KUR’AN HAYAT KAYNAĞIDIR

Kur’an cahiliye toplumuna hayat vermiş. O toplumdan Aşare-i

Mübeşşere (cennetle müjdelenenleri) çıkarmıştır. Kendisine gönül verenleri Asr-ı Saadet yaşatmıştır. 

Kur’an insanların yaşayışını ve tarihin akışını değiştirmiştir. Kur’an, uyarıcı ve diriltici, ıslah edici bir kitaptır. 

Kur’an, hayatı şekillendiren, hayata, ölüme anlam kazandıran bir kitaptır. 

Kur’an’da: 

 “Ey iman edenler! Allah Ve Resûlü, sizi hayat verecek davetine çağırdığı zaman ona uyunuz.” diye emredilir. 

Kur’an’a bugüne kadar gönül veren Kur’an’a uyan herkes yeniden hayat bulmuş, hayata yeniden başlamıştır. 

 “Eşeğim Müslüman olsa ben Müslüman olmam.” diyen Ömer İslam’a, Kur’an ayetlerini görünce teslim olmuştur. 

Peygamber (a.s.)’ın Kur’an okumasını dinleyen cinler Müslüman olmuştur. 

Kur’an insanları birçok ayetle düşünmeye davet ediyor. Kur’an’ı inceleyen birçok ilim adamı Müslüman olmaktadır. Bugün İslam, yeryüzünde Kur’an’ın mucizevi yönü ile yayılıyor. 

Fransız asıllı Filipinli şarkıcı Drolon: “Aradığı soruların cevabını İslam’da bulduğunu” belirterek, “Kur’an’ın hakikatine teslim oldum” deyip Müslüman olmuştur. (24 Eylül 2013 Basın) 

Taliban tarafından esir alınan 11 gün hapsedilen İngiliz gazeteci Ridley, İslamı araştırmış “Kur’an’da hayat buldum” diyerek

Müslüman olmuştur. (20.08.2002:Basın) 

Profesör Doktor Muhammed Hamidullah anlatıyor: 

İstanbul’da iken bir Avrupalı müzik profesörü gelip: 

Kur’an’ı tetkik ettikçe hayrete düşüyorum, dedi. Kur’an şiir olmadığı halde öyle bir musikîye sahip ki, bir kelimenin dahi yeri değişse, vezin ile birlikte musikî ve ahenk de kayboluyor. Ben, bir bestekar olarak bu yüzden Müslüman oldum. Çünkü böyle bir özelliğin, beşer kelâmında bulunmayacağını biliyordum. Fakat “Âmener resulû’deki tek bir kelimede, bu ahengin bozulmasına anlayamıyorum.” Dedi. 

Oku bakalım nasıl bozuluyor, dedim. 

Okumaya başladı. Ancak ahenginin bozuk olduğunu söylediği “Lâtüâhizna” kelimesini “Lâtuuâhizna” diye telaffuz ediyor ve gereğinden fazla uzatıyordu. 

Yanlış okuyorsun, dedim. Oradaki vav, hemzenin yazılması için konmuştur. Yani uzatma harfi değildir. Bu yüzden tâ’yı uzatmadan okumalısın. 

Gözlerinin bir anda nasıl parladığını ve ne kadar büyük bir sevinçle coştuğunu tarif edemiyorum. Geçenlerde bana bir mektup yazmış, “Teşekkür ederim, imanımı tazeledin, diyor.  Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir