KUR’AN, NAMAZ, ZİKİR KONUSUNDA KÜFRE GÖTÜREN HALLER

  1. Kur’an’dan bir ayeti inkar etmek.
  2. Kutsal şeylerle alay etmek, dil uzatmak, sövmek.
  3. Çalgı aleti ile Kur’an okumak.  
  4. Kur’an’da değişiklik yapmak, ilave etmek, Kur’an’a benzer sûre, ayet icat etmek.  
  5. Kur’an’a insan sözü karıştı demek, peygamber sözü demek.  
  6. Kur’an’a uydum, Kur’an okudum fayda görmedim, demek.  
  7. Zikirle, zikir yapanlarla alay etmek.
  8. Bir haramı, günahı, besmele ile yiyip içmek.  
  9. Namazı kasten terk, ömür boyu kılınır mı demek, falan kılıyor da ne oluyor, demek.
  10. Abdestsiz kasten namaza durmak, namaz kılanı taklit etmek, kötülemek,  
  11. Ezan ile alay, ezanı değiştirmek, ağzını eğerek taklit etmek.  
  12. Recep, Şaban, Ramazan deyip alay etmek.  
  13. Ahireti, kabir azabını, cenneti, cehennemi inkar etmek.  
  14. Cenneti bana verseler sensiz istemem demek, seninle cehenneme girerim, demek.
  15. Dinsizin cennete gireceğini kabul etmek, o cennetliktir demek.  
  16. Sevap olduğu bildirileni kötü görmek ve göstermek.  
  17. İslam’ın uygun görmediği bir şeyi müdafa etmek.  
  18. Abdesti, guslü red etmek.  
  19. Kafirlerin işlerini benimsemek, bayramlarını kutlamak kafirin müslümandan iyi olduğunu söylemek.  
  20. Alay olsun diye din adamı ile alay etmek, fıkra uydurmak, salih bir kimseye “Seni domuz gibi görüyorum” demek.  
  21. Müslüman değil misin? diyene “Evet” demek.  
  22. Papazı, kafiri üstad kabul etmek.  
  23. Haramı helâl saymak, onunla hayır etmek, sevap beklemek.  
  24. Allah’ın nimetine sövmek.  
  25. Allah’tan gelene razı olmamak. Günah işleyene “tevbe et” denince ne yaptım ki, tevbe edeceğim demek.  
  26. Hakkımı ver, ahirette alırım diyene “Orada kat kat vereyim, sen beni orada nasıl bulacaksın demek.  
  27. Birinin şahsı için kurban kesmek, kişiye secde etmek, ondan yardım beklemek, hürmet için eğilmek bile hoş değildir.  
  28. Başkalarına küfrü telkin etmek, küfre rıza göstermek.  
  29. Dört delilden birini red etmek.   

Görülüyor ki insan, ne dediğine ne yaptığına çok dikkat edecek. Atalarımız: “Eline, beline, diline sahip ol” derken ne kadar güzel söylemişler.  

Bugün küfürle iman arasında ince bir çizgi kaldı.  

Hz. Peygamber:  

“Kişi sabah müslüman olarak evinden çıkar, akşama imanını kaybetmiş olarak döner. Akşam mü’min olarak evine döner, sabah imanını kaybetmiş olarak çıkar” buyurarak, insanın imanla küfür arasında gidip geldiğini bildirmiştir.  

İslam, iyi bilinir, doğru yaşanırsa, insan yaşarken hassas olursa, mesele kalmaz.  

İnsanı küfre götüren söz, hareket ve olaydan sonra, o kimsenin daha önceki yaptığı güzel ameller gider, günahları kendinde kalır. Nikahı da düşer. Çünkü imana bağlıdır.  

Tevbe istiğfar eden, iman ve nikah yenilerse tekrar İslam’a dönebilir.  

Cuma akşamları camide nikah tazeleme olmaz. Vekili veya eşi bulunursa ancak o zaman

tazelenir.  

Dinden çıkan tekrar dine gönünce, hac yapmış ise haccı yenilemesi lazım. Namaz ve orucunu kaza etmez.  

Eğer kişi, Hz. Peygambere sövdü ise, peygambere ait kul hakkı, o hayatta olmadığından yerine gelmez ve o kişinin dönüşü olmaz.  

Dikkat edelim, küfre rızada küfürdür.  

Bazı edilen yeminler vardır, mesela: “Ben bunu yaptıysam, söylediysem kafir olayım” derse küfre rıza göstermiş olduğundan dolayı kâfir olur.  

Bir de bir insan küfre götüren hallerden birine zorlansa, iş de ciddi olsa, zorlanan, kalbi ile razı olmadığı için ve cebir olduğu için küfre girmez. (Günümüzün meselelerine fetvalar: 1/3233)

Büyük günah işleyen, inkar etmediği müddetçe küfre girmez. Ama din, iman ve nikah gibi konular çok hassastır, şaka da olsa çok dikkatli olunmalıdır. Bu konuların şakası olmaz.  

Burada bazı şeylere daha işaret etmek istiyorum:  

Kur’an’ın tefsirini, tercümesini okumak şirk değildir.  

  • Hacerül Esvedi öpmek şirk değildir.  
  • Sakal-ı Şerifi öpmek şirk değildir.  

Soruluyor tarikatten ayrılmak küfre götürür mü? Herhangi bir zarar görür mü? diye

Bir cemaatten ayrılıp başıboş yaşamak, iyi bir karar olmaz. Ama bazı rahatsızlıklardan dolayı başka bir cemaate girmek içinse ayrılabilir. Zarar da görmez. Kimse zarar da veremez.  

İnsan bugün mezhep bile değiştirebilir. Birinden ayrılır, öbürüne girer. Neden tarikat değiştirmesin?  

Bir tarikatten ders almayı, peygambere biatla karıştırmamak gerekir.  

Bir yerde bid’atlar işleniyorsa bid’ati  ve bid’atçıyı terk etmek gerekir.  

Müslümanın yeri, islamı daha güzel nasıl, nerede yaşayabilecekse orasıdır.  

(Bu konularda M. Zahid Kotku Hazretlerinin Akâid adlı eseri ile Ömer Nesefi’nin Akâid adlı eseri en güzel iki kaynaktır.)

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir