KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ
Aile yuvalarına zarar vermek isteyenlerin bir fitneside kadın erkek eşitliğidir. “Kadın erkek eşittir” derseniz evde kavga çıkar. Sen-ben kavgası böyle başlar.
Atı bırakıp, koyuna binerseniz, koyun : “Bu benim görevim değil” diyerek isyan eder.
Kadınla erkek, suyu meydana getiren oksijenle hidrojen gibidir. İkisi biraraya gelerek aileyi oluşturur.
İki cinsin görevleri ayrıdır, yaratılışları farklıdır. Erkeği bırakıp kadını askere alırsanız olmaz.
Cenab-ı Allah kullukta ayrım yapmamıştır.
-“Kadın olsun erkek olsun, iş yapanın işini boşa çıkarmam” (Al-i İmran : 195)
-“Mü’min erkekler, mü’min kadınlar birbirinin velileridir” (Tevbe : 71)
“Onlar sizin için birer elbise, sizde onlar için birer elbisesiniz” (Bakara : 187) buyrulmuştur.
Kadını kadınlık görevlerinden ayırarak, eşitlik kavgası yaptırırsak, aile yuvaları uzun ömürlü olmaz; huzur ve mutluluk duyulan yerler olamaz.
Bu kavgalar, bize batıdan geçen hastalıklardır. Bu kavgaları batı kadını, önceleri yaptı, sıcak ve koruyucu aile yuvasından oldu…
Batıyı taklit etmekle; ayrı kazanç, ayrı mal ve birbirine yabancı, birbirine borç veren insanlar haline gelinecektir.
Kadınla erkek, iki rakip haline getirilirse, o evde kavga eksik olmaz. “Sen bilirsin”, “peki” diyen olmaz. Kavga durmaz devam eder.
Bir hanım Hz. Peygambere der ki:
-“Savaşa erkekler gidiyor, gazi oluyorlar, ölürse şehit sevabı alıyorlar. Cuma’ya onlar gidiyor sevabı onlar alıyor. Biz kadınlar mahrum oluyoruz. Bu bizim için bir eksiklik ve mahrumiyet değil midir?
Peygamberimiz tebessüm ederek:
-Savaşa giden, Cuma’ya giden erkeği kadın göndermiyor mu? der. Kadın;
-“Evet” der ve :
-“İşte o kadınlar sevaba ortaktırlar” buyurur.
Kadını erkekleştirmeye, erkeği de kadınlaştırmaya hiç gerek yok. Zaten onlar da bunu asla istemezler.
Aile içinde hayat müşterektir. Sorumluluklar müşterektir. Ailede görevler taksim edilmiştir. Acılar, tatlılar paylaşılacaktır. Çocuklar iki tarafın gayretleri ile eğitilip yetiştirilecektir.
Ailede iki tarafında vazgeçilmez hakları vardır. Bu haklara iki tarafta saygı duyup, riayet edecektir.