KIYAMET

            Bu bölümde ayetlerle hadislerle ve büyüklerimizin ifadeleriyle size kıyamet alametlerinden bahsedeceğiz.

            Allah’ın bildirdiği, Peygamber Efendimizin haber verdiğine göre; canlı cansız her şeyin takdir edilmiş bir ömrü vardır. Bu ömür, ne bir saniye önce, nede bir saniye sonraya kalır. Allah’ın kurduğu düzen, koyduğu nizam ve intizam aksamadan devam etmektedir.             Canlıların tayin edilmiş bir ömrü olduğu gibi, üzerinde yaşadığımız dünyanın da bir ömrü vardır. Bir gün gelecek, kıyamet kopacaktır, dünya hayatı son bulacaktır. Ama bu son nasıl olur Allah bilir.

  • Dünyanın hayat veren kaynakları mı biter,
  • Güneşin ısısı artar veya eksilir de canlılar yanar veya donar mı,
  • Yerkabuğunun altındaki lav yeryüzüne mi fışkırır,
  • Saniyede 6 ile 40 mil hızla dönen milyonlarca meteor dünyaya mı çarpar,
  • Her tarafı sarsan bir deprem yerin altını üstüne mi getirir,
  • Afetler, seller her tarafı siler süpürür mü,
  • Her türlü şeyi altüst eden kasırga mı eser,
  • Yeryüzünü su ve ateş mi kaplar, denizler mi taşar,
  • Yoksa Allah’ın rahmeti kesilerek, her şey kurur mu bilinmez, Allah her şeye kadirdir.

Öyle veya böyle kıyamet kopacak. kıyamet nasıl, ne zaman kopacak bu konuda kafa karıştıranlar oluyor. Özden, asıldan uzaklaştırmaya çalışanlar oluyor. Zihinleri meşgul edenler oluyor. Olmadık şeylerle uğraştırılıyoruz. Hızır yaşıyor mu, mezarlıktaki ağacın meyvesi yenir mi? Kıyamet kopacak mı, ne zaman kopacak? Deccal kim, nereden çıkacak? Mehdi kim, geldi mi, ne zaman gelecek? Yecüc Mecüc Türkler mi, Çinliler mi gibi kafaları karıştıran boş tartışmalar almış başını gidiyor.  

            Bu tartışmalar, Allah için iş yapmayı, imanımıza sahip çıkmayı, Ahiret için hazırlanmayı unutturuyor.

Olmadık şeyler tartışılırsa, problem edilmeyecek şeyler problem edilirse, kara tablolar oluşur, artık faydalı şeyleri bırakıp kara tabloları beklemeye başlarız. Sonra da o belirsizlikler, olumsuzluklar hayatımıza yansır.

            Bu bölümde, kıyamet alametlerinden bahsedeceğiz. Bakalım hangi alametler, hayatımıza girmiş, Yecüc, Mecüc, mehdi, deccal konularında en doğru bilgileri vermeye çalışacağız. İnşallah Rabbim doğruları söyletsin, doğru anlamak nasip etsin.

Dünya yaşanılır olmaktan çıktı. Zevksiz bir hayat yaşıyoruz. Dünyaya bakacak yüzümüz de kalmadı, dünyada bakılacak yüz de kalmadı. Günahlarla dünyayı da kirlettik, kendimizi de kirlettik. Yiyecek kirli, içecek kirli, çevre kirli, kafa kirli, kalp kirli. İş kirli, aş kirli, her şey kirli.

İnsanımız Allah’ın selamından, hayır dilemekten, hayırlı işten, hayırlı insan olmaktan çekiniyor. Bu arada esas kimliğini gizleyenlerde var.  

Ahiret, kabir, sorgu, sual. Cennet ve cehennem unutulmuş. Ne varsa dünya, her şey dünyaya göre, her şey nefsimize göre, her şey menfaatimize göre…

Biz millet olarak bu muyduk? Müslüman bu mu? Hatta insanlık bu mu Allah’ım!

Günah kiri ile kirlenip ne var ne yoksa her şeyini kaybedenler gözümüzün önünde. Bunların hiç biri bizi etkilemiyor. İbret alamaz hale geldik. İbret almamız için illa kendi başımıza gelmesi mi lazım? Bakıyorsunuz, başı ağrıyan isyan ediyor, kendi başına gelmeyen seyrediyor.

Hayatımızda kulluk yok, ibadet yok. Namaz yok, ibadet eden zevk almıyor. Dua edenin duası Rabbimize ulaşmıyor; bir çok engel var nasıl ulaşsın?

Rabbim! Sana layığı ile kul olamıyoruz, bizi affet. Kusurlarımızdan ve günahlarımızdan dolayı bizi bağışla, cezalandırma!

Günahkar kullarına hidayet ver.

Bizi ceza ile uslandırma, bize hidayet ver. Afet verme Allah’ım. Cezalandırma Allah’ım. Yaptıklarımızın şerrinden Sana sığınırız.

Ahireti unutur gibi bir halimiz var. Her gün gidenler nereye gidiyor, demiyoruz. Olan bunca olay kıyameti hatırlatmıyor. İnsanlar inkar ve inançsızlık bataklığında boğuluyor.  

Hiç karşılıksız olur mu? diye düşünülmüyor. Elbette dünyanın bir karşılığı var. Tabi ki dünyada yapılanların bir karşılığı olacak. Değilse iyiliklerin de kötülüklerin de ne anlamı kalır? Doğru dürüst olmanın ne anlamı kalır? Akıl ahiret var diyor.

Bir gün dünya ve içindekiler için Yüce yaratıcının takdir ettiği ömür bitecek. Her şey Kur’an’da anlatıldığı gibi yok olacak. Ahiret hayatı başlayacak. Kıyamet kopmadan ortalık bozulacak ki, kıyamet kopacak. o zamanları Hz. Peygamber (AS) şöyle haber veriyor:

  • “Öyle bir zaman gelecek ki, kişi helalden mi, haramdan mı kazandığına aldırmayacak” (Buhari, Büyü:7)
  • “Öyle bir zaman gelecek ki, ikrama meraklı kura çoğalacak fakihler ise azalacak ve bu suretle ilim çekilip alınacak” (Hakim, Müstedrek, v.504)  
  • “Daha sonra öyle bir zaman gelecek ki, insanların okudukları boğazlarından aşağıya geçmeyecek”  
  • “Şiddetli bir şekilde yaklaşan fitne sebebiyle vay insanların haline. İnsanlar mü’min olarak sabahlar da akşam kafir oluverirler. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaati karşılığı değiştiriverirler. İşte öyle zamanda dinlerinde sabit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler” (İbn Hanbel, Müsned.2.390)
  • “Öyle bir zaman gelecek ki, bütün insanlar riba ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar.” (İbn Hanbel, Müsned 4.494)
  • “Öyle bir zaman gelecek ki, doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hainlere güvenilecek. İnsanlardan şahitlik etmeleri istenmediği halde şahitlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler.” (Taberani, Mu’cem, 23. 314)
  • “Öyle bir zaman gelecek ki, insanlar iyiliği özendirmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar.” (Mecmauz-zevaid, 7. 280)

İşte dünya hayatının sonuna yaklaşıldığı zaman insanların hallerinden bazılarını Peygamber (AS) böyle haber vermiştir.

Kur’an’da Rabbim bizi şu ayetle bakın nasıl uyarıyor:

  • “O isyan eden günahlardan her birini günahı sebebiyle cezalandırdık. Kimini korkunç bir ses yakaladı. Kimini yerin dibine batırdık. Kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı” (Ankebut:40)

Rabbim bizi kendi kendine zulmeden insanlardan etmesin.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir