETLİLER

            Her kesin dilinde ‘‘Lânet olsun’’, ‘‘Allah kahretsin’’, ‘‘Allah belânı versin’’

            Canı sıkılan, canı yanan, kızan basıyor lâneti.

            Tökezleyen, ayağına takılan taşa, sendeleyen, sebep olan çukura veryansın ediyor.

            Yavrum, canım diye sevdiği evladına lânet okunuyor. Hatta lânet ölülere kadar uzanıyor.

            Beddua etmek, sövmek ve lânet okumak insanı asla rahatlatmaz. Daha da kinini, öfkesini arttırır. Daha çok strese sokar. Atalarımız: ‘‘Keskin sirkenin küpüne zararı olur’’, ‘‘sövmekle şeytanın sayısı artar’’ demişlerdir.

            Lânet okumak, Allah’ın cezalandırmasını, kahretmesini istemek demektir.

            İnancımızda lânet, inançsız bozguncu, fitneci, iftiracı ve yalancılar için kullanılmıştır.

            Lânet okumak, tehlikeli bir iştir. Eğer lânet okunan, lânete lâyık değilse, lânet geri döner. (Ramuz el-Ehadis:103/12)

            ‘‘Kem söz sahibine aittir’’ diye bir söz vardır. İyi insan, lânet okumaz, başkalarının kötülüğünü istemez. Beddua etmez.

            ‘‘Kahrolsun’’, ‘‘Lânet olsun’’ demekle karşı taraf zarar görür. Başkasını incitmek, üzmek, zarar vermek gibi şeylerin inancımız da yeri yoktur. Kötülüğe sebep olan, mutlaka bir gün onun kahrına uğrar, perişan olur.

            Peygamberimiz (sav): ‘‘Mü’min, kusur bulucu, kaba, hayasız ve lânetleyici olmaz.’’ buyurmuştur. (R.Salihın:274)

            – ‘‘Birine Allah’ın lâneti, Allah’ın gazabı ve cehennem temennisiyle beddua etmeyin.’’ (İ.Canan, Hadis Ans:14/533)

            Lânet okumak yerine Allah’a havale etmek, ‘‘Allah ıslah etsin’’ demek daha uygun olur. Burada yardımcı olmak, iyiliğini istemek vardır. Maksat cehenneme adam doldurmak değil cennete adam yollamaktır, adam kazanmaktır.

            Kovmak, iyiden, iyilikten mahrum etmek demek olan lânet, dinde Cenab-ı Allah’ın rahmetinden, affından uzak kalmasını istemektir.

            Müslüman’a peygamberimizin bir uyarısı var:

            – ‘‘Ya hayır söyle yada sus!’’ diyor.

            Allah’ın yarattıklarına lânet okumak doğru değildir. Lânetçiler için peygamberimiz (sav) şöyle buyurur: ‘‘Lâneti çok yapanlar. Kıyamet günü şefaatçi olamazlar. Şahit de olamazlar.’’ (İ.Canan Hadis Ans: 14/532)

            Biz insanları tam olarak bilemeyiz, tanıyamayız. Onun için ileri-geri konuşmakta hata edebiliriz. İnancımıza göre, cezasını çeken günahkara lânet okunmaz. Çünkü çekilen cezanın günaha kefaret olacağına inanılır.

            İnanan bir insanında Allah’ın rahmetinden mahrum kalması, kötülüğe uğraması istenmez.

            Açıktan günah işleyene lânet okunmaz. Belki ona Allah’ın hidayeti nasip olacak bilinmez.

            Ana babanın, mazlumun bedduasından ve lânetinden kaçınmak gerekir. Çünkü bunların duasını Allah geri çevirmez.

            Lânet okumak, şeytanın işini kolaylaştırmak olur.

            Peygamber (as)’ın yanına içki içen birini getirirler. Gereken ceza verilir. Ashab-ı Kiram, adama lânet okur. Bunun üzerine peygamberimiz (sav):

            – ‘‘Öyle demeyin. Onun aleyhine şeytana yardımcı olmayın’’ diye uyarır.’’ (R.Salihın:241)

            Müşrikler hakkında peygamberimizden beddua etmesi istendi. Müslümanların canına tak demişti. Peygamber (as):

            – ‘‘Ben lânetçi olarak gönderilmedim, rahmet olarak gönderildim’’ (Müslim Birr: 87) buyurmuştur.

            Bir müslüman için lânet okumak sevaplı bir iş değildir.

            Peygamberimiz: ‘‘Gücün yeterse, kimseye lânet etmek’’ buyurur.(Ramuz el-Ehadis:150/8)

            – ‘‘Olgun bir müslüman kimseyi kötülemez, lânetlemez. Sözünde, işinde haddi aşmaz. Hayasızlık etmez.’’ (R.Salihın:140)

            – ‘‘Kendi aleyhinize, evlatlarınızın ve mallarınızın aleyhine sakın beddua etmeyin. Duaların kabul olacağı ana rastlarsınız da bedduanız kabul olur.’’ (Age:3/82)

            Biri devesine lânet etmiş peygamberimiz: ‘‘Devenin üzerindeki eşyalarını al, deveyi serbest bırak. Çünkü o lânetlenmiştir’’ der. (Age:3/141)

            Biri oğlundan şikayet eder. Ona:

            – Sen hiç oğlun için lânet okudun, beddua ettin mi? denir. O adam:

            – Etmez olur muyum, canımı sıktı bastım bedduayı sözümü dinlemedi, verdim ‘‘lanet olsun’’ dedim der.

            – Sen oğlunu kendi elinle, dilinle kötü etmişsin’’ denir.

            Bir hadiste: ‘‘Kötü söz söyleyen ahlaksıza Allah buğz eder.’’ (Tirmizi Birr:61) Allah onu rezil eder.

            Kutsi hadiste de: ‘‘Mahlukatıma lânetlemeyin. Yoksa lânet geri döner.’’ (40 Kutsi Hadis H.H.Erdem) buyrulur.

            Peygamber zamanında birinin eşyası çalınır. Oda çalana beddua etmeye başlar. Peygamberimiz: Beddua ederek onun ahiretteki cezasını hafifletme.’’ buyurur. (B.H.Külliyatı: 4/275)

                    – ‘‘Büyük günahların büyüğünden birisi, kişinin ana babasına lânetlemesidir.’’ (Tecrid-i Sarih Terc. 8/122) Anaya babaya asla lânet okunmaz.

            Kulun güzel söylemesi, onun güzelliğindendir. Kur’an’da: ‘‘Kullarıma söyle sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan apaçık düşmandır.’’ (İsra:53) diye uyarı yapılmıştır.

            Kur’an ve hadislerdeki lânet kelimesi, sevmez, razı değildir manasınadır.

            CENAB-I ALLAH KİMİ NİÇİN LÂNET EDER?

            Kur’an’da:

            – ‘‘Allah’ın lâneti, Zalimlerin üzerinedir.’’ (Hud:18)

            – ‘‘İnkâr edenler ebediyen lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifler nede onların yüzüne bakılır.’’ (Bakara:162)

            – ‘‘Sözlerini bozanları biz lânetledik ve kalplerini katılaştırdık.’’ (Maida:13)

            – ‘‘Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir’’ (Hud:18)

            – ‘‘İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu göstermemizden sonra gizleyenler yokmu. İşte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler. Lânet eder.’’ (Bakara:159)

            – Ahzab 60-61. ayetlerde: İkiyüzlüler, kalplerinde fuhuş düşüncesi taşıyanlar, kötü haber yayanların lânetlendiği bildirilmiştir.

            – ‘‘Bir mü’mini kasten öldüren ebedi cehennemde kalacaktır. Allah ona gazap etmiş ve lânetlemiştir. Ona büyük azap hazırlamıştır.’’ (Nisa:93)

            – ‘‘Allah’a karşı verdiği sözde durmayanlar, Allah’ın emrettiği şeyleri terk edenler, fesat çıkaranlar, işte lânet onlar üzerinedir ve cehennem onlar içindir.’’ (Rad:25)

            – ‘‘Namuslu kadına zina iftirasında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmiştir.’’ (Nur:23)

            – Münafıklara, kafirlere Allah ebedi kalacakları cehennem vaat etti. Allah onlara lânet etmiştir.’’ (Tevbe:68)

            – ‘‘Allah Resûlünü incitenlere Allah dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.’’ (Ahzab:57)

            – ‘‘Allah şeytana: ‘‘Kıyamete kadar lânet senin üzerine olacaktır’’ demiştir. (Hıcır:35)

            – ‘‘Allah şeytana uyanları da lânetlemiştir.’’ (Nisa:18)

            Rahmeti bol Cenab-ı Allah şunları da lânetliyor:

  • Zalimleri – A’raf:44
  • Faiz yiyenleri – Bakara:275
  • Sözünde durmayanları – Maida:13
  • Yalancıları – Ali imran:61
  • Batıla tapanları – Nisa:52
  • Bozguncuları – Muhammed:22-23
  • Kötülük işleyenleri – Fetih:6
  • Ebu Lehebi – Tebbet
  • Zina edenleri – Ahzab:60-61
  • Bile bile adam öldürenleri – Nisa:93
  • Ahdini yerine getirmeyenleri – Rad:25
  • Namuslu kadına iftira edenleri – Nur:23
  • Şeytanı ve şeytana uyanları – Hıcır:35 – Nisa:118
  • Peygambere dil uzatanları lânetliyor – Ahzab:57

            Müslüman dikkat etmeli, lânetli iş işlemekten kaçınmalı ve lânetlilerden olmamalıdır. Lânetlilere af dilemediği müddetçe af yoktur. Cenab-ı Allah rahmet nazarı ile bakmaz.

            PEYGAMBERİN DİLİNDEN LÂNET VE LÂNETLİLER:

            – ‘‘Allah, içkiye, onu yapana, yaptırana, içene, taşıyana, kendisi için taşıtana, satana, satın alana, sunana, içene ve parasını yiyene lânet etti.’’ (Ramuz el-Ehadis:11/2)

            – ‘‘Allah, üç kimseyi buğz eder:

  • Başa kakıcıyı,
  • Hırsına düşkün olanı,
  • Gururlananı, böbürleneni’’ (Age:93/1)

            – ‘‘Faiz yiyene yedirene, faiz senedi yazana, bu senede şahit olana, dövme yapana, yaptırana, sadakayı geciktirene lânet etmiştir.’’ (Age:4/6)

            – ‘‘Allah bir kula zulmettiğinde ondan hayayı söküp alır. Ondan merhametide alır.’’(Age:23/3)

            – Yalan söz. Yalan şahitliği yayıldığında, ameller bozulduğunda dilde sevgi olduğu halde kalplerde buğuz olduğunda, sila-i rahim bittiğinde, Allah o zaman o topluluğa lânet eder. Onların kulaklarını sağır gözlerini de kör eder.’’ (Age:54/4)

            – Allah kullarına musibet murat ettiğinde: Çocuklar ölür, kadınlar doğurmaz olur. İçlerinde rahmete lâyık kimse yoksa, başkalarına belâ gelir.’’ (Age:85/3)

            – ‘‘Hayvana binen üç kişiden üçüncüsü mel’undur.’’ (lânetlenmiştir) (Age:199/4)

            – ‘‘Üç kimseye lânet ederim: Zalim yönetici, fitneci, sünnetimi yıkan bid’atçi’’ (Age:267/1)

            – ‘‘Evlenmeyi terk edenin üzerine Allah’ın lâneti vardır.’’ (Age:347/4)

            – ‘‘Cenaze peşinden para ile ağlayana, sıla-i rahmi kesene, musibet sırasında feryat edene, dövme yapana, yaptırana Allah lânet etsin.’’ (Age:347/6)

            Peygamber (as) dövme yapmayı fıtrata vurulan leke ve fıtratı bozan müdahale kabul etmiştir.

            Dövme, çok eskilere dayanan cahiliye adetidir. Sağlık açısından zararlı olduğu için dinde yasaklanmıştır. Dövme yapan ve yaptıranın Allah’ın rahmet etmeyeceği bildirilmiştir. (Buhari, Libas:87)

            Vücuda tedavi amaçlı olmayan müdahaleyi dinimiz caiz görmez.

            Deri üstüne yapılan, altına su geçirmeyen dövme abdeste ve gusle manidir.

            – ‘‘Kadınlardan erkek kılığına girene erkeklerden kadın kılığına girene Allah lânet etsin.’’ (Age:347/10)

            – ‘‘Allah faiz yiyene, yedirene, senedi yazana, ve zekâtı vermeyene Allah lânet etsin.’’ (Age:347/11)

            – ‘‘Allah yüzünü boyayıp, kaşlarını yolana, yoldurana lânet etsin.’’ (Age:347/12)

            – ‘‘Allah, hayvanın etinden diri iken kesene lânet etsin.’’ (Age:347/14)

            – ‘‘Allah, ana babasına lânet edene, Allah’tan başkası için hayvan kesene, günahkârı barındırıp himaye edene, arazinin hududunu değiştirene Allah lânet etsin.’’ (Age:347/15)

            – ‘‘Beyinden başkasını efendi edinen kadına, amayı yoldan itene, hayvana tecavüz edene, Lutilik yapana Allah lânet etsin.’’ (Age:347/16)

            – ‘‘Allah saç taktırana, takana, faiz yiyene, put yapana, hırsıza Allah lânet etsin.’’ (R.Salihın:3/144)

            – Allah’ın yarattığını bozana (gereksiz estetik yaptırana lânet etsin) (R.Salihın:3/205)

            – ‘‘Dini mazereti olmayan kadın kocasının davetine icabet etmez ve kocasına küs olarak sabahlarsa, melekler o kadına sabaha kadar lânet eder.’’ (R.Salihın:3/269)

            – ‘‘Mezar soyana Allah lânet etsin’’ (Hadis Ans:14/551)

            Bir gün peygamberimiz: ‘‘İki lânetten korkun’’ diyor. Ashabı: Nedir onlar? diye soruyor. Allah Resûlü:

            – ‘‘Yollara abdest bozan, gölgeliklere abdest bozan’’ buyuruyor. (Hadis Ans:10/92)

            – ‘‘Malı pahalanmasını bekleyip satmayan karaborsacı lânete uğrar.’’(Hadis Ans:17/251)

            – ‘‘Lût kavminin iğrenç fiilini işleyen kimse mel’undur.’’ (Age:5/203)

            – ‘‘Eşine ters yaklaşan mel’undur.’’ (Age:5/203)

            – ‘‘Fitne uykudadır uyandırana lânet olsun.’’

            – ‘‘Elle boşalan lânetlidir.’’

            – ‘‘Müslümanları yollarda rahatsız edenlere lânet vacip olur.’’(İ.Canan Sünnette Terbiye:234)

            – ‘‘Rüşvet alan veren ve aracılık edene Allah lânet etsin.’’ (F.Beşer, Fıkıh Risalesi:153)

            – ‘‘Mü’mine zarar veren veya hile yapan mel’undur.’’ (Hadis Ans:16/314)

            – ‘‘Hayvanı demirle dağlayan için peygamberimiz: Allah onu rahmetinden mahrum etsin. Lânet etsin’’ buyurdu. (Müslim Libas:107)

            – Ahir zamanda yönetici Allah’ın emriyle hareket etmez, halk da onu nefyetmezse Allah’ın lâneti bunların üzerine olsun.’’ (Ramuz el-Hadis:518/7)

            Hz. Enes (ra) Allah Resûlü üç kişiye lânet etti:

  • İstenmediği halde yöneticilik yapanı,
  • Kocasını öfkelendirip geceleyen kadını,
  • Hayye alel felah’ı duyup ta namaza icabet etmeyen kimseyi’’(B.Hadis Külliyatı:4/377)

            – ‘‘Allah rızası için dilenen mel’undur.’’

            – ‘‘ Altı kişiye lânet ettim, duası kabul olan her peygamber de lânet etmiştir:

  1. Allah’ın Kitabını tahrif edene,
  2. Allah’ın kaderini yalanlayana,
  3. Allah’ın haram kıldığını helal sayana,
  4. Gücü ile halka musallat olana,
  5. Allah’ın zelil kıldığını aziz, aziz kıldığını zelil kılana,
  6. Sünnetini terk edene’’ (Büyük Hadis Külliyatı:4/270)

            – ‘‘Onu bunu eğlendiren kadına, faiz yiyene hürmet olmaz. Bunların kazancı mel’undur. Bunlara itibar edende mel’undur.’’ (Ramuz el-Ehadis:267/10)

            – ‘‘Kim birini kendi isminden başka bir isimle çağırırsa, melekler ona lânet eder.’’ (Kitâbu’z-Zühd ve’r-Rekâik:169)

            – ‘‘Sünneti öldürüp dinin temizliğini bozacak şeyler sokanlara lânet edicilerin ve meleklerin lâneti onların üzerine olsun.’’ (Ramuz el-Ehadis:507/5)

            – ‘‘Bana ve ashabına kötü söz söyleyen, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lânetine uğrasınlar.’’ (Age:86/7)

            – Hz. Peygamber (as) Hutbe okurken üç defa ‘‘Amin’’ deyince Ashabı bunun sebebini sormuş. Oda şu cevabı vermiştir:

            – Bana Cebrail: ‘‘Adını duyup da üzerine salavat getirmeyenin burnu sürtülsün’’ dedi. ‘‘Amin’’ dedim.

            – ‘‘Ana babasının sağlığına erişip de rızalarını kazanamayanların burnu sürtülsün’’ dedi. ‘‘Amin’’ dedim.

            – ‘‘Ramazana yetişip de kurtulamayanın burnu sürtülsün’’ dedi. ‘‘Amin’’ dedim. Der.

            – ‘‘Sakın rüzgara lânet etmeyin.’’ (Hadis Ans:14/542)       

            – ‘‘Ölüler hakkında kötü konuşmayın. Sonra dirileri üzersiniz’’ (Age:14/544)

            – ‘‘Haksızlık edene lânet okuyan, beddua eden, dünyada intikamını almış olur.’’(B.H.Külliyatı:5/240)

            – Rüzgar birinin eteğini savurtuyor. Oda rüzgara lânet okuyor. Peygamberimiz ona: ‘‘rüzgara lânet etme!’’ diyor. (Age:4/276) Cenab-ı Allah’ın yarattığı hiçbir şeye lânet okunmaz. Allah’ın kullarına beddua edilmez.

            Büyüklerin Lâneti:

            İmam-ı Gazali: ‘‘Kötü ortamda bulunana Allah’ın lâneti iner.’’ demiştir.

            Bir hayvanı hedef yapıp ok atana Hz. Ömer (ra): Hayvanı hedef alanı Allah lânet etsin. Peygamber de lânet etmiştir.’’ der.

            Merkez Efendi, kendisine iftira edenler için. ‘‘onmasınlar!’’ demiştir.

            Osmanlı padişahları hastanede ücretsiz ilâç verilen yere: ‘‘ihtiyacı olmadan buradan ilâç alanların Allah derdini arttırsın’ yazdırmıştır.

            Fatih İstanbul’u fethedip fetih armağanı olarak camiye çevirdiği Ayasofya için: ‘‘Camimi camilikten çıkaranlar Allah’ın, meleklerin ve bütün müslümanların lâneti uğrasınlar. Yüzlerine bakan, kendilerine şefaat eden olmasın.’’ diye vakfiyeye yazdırmıştır.

            İstanbul’da fitne çıkaran, gayri menkulleri müslüman olmayanlara satan ve dışardan medet bekleyenler içinde: ‘‘Dilerim Allah’tan bunlar Allah’ın gazabına uğrasınlar’’ demiştir.

            Tebdil-i kıyafetle bir dükkandan alışveriş etmişti. Dükkan sahibi, birazını vermiş: ‘‘kalanını komşudan al, o siftah etmedi’’ demişti. Fatih: bu milletin ahlakını bozanlara Allah lânet etsin’’ demiştir.

            Mısırlı birinden borç alınmıştı. Adam ölünce vezirin malını hazineye aktarma teklifine Yavuz Sultan Selim şu cevabı verir: ‘‘Ölene rahmet, malına bereket, oğluna afiyet gambaza lânet.’’

            Lanetten lanetlilerden uzak durulmalıdır.

            Peygamberimiz zamanında şaraba düşkün biri birkaç defa cezalandırılır. Yine içmiş halini gören Hz. Ömer (ra): ‘‘Hay kahrolası yinemi sen? deyince peygamberimiz:

            – Ona lânet okuma! demiştir.

            Peygamberimiz kötü ortamlarda, kötü insanlarla beraberliği yasaklamıştır.

            – ‘‘İnsanları helak olan yerlere kıyamete kadar lânet yağar’’ demiş, Semud kavminin helâk olduğu yerden hızlıca geçmiştir. Ve:

            “Kendilerine zulmeden insanların eğleştiği yerlerde eğleşmeyin. Onlara dokunan azap, size de dokunmasın. Oranın suyunu içmeyin ve abdest almayın, buranın suyu ile pişen yemeği yemeyin.” demiştir. (Hadis Ans:6/263)

            Peygamberimiz Mina’ya giderken Ebrehe’nin ordusunun helak olduğu yerde ‘‘burada eğleşmeyin’’ demiştir.

            Bir hadislerinde de: ‘‘Müşriklerle beraber yaşamayın. Onlarla oturup kalkmayın kim bunu yaparsa, onların ahlakı ile ahlaklanır onlar gibi olur.’’

            Demek ki, Lânetten, Lânetli işlerden, Lânetli yerlerden uzak durulması gerekiyor.

            Kardeşlerimin şu soruları kendilerine sormalarını eğer yanlış yapıyorlarsa, hatalı davranıyorlarsa, düzeltmeleri istiyorum.

            – Ben lânetli miyim?

            – Lânetli iş işliyor muyum?

            – Lânetlilere ne ölçüde yakınım? Onlara tepki gösterebiliyor muyum?

            – Eğer lânet ve lânetli ile bir ilişki, yakınlık varsa düzelmeyi söz veriyor musun?

            Unutmayalım Cenab-ı Allah’ın rahmeti, affı bizim günahlarımızdan çok daha fazladır.

            ‘‘Yok mu tevbe eden onu affedeyim’’ deyip durur.

            Tevbe kapısı her zaman herkese açıktır.

            Kur’an’da: ‘‘Allah’ın rahmetinden kafirler ümit keser’’  buyruluyor.

            Rabim razı olacağı işler yaptırsın. Razı olmadığı işlerden hepimizi korusun.

            Lânetten, Lânete uğramaktan sana sığınırız Allah’ım.

…………………………

………………..

……….

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir