KADIN – ERKEK İLİŞKİLERİ ZİNA
Zaman çok değişti, ortalık karışık. Bazı çevrelerde, ‘‘Namus bekçisi değiliz’’ diyor, yürüyor. İffetli olmak, bakirelik kusur sayılıyor. Bir kesim de flört arkadaşı olmamasını noksanlık sayılıyor.
Şairin dediği gibi
‘‘Devrin ahlakına insan şaşıyor,
Bekâlar evliler gibi yaşıyor.’’
Ortaöğretimdeki kızlarımız, üniversiteli ağabeylerinin koltuğunun altında geziyor.
Fazilet, meziyet, iffet, sadece isim olarak kaldı. Eskiden insanlar namusu üzerine yemin ederdi. Ekmek çarpsın’’ derdi ve yeminler tutulurdu. Şimdi namus da ekmek de ayaklar altında.
Ar-haya duyguları öldü. Utanmazlık aldı başını gidiyor. Nefisler tatmin ediliyor. Taciz, tecavüzler arttı. Sokaklar kötü kadınlarla dolu ihanetler arttı. Yasak olan ilişkiler, normal arkadaşlık oluyor. Telefon, internet yolu ile istenmeyen ilişkiler hızla yayıldı.
Müstehcenlik her yere sokuldu. Gazeteler, dergiler pis koku salıyor, etrafı kirletiyor.
Bu yozlaşmanın içinde süt çocukları şekerle aldatılıp tecavüze uğruyor, yatalak ninelerin hayatları boyunca korudukları namusları zorla kirletiliyor. Gazeteler ‘‘canavar anne, günah çocuğunu boğdu’’ diye manşet atıyor. Mahkemelerimiz, bebek, zina davaları ile meşgul…
Sabah’tan okuyoruz. İlk eşinden üç çocuğu olan Emine Çelik (36), sekiz yıl önce eşinden ayrılıp Mehmet Çelik’le evleniyor. Ondan da iki çocuğu doğuyor. Fakat Mehmet Çelik’le üvey kızı Pınar karı koca hayatı yaşamaya başlıyorlar. Adana’nın Ceyhan ilçesinde. Talihsiz anne Emine’nin hakimden istediği şu ‘‘Hakim bey, kızım kocamdan hamile. Ne olur, Mehmet Çelik’i benden boşayın ki kızımla evlensin. Yoksa doğacak çocukları ‘gayrimeşru’ damgası yiyecek.’’ (14-8-1992 Zaman)
Hürriyet gazetesi 2 Temmuz günü attığı başlıkta şu haberi veriyor: ‘‘Hızlı kaynana damadını kaçırdı’’ İzmit’te 38 yaşındaki kaynana, imam nikahıyla evli kızının kocası ile kaçıyor’’ haber bu.
Bu hale neden düştük? Bugün bu sorunun cevabını bulmaya çalışacağız.
ZİNA NEDİR?
Cenab-ı Allah’ın yasakladığı nikâh dışı bir ilişkidir, Zina kendisine helâl olmayana bakmaktır, dokunmaktır, beraber olmaktır.
X X X
Zina çeşit çeşittir:
– Boş düşenlerin, anlaşmalıda olsa boşanıp beraber yaşayanların ilişkisi zinadır.
– Dinden çıkıp küfre girenin eşi ile ilişkisi zinadır.
– Gizli nikâh, nikâh değildir. İlişki zinadır.
– Evlenme niyeti olanların nikâh öncesi ilişkileri zinadır.
– Kokular sürünerek kadının teşhirciliği zinadır.
– Nifas, ay halinde eşi ile ilişki zinadır.
(İlk haftalarca cezası, 4 gram altın son zamanlarda 2 gram altındır.)
Bakara Sûresi 222. ayette hayızlı nifaslı kadınlara yaklaşılması yasaklanıyor Ayrıca ters ilişkide yasaklanıyor.
– Anlaşmalı beraberlik (Muta nikahı) zinadır.
– Anlaşmalı süreli beraberlik zinadır.
– Gizli nikâh zinadır. Nikahta ilân, şahit, varsa eşin ve çocukların rızası, Mihir ve Adalet şartı vardır.
– Üzerinde nikah olan kadının başkası ile beraberliği zinadır.
– Müslüman olmayan bir erkekle kadının evliliği zinadır.
– Hayvanla ilişki zina hükmündedir.
Kur’an’ın ifadesiyle:
– ‘‘Kulak, göz, gönül yaptığı işlerden sorumludur.’’ ( İsra:36)
– ‘‘Zinaya yaklaşmayın.’’ (En’am:151) Burada ‘‘yaklaşmayın’’ diyor ‘‘yapmayın’’ değil. zinaya götüren öpmeyi, dokunmayı, bakmayı, yasaklıyor. Bir hadiste:
– ‘‘Gözlerin zinası bakmak, ellerin zinası dokunmak, ayakların zinası kötü düşünce ile kadının ardından yürümek veya onunla beraber yürümektir.’’ buyruluyor. (Kalplerin keşfi:145)
Bir başka hadiste de peygamber (as): ‘‘Gözün zinası bakmak, kulağın zinası dinlemek, elin zinası tutmak, ayağın zinası yürümek, nefsin zinası arzulamaktır.’’ (Buhâri, İsti’zân:12)
Dokunmak, zinaya götürür. Peygamber (as) hiçbir kadınla tokalaşmamıştır. Biat alan kadınlar: ‘‘Sen bizim elimizi tutmadan ya!’’ deyince kadınlara: ‘‘Ben hiçbir kadının elini tutmam’’ cevabını vermiştir. Bakın fıkıhçılar ne diyor:
Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN Hoca Efendi’ye ‘‘tokalaşmak caiz mi?’’ diye sormuşlar. Şu cevabı vermiş:
– ‘‘Hz. Peygamber, erkeklerle tokalaştığı halde kadınlarla asla tokalaşmamıştır ve ‘‘
Ben kadınlarla tokalaşmam’’ demiştir’’ demiştir.’’ (Aile İlmihali:572)
Peygamberimize biri geliyor, soruyor: ‘‘Karşılaştığımız kişinin önünde eğilebilir miyiz?
– ‘‘Hayır’’ cevabını alıyor. Tekrar soruyor:
– ‘‘Sarılıp öpebilir miyiz?’’
– ‘‘Hayır’’ cevabını alıyor. Tekrar soruyor:
– ‘‘Musafaha yapabilir miyiz?’’ diyor. Peygamberimiz ona:
– ‘‘Uygunsa evet’’ cevabını veriyor.’’ (Tirmizi, İst’zan:31)
Öpmek, öpüşmek için bahane aranıyor. Birde kimin kimin elini öptüğü belli olmuyor.
Bir adam Peygamber’e sorar:
– Ya Rasûlallah! Bizden biri bir başkasının önünde eğilebilir mi?
– Hayır
– Elini öpebilir mi?
– Hayır
– Elini tutup musafaha edebilir mi?
– Uygunsa evet (R.Salihın:2/892)
Prof. Dr. Faruk BAŞER: (Kadınlara özel fetvalar: 77-78 şöyle der)
‘‘El öpme dinin emir değildir, örf meselesidir. Ama yine de mahremiyeti varsa el öpülmez. Erkek ne kadar yaşlı olursa olsun, onun elini bir kadın öpemez’’
‘‘İslam’da kadın ve erkeğin birbirine bakması yasaktır. (Nur:30-31) Bakma yasak olduğuna göre dokunmakta yasaktır.’’ (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar:164)
İslam’da bir şey günaha götürecek ise, o da günahtır.
Prof. Dr. İbrahim CANAN şöyle diyor: ‘‘Bir insan, şefkatle evladının dışında kimse ile sarılıp öpüşemez’’ diyor. (Hadis Ans:3/9) ‘‘Ayrıca musafaha vardır, sarılma yoktur.’’ -9/421
Bakmak, zinaya götürür. Göz bakmaktan alıkonmazsa, kalp kötülükten korunmaz. Diğer organlara sahip olunamaz.
Bakmak, cinsel duyguyu harekete geçirir. Büyük yangınlar küçük kıvılcımlardan meydana gelir. Göz insanı aldatır. Sonrada şeytan devreye girer.
‘‘Güzele bakmak sevap’’ denmiş evet sevap, Cenab-ı Allah’ın yarattığı ne kadar güzel şeyler var! Onlara bakıp ibret Almak Allah’ın kudretini müşahede etmek sevaptır.
Kadına bakmaya, gözün pasını silmek diyenler oluyor. Hiç de öyle değil insan günah işlediği zaman kalbinde siyah nokta oluşur. Günaha devam ederse kalp kararır. Birde göz resim çeker. Çektiği resmi kalbe yerleştirir. Kalp çör çöple dolarsa, yani kirlenirse, o kalp Allah’ın evi olmaktan çıkar.
Bir husus da bakmaktan daha çok baktırmak, bakılmasına sebep olmak da günahtır. Kendi günahı ile beraber, baktırdığının günahı kadar daha günah işlemiş olur.
Cenab-ı Allah Kur’an’da söyle buyurur:
– ‘‘Allah gözlerin hâin bakışını bilir.’’ (Mü’min:19)
– ‘‘Mü’min erkekler ve Mü’min kadınlar, gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar.’’ (Nur:30-31)
Bir Kutsi hadiste:
– ‘‘Namahreme bakmak, iblisin oklarından bir oktur. Kim benden korkarak onu terk ederse, zevkine bedel. Ona öyle bir iman veririm ki, onu kalbinde hisseder. (Hasan Hüsnü Erdem. İlahi Hadisler:28) buyruluyor.
Bakma hastalığımızdan vazgeçip, gözü gönlü korumaya almadan kalpteki iman güçlü olmaz.
Peygamber (as) şöyle buyurur:
– ‘‘Bakmak şeytanın zehirli oklarındandır.’’ (İ.Canan Hadis Ans:2/213)
– ‘‘Gözünü kapadığın müddetçe fercin zina etmez.’’ (Age:2/213)
– ‘‘Hz. Ali (ra)’a: ‘‘Ya Ali! ilk bakışını bakış izlemesin. Birincisi sendendir. Diğerleri şeytandandır.’’ (Tirmizi Edep:28) demiştir.
– ‘‘Yol kenarlarına oturmayın’’ Ashab:
– Oralarda işimizi görüyoruz. Peygamber (as):
– Öyleyse yolun hakkını veriniz.
– Yolun hakkı nedir?
– Selamlaşmak ve gözü harama bakmaktan sakındırmaktır.’’ (Hamdi Döndüren Aile İlmihali:67)
– ‘‘Kadın kokular sürünerek topluluğu uğrarsa, oda zâniyedir.’’ (Ramuz el-Ehadis:341/6)
Bir şeyi görmemek mümkün değil. Görmemek için kör olmak lâzım. Onun için diyebilirim ki, görmek başka, bakmak başkadır.
Bazı şeylerin esprisi, şakası olmaz. Bazıları diyor ki, ben bakınca gözümü çekmeyi veriyorum.’’ Bu söz şeytanî bir sözdür.
Konuşmak, beraber olmak insanı günaha bulaştırır. Peygamberimiz (sav): ‘‘Sakın bir erkek yanında mahremi olmadan bir kadınla yalnız kalmasın. Çünkü üçüncüsü şeytan olur’’ buyurur. (İ.Canan, Hadis Ans:9/467)
Manevi ablalık, ağabeylik, kardeşlik olmaz. Ders alma, kurs alma durumlarında nice utanç verici şeyler olmuştur. Nice yuvalar yıkılmıştır. Nice namuslar kirlenmiştir.
Âmâ olan ümmü mektumun oğlu ile eve gelen peygamberimiz hanımına yan odaya geçmesini istemiş oda: ‘‘O ama’’ deyince, sendemi âmâsın? demiştir.
Cenab-ı Allah müslüman hanımlarını şöyle uyarıyor.
– ‘‘… Eğer Allahtan korkuyorsanız yabancı erkeklere karşı çekici bir edâ ile konuşmayın. Sonra kalbinde kötülük olan kimse, ümide kapılır…’’ (Ahzab:32)
Konuşmak gibi dinlemek de, insanda kötü duygular uyandırır.
Ters ilişki zinadır. Peygamber (as): ‘‘Ümmetim için en korktuğum şey Lût kavminin yaptığı işi yapmalarıdır’’ buyurmuştur.
– ‘‘Lût kavminin iğrenç fiilini işleyen kimse mel’undur.’’ (Hadis Ans:5/203) demiştir.
– ‘‘Ters ilişkide bulunana Allah rahmet nazarıyla bakmaz.’’ (Age:5/204)
Geçmişte Lût kavmini Cenab-ı Allah bu çirkin isten dolayı helâk etmiştir. (Bak. Hud:77-83 + Hicr:67-74)
– Sevicilik – lezbiyenlik zinâdır.
– Elle boşalma, günaha düşme korkusu yoksa, dört mezhebe göre günahtır.
X X X
Dinimiz Zinaya düşmemek için tedbir almıştır:
– Önce zinaya götüren yolları tıkamıştır.
– İffetli davranmayı emreder. İffetini koruyanlara cennet vaat eder. İffetsizliğe neden olabilecek davranışları yasaklamıştır. (Mü’minun:5)
– Taciz ve tecavüze neden olacak müstehcen giyinmeyi ve teşhirciliği yasaklar.
– İffetini namusunu koruyanların bağışlanacağı bildirilmiştir. (Ahzab:35)
Peygamber (as): ‘‘Bana altı şeyi garanti edin. Bende sizi cennete girmenizi garanti edeyim:
- Konuştuğunuzda doğru söyleyin.
- Söz verdiğinizde sözünüzü yerine getirin.
- Size emanet edilince hâinlik etmeyin.
- Günah işlemeyin.
- Harama bakmayın.
- Harama dokunmayın.’’ (Müsned: V/323)
X X X
Zinanın sebepleri neler olabilir?
– Ruh kirliliği, nefse düşkünlük, ahlak zayıflığı,
– Tahrikler, medyanın tutumu,
– Müstehcen giyim,
– Cinsel özgürlük istekleri,
– Flört etmek,
– Dans ve çılgın eğlenceler,
– Moda hastalığı,
– Alkol, uyuşturucu gibi alışkanlıklar zina sebebi sayılabilir.
X X X
Zinanın sebep olduğu hastalılar vardır.
Bu konuda peygamber (sav) şöyle buyurur:
– ‘‘Bir toplumda zina yayılırsa, o toplumda tâun (veba) hastalığı ve daha önce görülmeyen hastalıklar çıkar, yayılır.’’ (İbni Mâce, Fiten:10/4019)
– Zina. Allah’ın gazabına ve felâketlere sebep olur.
– Yuva yıkar, cinayetlere sebep olur.
– Ahlaki dengeyi bozar, cinnet ve deliliğe sebep olur.
– Nesli bozar.
– Yüzdeki nuru alır, Vücutta lekeler oluşur.
– Doğacak çocuklar isyankâr ve geri zekâlı olur.
– Ölüm güzel halde gelmez. İmanlı ölmeye manidir.
– Zina yapan insan, hep suçluluk psikoloji ile yaşar.
– Zina bel soğukluğu, Firengi, kara ölüm AIDS gibi hastalıklara neden olur.
X X X
Zinanın olumsuz etkileri olur:
– Her yasak, olumsuzluklar getirir. Topluma kötülükler olarak yansır. Toplumda iffetli olanların namus emniyeti kalmaz.
– Zina, çağdaş hayatın çürük meyveleridir.
Şair: ‘‘Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş,
Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş’’ diyor.
– Bugünkü hayat, her eldeki telefon, internet, sosyal medya, birbirini tanımayan insanları anında tanıştırıyor, buluşturuyor. O diziler, filimler gençleri batağa itiyor, ‘‘Sende böyle yap’’ telkininde bulunuyor.
– Zina, toplumun alçalmasına nede olur. Felaketten felakete sürükler.
Hz. Ebu Bekir (ra): ‘‘İçinde fuhuş yapılan bir topluma Allah umumi belâ verir’’ der.
– Zina, sadece kadının ayıbı, günahı değildir. O bir ateştir. İki tarafı da yakar. Yangın topluma da sızar. Bedelini aileler öder. Toplum öder.
– Cenab-ı Allah: ‘‘Zinaya yaklaşmayın. Zira o, hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur’’ (İsra:32)
diye uyarır.
– Hûd sûresinde, A’raf sûresinde zina suçu işleyenlerin helâk oldukları anlatılır.
Furkan sûresinde: ‘‘Allah’ın has kulları zina etmezler. Bunu yapan cezasını bulur. Kıyamet günü cezası kat kat arttırılır. O azapta alçaltılmış olarak devamlı kalır.’’ (Ayet:68-69) buyrulur.
Bu konuda peygamberimiz şöyle buyurur:
– ‘‘Gök kapıları gece yarısı açılır: ‘‘Dua eden var mı kabul olsun. Bir şey isteyen var mı verilsin. Var mı belâya uğrayan kurtulsun.’’ Denilir. Her müslümanın duası kabul olunur. Yalnız zina yapılmasına önayak olan kadın hariç’’ (Ramuz el-Ehadis:255/8)
Ümmü Seleme (ra) peygamber (as)’a
- Aramızda iyiler varken demi helâk oluruz? der.
- Evet, zina artarsa.’’ (Muvatta Kalem:22) buyurur.
– ‘‘7 Kat yer 7 kat gök zina eden yaşlıya lânet eder. Zina edenlerin kokusu cehennem halkını rahatsız eder.’’ (Ramuz el-Ehadis:160/11)
– ‘‘Bir yerde zina ve faiz yayılırsa, o yer halkı Allah’ın azabını hak etmiş olur.’’(Age:53/17)
– ‘‘Bir yerde zina yapanlar çoğalırsa, orada ölümler artar.’’ (Muvatta:2/460)
– ‘‘Erkekler ve kadınlar birbirleri ile yetinirse tarumar olurlar’’ (İ.Canan Hadis Ans:7/276)
– ‘‘Allah şu kimsenin yüzüne bakmaz:
- Eli ile nikahlananın.
- Livata yapan yaptıranın.
- İçkiye düşkün olanın.
- Ana babasını dövenin.
- Komşusuna eziyet edenin.
- Komşusu ile zina edenin’’ (Ramuz el-Ehadis:296/2)
Miraç dönüşü Allah Resûlü söyle anlatmıştır:
– ‘‘Fırın gibi bir yere geldik. İçerden çığlıklar geliyordu. İçerde çıplak kadın ve erkekler vardı. Alevler onları yakıyordu. ‘‘Bunlar kim?’’ diye sordum. Cebrail: ‘‘Bunlar zina edenlerdir’’ cevabını verdi.’’ (İ.Canan Hadis Ans:3/428)
Namuslu kadına zina iftirasında bulunmak büyük günahtır, cezası da ağırdır. (Nur:4)
Nur:23-24’te: ‘‘Zina iftirasında bulunan kimse dünya ve ahirette lânetlenmiştir. Onlar için büyük azab vardır.’’ buyrulur.
Dünyadaki zararlarından ve ahiretteki azabından korunmak gerekmektedir.
X X X
Korunma yolları neler olabilir?
Allah: ‘‘Gerçek mü’minler iffetini korur’’ (Mü’minun:5)
– ‘‘Gerçek mü’minler zina etmezler.’’ (Furkan:65)
– ‘‘Evlenme imkânı olmayanlar, iffetlerini korusunlar.’’ (Nur:33) diye emrediyor.
Peygamber (as)’da: ‘‘Kim, dilini, cinsel organını haramdan korumaya bana söz verirse, ben ona cennet için kefil olurum.’’ (R.Salihın:1542)
– ‘‘Haramdan korunmak için evlenen kimseye Allah’ın yardımı hak olur’’(Ramuz el-Ehadis:276/2)
– ‘‘Çocuk evlenecek yaşa gelince, imkânı olan onu hemen evlendirsin. Yoksa, çocuğun işlediği günahtan ana baba sorumlu olur.’’ (Ramuz el-Ehadis:411/7)
Günahtan korunmanın bir yolu da evlenmektir.
Peygamberimiz: ‘‘Evliliğe gücü yeten evlensin. Zina evlenmek gözü haramdan korur, zinadan alıkor. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç şehveti kırar.’’ (Seçme Hadisler:174/65)
– Zina eden, mü’min olduğu halde zina etmez.’’ (Müslim:1/24)
Peygamber (as), Müslüman olup biad alanlardan şu konularda söz alırdı:
- Şirk koşmamaya,
- Hırsızlık yapmamaya,
- Kız çocuklarını öldürmemeye,
- Zina etmemeye söz verir misin’’ der, onu öyle İslâm’a kabul ederdi. (Ramuz el-Ehadis:6/3)
X X X
Fuhşa karşı tedbir almak mümkündür.
– Gençlere çocuklara utanma duygusu, namus, iffet anlayışı vermekle işe başlanmalıdır.
– Aile olarak dini hayat yaşanırsa, çocuk da büyüklerini örnek alır.
– Çocuklar ve gençler fuhuş tuzaklarından haberdar edilip korunursa, çocuk kötülüğe bulaşmaz.
– Giyim kuşam, kötü niyetli olanların dikkatini çeker.
– Flört ve kız erkek arkadaşları gençlerin yavaş yavaş tuzağa düşmesine neden olur.
– İnternet ve telefonlar yerinde kullanılırsa, insan zarar görmez.
– Eşler evi, eşini, çocuklarını ihmal etmezlerse, ihanet olmaz. Ayrıca ihânetin eşe yansıması olur. Peygamber (as): ‘‘Başkalarının iffetine dokunmayın ki, kendi eşleriniz, kızlarınız iffetli kalsınlar’’ buyurmuştur. (Seçme hadisler:143/111)
– Dinimiz kadın kocasına karşı süslenmesini emrediyor. Eşler isterlerse, birbirinin cinsi arzularını azaltıp onu dışa itmeyebilir.
– İyi ortamlarda, iyi insanlarda oturup kalkmak çok önemlidir. Hayırlı komşular edinmek, insanın korunmasını sağlar.
– Müstehcen film, dizi ve neşriyattan uzak durmak.
– Geçmişte Cenab-ı Allah’ın ahlaksızları yüzünden toplumları; lût kavmini, pompei halkını, aşk gemisindekileri cezalandırdığını düşünmek caydırıcı olur diye düşünüyorum
Her günaha tevbe vaciptir.
Günahkarlar için tevbe kapısı açık. Pişman olup, tevbe edeni ve bir daha günah işlemeyeni Allah af eder inşallah.
İnsan isterse korunur, alçaltıcı duruma düşmez. Bakın size iki olay anlatayım.
Bir genç Peygamber (as)’a geliyor Zina yapmak istediğini söylüyor. Allah Resûlü: ‘‘Bu işi ananla, kardeşinle, teyzenle, halanla yapılmasını ister misin diye soruyor. Genç: ‘‘Hayır’’ diyor. Peygamberimiz öyleyse bu işi sende başkası ile yapma!’’ diyor. Genç: ‘‘Vazgeçtim ya Rasûllallah’’ diyor.
Kur’an’da Yusuf (as)’ın kendini nasıl koruduğu anlatılır.
Peygamberimiz şöyle bir olay anlatır:
– Yağan yağmurlar nedeniyle üç kişi mağarada sıkışık alır. Seller mağaranın çıkışını koca bir kaya ile kapatmıştır. Açılma imkanı yoktur. Biri dua edelim der. Ve Ana babasına olan hizmetini dile getirip dua ediyor. Diğeri çalıştırdığı işçinin kalan ücretini bir koyun alıyor. Yıllar sonra gelen işçiye sürüyü teslim ediyor. bunu söyleyip dua ediyor. Kaya iki duada da biraz aralanıyor. Üçüncü ihtiyacından dolayı muhtaç olan kadına zina teklif ediyor. Mecbur kalan kadın titremeye başlıyor. Neden titriyorsun? deyince ‘‘Allah’tan korkuyorum’’ cevabını alıyor. O zaman: ‘‘Sen yoksul halinde Allah’tan korkarsında bana bunca ikram ve ihsanda bulunan Allah’tan ben neden korkmam deyip vazgeçiyor. Bunu anlatıp dua ediyor. kaya çıkabilecekleri kadar açılıyor.’’
Bir olayda bir kadın göz koyduğu bir erkeği ikna edemeyince: ‘‘Annem hasta kaldıramadım, yardım eder misin ? diyerek içeriye alıyor. Adam meseleyi anlayınca yalvarıyor olmuyor. Diyor ki, tamam. Ben etek tıraşı olmam bana makine verir misin? diyor. Banyoya giriyor, kaşını, saçını kazıyıp geliyor. O halini gören kadın: ‘‘Defol!’’ der. Kapıyı açar. Adam: ‘‘Şükür beni kurtardın Allah’ım! der, Allah’a şükreder. Şimdi fırsat aranıyor, bu işin peşinde koşuluyor.
Günah işlemek, işlememek insanın kendi elindedir. Onun için yaptıklarından sorumludur. İnsan, eline, beline, diline sahip olursa, asla utanç duyacağı hallere düşmez.
Peygamberimiz (sav): ‘‘Öyle bir zaman gelecek, zina o kadar çoğalacak ki, ortalıkta bu işi yapanlara: ‘‘Bu işi biraz gizli yapsanız’’ diyebileceklerdir’’ diyor. böyle bir ortamda tepki göstermeyen oda aynı suçu işlemiş gibi olacak, ceza toptan herkse isabet edecektir.’’ buyuruyor.
Cenab-ı Allah bu lânetli pis işten hepimizi korusun.
…………………………
………………..
……….
…