KUTSAL GECELERDE NELER YAPILIR
TÖVBE ETMELİYİZ
Bilerek, bilmeyerek işlenmiş günahlara tövbe etmek gerekir. Tövbe edilmeyen günahlar büyür, insana zarar verir.
Unutulmamalıdır ki; her günahta küfre giden bir yol vardır.
Tövbe pişmanlıktır, günahları terktir ve bir daha işlememek üzere Cenab-ı Allah’a söz vermektir. Tövbe kurtuluştur.
Kur’an’da: “Ey iman edenler! Hepiniz Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Nur:3) buyrulur.
Peygamber (as) da: “Allah’a tövbe edin, ondan af dileyin. Ben günde yüz kere tövbe ediyorum.” diyor. (Müslim, Zikir: 12)
Günahsız kul olmaz. Allah ve Resulü bizi tövbe etmeye davet ediyor. Günahlara tövbe edememek bir cezadır. Eğer günahların rengi ve kokusu olsaydı kimsenin yüzüne bakılmazdı. Günahını şeytan inkar etmiş, “Benim günahım yok” diyerek tövbe kapısını kendine kapatmıştır.
Cenab-ı Allah tövbe edenin günahlarını affedeceğini bildiriyor.
Peygamberimiz (sav): “Eğer siz günah işlemeseydiniz Allah sizi helak eder ve yerinize günah işleyecek, sonrada tövbe edecek kimseler halkederdi.“ buyurur. (İ.Canan Hadis Ans:
11/285)
Kul günahlarına tövbe etmeden ölmekten korkmalıdır.
Dikkat edilecek bir husus da Allahın affına güvenerek “Allah affedicidir, günah işlerim sonrada tövbe ederim” denmemelidir. “Şeytan Allah’ın affına güven diyerek sakın seni aldatmasın” diye Allah kullarını uyarmıştır. (Lokman: 33)
Günahta ısrar edip günah işlemeye devam etmek büyük günahtır. Tövbe geciktirilmemelidir. Çünkü ölümün ne zaman, nerede, nasıl geleceğini bilemeyiz.
Allah beni affetmez diyerek Allah’ın rahmetinden ümit kesilerek tövbe terk edilmez.
Cenab-ı Allah:
– “Ey günah işlemekte haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Çünkü Allah tövbe edenlerin günahlarını affeder.” (Zümer: 53) buyurur.
“Ben günahkarım, ben kötüyüm” diyen insan daha da kötü olur. Kafirler ancak Allah’ın affından ümit keserler.
Cenab-ı Allah, ancak şirk koşanı ve kafiri bağışlamaz.
Peygamber (as) şöyle diyor: “Günahlarından dolayı tövbe eden günahsız gibidir.”
(Ramuz el-Ehadis: 196/12)
Bir de iyilikler kötülükleri giderir. (Hud:114) Allah tövbe edenleri sever. (Bakara:222)
Hiçbir günah küçük görülmemelidir. İşlenen bir günah sebebiyle kalpte bir siyah nokta oluşur. Eğer tövbe edilmezse o nokta bütün kalbi karartır. (Ramuz el-Ehadis: 26/9) Ölüm anına kadar tövbe kapısı açıktır.
Her insan günahları yüzünden helak olanları düşünmelidir. Günahkarların gireceği cehennemi düşünmeli, ona göre yaşamalıdır. Şeytanın tuzağına düşülmemeli, her an tövbe edilmelidir. Her günahın ardından tövbe etmek vaciptir. Allah “tûbû” (tövbe edin) diyor.
Tövbe için önce pişmanlık duyulur. Bir miktar sadaka verilir. Mübarek bir vakit gözetilir. Ezandan, namazdan sonra tövbe edilir.
Tövbenin kabulü için günahlar, haramlar ve şüpheli şeyler terk edilmelidir. Bir de gözyaşları ile tövbe edilmelidir.
Peygamber (as) şöyle buyurur:
- “Ağlayınız, fakat şeytanın çığırtkanı olmaktan sakınınız. Ağlamak elle, dille olduğu zaman şeytandandır.” (Ramuz el-Ehadis: 8/9)
- “Allah korkusundan gözlerinden yaş çıkanın yüzüne ateş dokunmaz.” (Age: 386/1 + 371/8)
~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~
~~~~~
~
DUA EDİP YALVARMALIYIZ
Sıkıntılar dua ile aşılır. Üzüntülerden dua ile kurtuluruz. İnsanın derecesi dua ile yükselir. Çünkü dua istektir, istemedir ve yalvarmadır.
Peygamberimizin ifadesiyle dua; ibadettir. Bela ateşini söndürür. Dua, Allah ile beraber olmaktır. Dua müminin silahıdır.
Cenab-ı Allah: “Bana dua edin, icabet edeyim. Bana dua edin karşılık vereyim.” (Mü’min:60) diyor.
Bir ayette de: “Dualarınız olmasaydı Allah yanında hiçbir kıymetiniz olmazdı.” buyrulur. (Furkan: 77)
Cenab-ı Allah kendisine açılan elleri boş çevirmekten haya eder. Bir kutsi hadiste:
“Yok mu dua eden, duasını kabul edeyim.” buyurur.
Ancak haram yiyenin, günahı terk etmeyip, günahta ısrar edenin, yaptığı duaya inanmayanın, itikadı düzgün olmayanın ve zalimin duası kabul olmaz.
Duaya başlamadan önce helal lokma esastır. Önce, imkân varsa bir miktar sadaka verilir, mübarek bir zaman seçilir, geçmişte yapılan hatalardan pişmanlık duyulur, Allah’a hamd ve Resulüne salavattan sonra samimiyetle Cenab-ı Allah’a yalvarılır.
Dua yaptıktan sonra düzgün bir hayat yaşamaya önem verilmelidir.
Dua edipte, benim duam kabul olmadı denmemelidir. Dua etsem de benim duam kabul olmuyor diye düşünülmemelidir. Peygamberimizin ifadesine göre; dua edenin ya günahları bağışlanır, ya hayrı artar ya da dua ettiği için sevabı artar. (Ramuz el-Ehadis: 104/8) Dua Allah’tan başkasına yapılmamalıdır. Bir şey Allah’tan başkasından istenmemelidir. Başkası ancak vesile kılınabilir. “Allah’ım, peygamber efendimizin aşkına, sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine…” denebilir. Kur’an’da: “Allah’a yaklaşmak için vesile arayın.” buyrulur.
(Maida: 35)
Beddua etmemek gerekir. Çünkü bedduada başkasının zararını istemek vardır. İyi bir insan beddua etmez. Çünkü bedduanın geri dönüşü de vardır.
Dua etmek için dua metni aranmaz. Kalpten, gönülden ne geliyorsa öyle dua edilir. Duada bencil olunmaz. Olgun Müslüman kendisi ile beraber ailesini çocuklarını ve Müslüman kardeşlerini de duaya katarsa, duası daha da makbul olur.
Bir Müslümanın bir Müslümana yaptığı dua ret olunmaz. Hele ana babanın evladına yaptığı dua da ret olunmaz. Bu yüzden hayır dua almak için çalışılmalıdır. Mazlumun duasından da son derece kaçınılmalıdır.
Duada bizden önce gidenler, bizim üzerimizde hakkı olanlar da unutulmamalıdır.
Dua her zaman yapılırsa, sıkışık anda yapılan dua daha çok kabul olunur.
Dua ederken şunlara dikkat edilmelidir:
- Zaman iyi seçilmeli (kutsal günler, geceleri saatler fırsat bilinmeli)
- Abdestli olunmalı,
- Allah’a hamd, Resulüne salavat getirilmeli,
- İstenilen, açık net ifade edilmeli,
- Riyadan kaçınılmalı, kaş göz hareketlerinden kaçınılmalı,
- Doğru söz ve helal lokmaya dikkat edilmeli,
- Kıbleye dönülmeli,
- Bağırıp çağırılmamalı, yapmacık ağlanmamalı,
- Resulüllah’ı ve salih kulları vesile ederek dua etmeli,
- Kalp başka meşguliyetlerden temizlemeli, huşu içinde olunmalı,
- Duada cimri, bencil davranılmamalı, kendisi için istediğini ana baba ve diğer Müslümanlar için de istenmeli,
- Dine uygun olmayan bir şey istenmemeli,
- Duayı ısrarlı, devamlı yapmalı,
- Acele edilmemeli,
- Yaşantımız isteklerimize uygun olmalı,
- Duada olmayacak bir şey istenmemeli,
- Duada Allah’ın huzurunda edepli davranılmalıdır.
~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~
~~~~~
~
ÇOKÇA ZİKRETMELİYİZ
Zikir, Cenab-ı Alllah’ı anmaktır. İhsanını ikramını hatırlamaktır. Allah’ı sevmenin alametidir. Allah’la konuşmaktır. Allah: “Beni anın, ben de sizi anayım.” buyurur.
Zikir, Allah’ın emridir. Kur’an’da Fezkiru (zikrediniz) buyurur. Zikir en büyük ibadettir.
Peygamber (a.s): “Amellerin en hayırlısı Allah’ı zikretmektir.” (Buhari Davut: 6) Kur’an’da: “Allah’ı zikretmek en büyük şeydir.” (Ankebut: 45) Zikir, kalbin pasını siler, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.
Zikir, şeytanın tuzağına düşmekten korur.
Bir kutsi hadiste Allah şöyle buyurur: “Kulum beni andıkça Ben de onunlayım!” (İ.
Canan Hadis Ans.17/505)
Kur’an’da:
- “Münafıklar Allah’ı az anarlar.” (Nisa: 142)
- “Zikrimden yüz çevirenin geçimi dar olur.” (Taha: 124) – “Zikrimden gafil olana şeytan musallat olur.” (Zuhruf: 36) Peygamber (a.s) da:
- “Kulun azaptan kurtulması için zikirden daha müessir bir amel yoktur.” (İ. Canan Hadis Ans: 6/1947)
- “Zikredenleri melekler sarar.” (Ramuz El Ehadis: 386/9) Peygamberimiz şöyle anlatır:
- “Allah’ın zikredenleri araştıran melekleri vardır. Zikreden bir topluluğa rastlarlarsa, aradığınız burada der, birbirlerini çağırırlar ve o zikredenleri kuşatırlar. Allah meleklerine sorar, onlar da cevap verir:
- Kulların ne yapıyor?
- Seni zikrediyorlar.
- Onlar beni gördüler mi?
- Hayır.
- Ya görselerdi ne yaparlardı?
- O zaman seni daha çok anarlardır.
- Onlar ne istiyorlar?
- Cennet.
- Onlar cenneti gördü mü?
- Hayır.
- Ya görselerdi ne yaparlardı?
- O zaman cennet için daha çok çalışırlardı.
- Neyden kaçınıyorlar?
- Cehennemden.
- Onu gördüler mi?
- Hayır.
- Ya görselerdi ne yaparlardı?
- O zaman cehennemden daha çok kaçınırlardı.
Bunu üzerine Allah (c.c) :
- Sizi şahit kılıyorum. Onları affettim.
- Ya Rabbi! Onların arasında falanca günahkâr kulun da var. Bir iş için onlara uğramıştı.
- Onlarla olanı da affettim.”
Bir hadiste: “Zikredenlerden yüz çevirenlerden Allah da yüz çevirdi.” (R. Salihin: 1449) buyrulur.
Kur’an’da: “İnananların kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşmuştur. Dikkat edin kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur.” (Rad: 28) buyrulur.
Kul zikirle Allah’a yaklaşır. Kulun zikredememesi büyük bir cezadır. Çünkü kulun Allah’ı anabilmesi, hidayet meselesidir.
Yeryüzünde canlı cansız ne varsa Allah’ı zikretmektedir.
Kur’an’da: “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı zikretmesin. Fakat bunu siz anlayamazsınız.”
(İsra: 44)
“Yerde gökte ne varsa herşey Allah’ı zikreder.” (İsra : 44)
“Sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma!” (A’raf: 205)
Peygamber (a.s): “Rabbini zikredenle etmeyenin hali ölü ile diri arasındaki fark gibidir.” (R.Salihin: 1463) der.
* * *
NASİL ZİKREDELİM NE DİYELİM?
- Zikrin özü: “ALLAH” demektir.
- Her işin başında besmele çekmek, yapılması gerekendir.
- Amel defterinin kendisini sevindirmesini isteyen “Estağfirullah” demelidir. (Ramuz elEhadis: 396/14)
- Zikrin en üstünü “Lailaheillallah” tır.
- Sıkıntılı olanlar da: “Lahavle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim”, “Hasbunallahü ve niğmel vekil, niğmelmevla ve niğmen nasır” der.
- “Sübhanellahi ve bihamdihi sübhanellahi estağfirullah’el-azim” Allah yanında sevimli bir zikirdir. (R.Salihin: 1412) Bu zikri 100 defa diyenin günahları denizköpüğü kadar da olsa af olur. (Age: 1410)
Miraçta İbrahim Peygamber, Peygamberimize şu zikri tavsiye etmiştir:
- “Sübhanallahi velhamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber, vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.”
- Peygamber (a.s) mübarek Kadir Gecesinden ne diyeyim diyen hanımına: “Allahümme inneke afüvven, kerimün, tuhıbbül affe feğfü anni” de demiştir.
- Anası babası ve bütün Müslümanların affını isteyen şu duayı yapmalıdır:
“Allahümmağfirli veli valideyye velil mü’minine yevme yegumü’l-hisab”
- Hem dünya hem de ahirette iyilik isteyen: “Rabbena atina fiddünya hasenetan ve fil ahireti haseneten vegına azabennar” bu duayı çokça okumalıdır.
- “La ilahe illallahü vahdehüla şerikeleh Lehül mülkü ve lekül hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir” bunu 100 defa diyen 10 köle azad etmiş sevabı alır. Onun için 100 iyilik yazılır ve 100 kötülük silinir.(R. Salihin: 1410) buyurur peygamberimiz.
- Korunmak isteyen Felak ve Nas surelerini okumalıdır.
- Zulümden, zalimden sığınmak isteyen: “Lailahe ille ente sübhaneke, inni küntü minezzalimin” demelidir.
- Günahlarına tövbe etmek isteyen şöyle demelidir:
Estağfirullah
Estağfirullah
Estağfirullahel azimel kerimellezi La ilahe İlla hüvel hayyul kayyumu ve etübü ileyh.
Veneselühüt tevbete velmağfirete velhidayete lene innehü hüvettevvaburrahim.
Tevbete abdin zalimin linefsini Layemlikü linefsihi mevten, hayaten vela nüşüra.
Allahümme ente Rabbi lailahe illa ente halakteni ve ene abduke ve ene ala ahdike vevağdike mestetağtü. Euzubike min şerri ma sanağtü ebuuleke biniğmete ve ebuü leke biniğmetike ve ebuü bizenbi fağfirli feinnehü le yağfirüzzünübe illa ente.
- Peygamberimizin şefaatine nail olmak isteyen çokça salavat getirmelidir. “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed”, “Sallallahü aleyhi vesellem.” demelidir.
- Günahlarının affını isteyen: “Allahümme ecirna minannar.” demelidir.
- Hayır kapılarının kendisine açılmasını isteyen: “Ya müfettihul-ebvab iftahlena hayra’lbab.” demelidir.
- Kur’an’da Esmaü’l-Hüsna ile dua etmemiz isteniyor. (A’raf: 180) dualarının kabul olmasını isteyen ve cenneti dileyen Cenab-ı Allah’ın güzel isimleri olan Esmaü’lHüsna’yı okumalıdır.
- 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdullillah, 33 defa Allahü Ekber demek peygamber efendimizin tavsiyesidir.
- Namaz kılmak zikirdir. Mübarek günlerde, gecelerde kaza namazları, nafile namazları, tespih namazı kılmak ihmal edilmemelidir. Namazlardan sonra yapılacak olan dualara da önem verilmelidir.
- Kur’an okumak zikirdir. Kur’an okumak Allah’a yakın olmaktır. O’nunla konuşmaktır. Yasin, Tebareke ve Fetih surelerini okumak çok sevaplı ibadetlerdir.
~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~
~~~~~
~
TESPİH NAMAZININ FAZİLETİ VE KILINIŞI
Bu namaz, herhangi bir neden veya belirli bir zamanda kılınmaz. Kerahat vakitlerinin dışında her zaman kılınabilir. Bilhassa mübarek gecelerde kılınırsa daha sevaptır.
Bunalımların, stres olaylarının daha fazla görüldüğü günümüzde insanın teskin edici ve insanı arındırıp rahatlatacak dua, ibadet ve zikirlere ihtiyacı vardır.
Tesbih namazı, yalnız kılınabileceği gibi cemaatle de kılınır.
Bu namazı kılarken her rekatında 75 tesbih olmak üzere toplam 300 defa
“SÜBHANELLAHİ VELHAMDÜ-LİLLAHİ VELÂ İLÂHE İLLALLAHÜ VALLAHÜ EKBER” denir.
İki rekatte selâm verilebileceği gibi dört rekat olarak da kılınabilir.
İmam-ı Gazali, İHYÂ-İ ULUM-İD-DİN adlı eserin-de (Cilt:2, Sayfa:338) Bu namazdan bahsetmiştir. Şöyle nakleder:
“Peygamberimiz(SAV) Abbas bin Abdülmuttalib’e şöyle demiştir:
“Ey amcam! Sana bir şey vereyim mi? Sana bir şey vereyim mi? Sana bir şey vereyim mi? Onu yaptığın takdirde Allah senin günahını evvelinden sonuna kadar affedecektir.
Eskisini ve yenisini bağışlayacaktır. İşlediğin bütün günahları bağışlayacaktır.
Dört rekat namaz kılacaksın. Her rekatta Fatiha ile bir sûre okuyacaksın. Ayrıca yetmiş beş defa “Subhânellahi velhamdü lillâhi velâ ilahe illallahü vallahü ekber” diyeceksin. Dört rek’atte de bunu tekrar edeceksin.
Eğer gücün yetiyorsa bu namazı her gün kıl. Her gün gücün yetmiyorsa her Cuma günleri kıl. Eğer gücün buna da yetmiyorsa, ayda bir defa kıl. Eğer buna da gücün yetmiyorsa senede bir defa mutlaka kıl.”
NAMAZ NASIL KILINIR?
Önce “Niyet ettim Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diyeniyet edilir. “ALLAHÜ EKBER” diyerek tekbir alınır. ” Birinci Rek’at:
Sübhaneke okunur.
15 defa: “Sübhanellahi velhamdülillahi velâ ilâhe illallahü vellahü ekber.” Eüzü besmele çekilir, Fatiha ve bir sûre okunur.
10 defa: “Sübhanellahi…….
Allahü ekber deyip rükûya varılır. Üç defa “Sübhane Rabbiyel azîm” denir.
10 defa: “Sübhanellahi…….
“Semi Allahü limen hamide rabbena lekel hamd” diyerek kalkılır.
10 defa: “Sübhanellahi…….
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Üç defa “Sübhane rabbiyel a’lâ” denir.
10 defa: “Sübhanellahi…….
“Allahü ekber” der oturulur.
10 defa: “Sübhanellahi…….
İkinci secdeye varırız. Onu da aynen tamamlarız.
“Allahü ekber” der ikinci rekate kalkarız. İkinci, üçüncü ve dördüncü rekatleri de aynen böyle kılarız.
İkinci rekatin sonunda oturur Ettehıyyatü, Salli, Barik okuruz.
Dördüncü rekatin sonunda oturur, Ettahıyyatü – Allahümme sall, Allahümme barik, Rabbena etine… okur selâm veririz.
Her rekatte 75, toplam 300 tesbih olmasına dikkat ederiz.
Allah kabul eder inşallah.
~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~
~~~~~
~