Kul Allah’ı severse Allah da onu sever
Allah sevgisi, bütün sevgilerin kaynağıdır. Yunus, “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü” der. Allah’ı sevemeyen başka şey sever.
Allah’ı seven her işinde Allah’ın rızasını arar. Her günün sonunda Allah için ne yaptığını düşünür, kendini hesaba çeker. Güzel ameller işler, iyi bir kul olmaya çalışır. Allah’ın sevdiğini sever sevmediğinden uzak durur. Allah’tan korkar kendini hesap gününe hazırlar.
Davut (as) şöyle dua edermiş:
“Allah’ın senden, seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi, senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım, senin sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl!” (Tirmizi, Daavât:73)
Allah’ı seven farzları, vacipleri yerine getirir, peygamberi seven, onun sünneti ile amel eder. Allah’ın sevgisini kazanır.
Kur’an’da: “Allah, Resule uyanları sever. (Al-i İmran:31) buyrulur. Allah’ın sevdiği kul olabilmek, Allah’a kulluk görevlerini yapmakla mümkündür.
Allah sevgisi Allah’tan korkmayı gerektirir. Allah korkusu, insanın korkmasını, uzaklaştıran ve soğutan bir korku değildir. Günahlardan, haramlardan sakındıran bir korkudur.
Kur’an’da: “Ey iman edenler! Allah’tan ona yakışır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Al-i İmran:102) buyrulur.
Peygamber (as) da “Allah korkusu her hayrın ve her iyiliğin başıdır” demiştir. (Ramuz’ul ehadis:277/8)
Allah korkusu, Allah’ın rızasına ve bağışlanmaya sebep olur, cennete girmeye vesile olur.
Bir de Allah’tan korkan başka korku taşımaz.
Toplumun huzuru için de Allah korkusu gerekir. Atalarımız: “Kork Allah’tan korkmayandan” demişlerdir.
Allah rızasını Allah’tan korkanlar gözetir. İnsanlara ve canlılara karşı merhametli davranırlar. Hesap vermeyi düşündüklerinden hak-hukuka riayet ederler.
Allah rızası için olmayan hiçbir işin Allah yanında hiçbir değeri yoktur. Allah ancak rızası için yapılan işleri kabul eder. Allah rızasının dışında yapılan ameller için kıyamet gününde “git kimin için yaptıysan, sevabını o versin” denileceği bildirilmiştir.
Büyüklerimiz Allah rızasını kazanabilmek için rahat yataklarında yatmamışlardır. Yaptırdıkları çeşmelere “Fisebilillah”, eserlerine “rızaenlillah” yazdırmışlardır.
İnancımızda Allah rızası için yapılan insana hizmet sadaka hükmündedir. Kulluğun güzel yapılması Allah’ın rızasını kazandıran en güzel ameldir.
Bir hadislerinde peygamber (as) şöyle buyurmuştur:
“Kim Allah için sever, Allah için nefret eder, Allah için verir, Allah için kötülüğe engel olursa, imanını kemale erdirmiş olur.” (Ebu Davut:Sünne:15)
Hz. Ebu Bekir (ra) zayıf, ihtiyar köleleri satın alıp hürriyetine kavuşturuyormuş. Babası ona
-Oğlum hiç olmazsa güçlü sağlıklı köleleri satın alda sana yardımcı olsun, seni korusunlar” deyince:
Hz. Ebu Bekir (ra):
-Babacığım, benim maksadım Allah rızasıdır. Bu işimden bir şey beklemiyorum.” Cevabını verir.
Hz. Ali (ra) savaşta öldürmek üzere olduğu yüzüne tükürünce onu öldürmekten vazgeçmişti. Sebebini soranlara:
-Ben onu Allah için öldürecektim, tükürünce iş şahsileşti” demiştir.