KALPLER ANCAK ALLAH’I ANMAKLA HUZUR BULUR
Günümüzde bunca sıkıntıya, strese, bunalıma yegane güç Allah inancıdır. Cenab-ı Allah sabrı, kendisine teslimiyeti, tevekkülü emreder.
Müslüman dara düşünce imanını devreye sokar “Hayırlısı”, “Bundan da bir hayır vardır” der.
İslam, Cenab-ı Allah’a teslimiyet demektir. Buna göre, Müslüman teslimiyetle mükelleftir. Bu da ona güven verir, huzur verir.
**
Kur’an-ı Kerim’de güvenip dayanan mü’min kullar için şöyle buyrulur: “İman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete edenlerdir. Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Rad:28)
**
Kul, huzur bulmak isterse, her zaman her vesile ile Cenab-ı Allah’ı zikretmelidir.
Kur’an-ı Kerim’de: “Erkek-kadın mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat yaşatırız. Mükafatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.” (Nahl:97) buyruluyor.
Zikirde kurtuluş vardır, selamet vardır. Cuma Suresi 10. Ayette: “Çok zikrediniz ki kurtulasınız” buyrulur.
**
Ne halde olursak olalım, Lâilâhe illallah, şükür elhamdülillah demek kalpleri rahatlatacak, gönüllere şifa verecektir.
**
Peygamber (as) bir hadislerinde: “Üzüntüsü, kederi bol olan “Lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aleyyil azim” desin buyurmuştur. (Müslim, zikir:12)
Zikir, kalbin ve ruhun gıdasıdır. Allah’ı zikreden kendini yalnız hissetmez. Allah’a güvenip, O’na dayandığı için üzüntüye kapılmaz kendini boşlukta hissetmez. Her şeyin Cenab-ı Allah’ın yaratmasıyla olduğuna inanır.