Kul Allah’a neden ibadet etmelidir?

            Kulu yaratan, yaşatan Allah‘tır. Kulun Allah‘a minnet borcu vardır. Kul, kendisine verdiği nimetlere karşılık şükretmekle mükelleftir.

            Kul, ibadet etmekle yükümlüdür. Çünkü ibadeti Allah emretmiştir. O‘nun emrini yerine getirecektir.  

            Kulun Allah‘ın rızasını kazanmaya ihtiyacı vardır. Allah‘ın rızasını kazanmadan, sevgisini kazanmadan dünyada ve ahirette mutlu olamaz. Allah‘a yapılan ibadetler, insanı Allah‘a yaklaştırır ve O‘nun rızasını kazandırır.              Kul, günahlarının, hatalarının bağışlanması için ibadet eder. Ancak ibadetle arınır. İbadetler, kula hayat verici davetlerdir. İbadetler, kulu kötülüklerden uzaklaştırır. Nasıl imanla küfür bir arada bulunamazsa, ibadetlerle kötülükler bir arada olmaz. Eğer bir ibadet insanı kötülüklerden uzaklaştıramıyor, arındıramıyorsa o ibadette bir eksiklik vardır. O ibadet, ibadet değildir.              Göz ardı edilemeyecek bir husus da insan vücudunun ibadet etmeye ihtiyacı vardır. İnsan vücudunun ve insan ruhunun sağlık açısından ibadete ihtiyacı vardır. Bunun için de ibadet edilmelidir.  

            En önemlisi asıl olan ahiret hayatıdır. Ahirette saadet ve huzurun sağlanabilmesi, ancak ibadet etmekle mümkündür. İeytanın ve bazı insanların dışında herşey Allah‘a itaat ve ibadet ediyor.

            Kulun aczini bilmesi, yüce yaratana kullukla gerçekleşir. Ezanın davetine uymak,

Allah‘ın huzuruna çıkmak, divan durmak, rükuya varmak, secdeye varmak, kulluğu ne güzel hatırlatır. Aksine bu insanı küçültmez. Yüceltir, Allah yanında derecesini yükseltir.

            İbadet, herşeyin başıdır, ruhi olgunluğa erişmenin adıdır. Ona buna kul olmaktan insanı kurtarır, insanı taştan, leşten medet bekletmez.

            İbadet, bir bakıma Müslüman olmanın şartıdır. İslam‘ın şartlarının her biri Müslüman olmanın şartıdır. İartlar yerine getirilirse insan, Müslüman olma noktasına gelir.

            İbadetler insan ruhunu geliştirir ve olgunlaştırır. İnsanı da faydalı yapıcı hale getirir, kötü alışkanlıklardan kurtarır, manevi hastalıkları iyileştirir. İbadetlerdeki hikmetlerden biri de işte budur.  

            Yapılan bir araştırmaya göre ibadet edenlerle ibadet etmeyenler arasında büyük farklar olduğu ortaya çıkmıştır. Mesela;  

İbadet edenin daha düzenli bir aile hayatı, toplum hayatı olduğu,

  1. Sigara, alkol, uyuşturucu, fuhuş, kumar gibi kötü alışkanlıklardan uzak yaşadığı,  
  2. İşinde, mesleğinde daha düzenli ve başarılı olduğu,  
  3. Daha sağlıklı olduğu,  
  4. Daha karakterli ve kişilik sahibi olduğu,
  5. Moralinin daha yüksek olduğu,
  6. Daha saygılı olduğu,
  7. Geleceğe daha güvenle baktığı tespit edilmiştir.

            Müslüman Cenab-ı Allah‘a kulluk görevini yaparken çok dikkatli olmalıdır. Başta şirke düşmeden ibadet etmelidir. Kime, niçin, neden ibadet ettiğini bilmelidir. Kul, ibadet ederken şuurlu ibadet etmelidir. Sırf Allah rızası için ibadet etmelidir. Yoksa ibadet etmenin bir faydasını göremez, yerinde durur. Yapar eder, ama zevk almaz. Peygamber (AS) şöyle buyurur:  

            ―Yüce Allah, kendi rızası dışında yapılan ameli kabul etmez‖.(Nisa; Cihad:24)

            İbadetin bir özelliği de devamlı olmalıdır. Az da olsa devamlı olan ibadetin Allah yanında daha sevimli olduğu bildirilmiştir.

            Kul ibadet ederken vesvesesiz ibadet etmeye de dikkat etmelidir.  

            Ayrıca zahmetli olan ibadetin sevabının da çok olduğu bilinerek, mazeretsiz, zahmetle ibadet edilmeye çalışılmalıdır. Yani ibadet hiçbir şekilde terk edilmemelidir. Zorluk içinde yapılan ibadetin sevabı çok olur.

            Kul, ibadetin sevabını bol almak istiyorsa, ibadet ederken Allah görüyor, Allah biliyor, Allah soracak düşüncesiyle ibadet etmelidir. Kendini huzurda bilmelidir.

            İbadet öncesi yaşantı ile ibadet sonrası yaşantı da çok önemlidir. Mesela; yediğine içtiğine dikkat etmeyenin günahlardan uzaklaşmayanın duası, ibadeti Allah‘a yükselmez.             İbadet, sağlıklı olayım, dünya menfaati elde edeyim hatta cennete gireyim düşüncesiyle yapılmaz. İbadeti Allah emretti, benim kulluk borcum diye yapılır. Kul, ibadet etmekle mükelleftir.

            İbadet yaptırmamaya çalışan, ibadetten caydırmaya çalışan veya ibadetin sevabını azaltmaya çalışan, ibadetlerde şüphe verip duran şeytana dikkat etmek gerekir. İeytanın telkinine ve vesvesesine kulak asmadan ibadet etmek lazımdır. Çünkü şeytan en çok ibadetlerde vesvese verir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir