KUR’AN BİLMEYEN KUR’AN’I ÖĞRENMELİDİR
Kur’an öğrenmek ve Kur’an öğretmek en sevaplı işlerdendir. Kur’an’ın ilk emri “oku!”dur.
Bu konuda peygamber (a.s.):
- “En hayırlınız Kur’anı öğrenen ve öğreteninizdir.” (Riyazü’s Salihin: 339)
- “Kalbinde Kur’an’dan bir şey olmayan kimse, harap bir ev gibidir.” (Tirmizi, Fezailil Kur’an: 3079)
- “Allah katında Kur’an’dan daha üstün bir şefaatçi yoktur.”
- “Evlerin en hakiri, Allah’ın kitabından yoksun olanıdır.” (Elmalı Hamdi Yazır Hak Dini Kur’an dili: 1/31)
- “Kur’an okuyan Mümin, portakal gibidir; kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan Mümin, hurma gibidir. Kokusu yoktur.
Tadı güzeldir.” (Buhari Et’ime:30)
Bu öğrenme, öğretme ücret, menfaat karşılığı olmaz. Kur’an’da: “Ayetlerimizi az bir karşılık ile satmayın azabından korkun.”
(Bakara: 41)
- “Kur’an’ı az bir değerle değişenler yok mu, işte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileri ile konuşur, ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır. (Bakara: 174)
Dini görevlerde biraz hassas olunmalıdır. Mevlid okuma meslek haline getirilmemelidir. Cenaze işlerinde, ücret talep edilmemelidir.
Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an öğretenin hediye almasını bile hoş görmemiştir.
Kur’an kursu hocaları, Cami görevlilerinin maaş alınmasında sakınca yoktur.
Din İşleri Yüksek Kurulu para ile Kur’an öğretmenin, Hatim, Yasin satmanın helâl olmadığına dair fetva vermiştir.
0
Tags :