KABİR AZABI

            Kabir hayatını, kabir azabını inkar eden, kafir olur.çünkü Kur’anda ve sünnette kabir hayatı ve hayatı ve kabir hayatı ve kabir azabı hakkın da keşin bilgiler verilmiştir.

            İnsan dünyada yaptıklarının hesabı kabirde verilmeye başlayacaktır

            Hz Peygamber  (as): Kabir ya cennet bahçelerinde bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur” kabrin insana ve insanın amellerine göre değişeceğini haber vermiştir.

            Şair bazıları için:

            Ne kendisi eyledi rahat, ve  halka verdi huzur, göçtü gitti bu cihandan dayansın ehl-i kubur” diyecek, bazılarının dünyada da ahirette de  huzurlu olmayacağını ifade etmiştir. Bazıları ölür gider de gene de insanların yakasını bırakmaz. Bunlar için kabir azabı süreklidir.

            İnsan, kabirde  ameline göre muamele görecekti, inanıp da günah işleyen için kabir azabı, günahları kadardır ve geçicidir inanların iyilikleri ölçüsünde de azabı kalkacaktır. Çünkü iyilikler günahları siler.

            Peygamberimiz bir hadislerinde, İdrar  sıçramalarına ve gıybet konusunda dikkat etmeyene, kabirlerde azap gördüğünü haber vermiştir.

            Abdullah B. Ömer’e dayanarak Fakih Ebu Cafer şöyle rivayet  ediyor:

Mü’min kabre konuldu zaman kabir enine yetmiş; uzunluğuna da yetmiş ZİRA açılır. Üzerine reyhan kokuları saçılır. Üstüne ipek şal örtülür.

Eğer Kur’an’dan bir bildiği varsa, nur olarak kendisine yeter. Eğer yoksa, kendisine güneş gibi bir nur ihsan edilir.

O kabrinde  bir gelin gibidir; uyur.Onu ancak ehli arasında, en sevgili olan uyanır ama ona hiç doymamış gibi…

Kafire gelince; kabir onu sıkar; kaburga kemiklerini birbirine geçirir

Üzerine yılanlar saldırır ki; onların kalınlığı deve boyuna benzer. Etini yer bitirirler; kemik üzerinde en ufak bir parça bile bırakmazlar.

Sonra kör sağır ve dilsizlerden azap melekleri gönderilir.Yanlarında bir demir topuz getirirler. Onunla dövünmeye başlarlar.

Sağırdırlar: Feryadı duymazlar ki, acısınlar.

Kördürler: Onun halini görmezler ki, merhamet duyguları kabarsın.

Sonra onu, akşam sabah ateşe atarlar.

Kabir azabından kurtulmak isteyen kimse şu dört şeye etmeli;dört şeyden de kaçınmalı.

Devam edecekleri şeyler:

a) Namaz kılmak  b) Sadaka  vermek. c) Kur’an okumak. d) Allah’ı çok tesbih etmek.

Bunlar kalbi aydınlatır ve genişletir.

Kaçınması gereken dört şeyde;

a) Yalan. b) Hıyanet . c) Dedikodu d) Sidik sıçraması.

Bu sonuncusu için Resullullah (s.a.v.) şöyle buyuruyordu:

– “Sidik sıçramasından sakınınız. Zira, kabir azabının çoğu, ondan dolayı gelir…”

Nasreddin  Hoca, boş bir kabre girmiş, bakalım neler oluyor, neler soruyorlar” demiş.

Ertesi gün, ne var yok diyenlere Sabaha kadar eşeğin hesabını veremedim” demiş. Hesap vermek kolay değil.

Mecnun biri, cenaze kabre konulunca hocaya:

-Telkini ben vereceğim” demiş ve mezara eğilmiş demiş ki:

-Yalan söylemediysen, haram yemediysen, itikadını bozmadıysan hiç korkma!”

Kabirde avukat yok, rüşvet yok kaytarıp kurtulmak yok, yalan dolan yok. Suçu ona buna yükleyip kurtulmak da yok.

Konya’da bir mezardan iniltiler gelmiş. Savcılıktan alınan izinle mezar iki gün sonra açılmış ne görsünler vücutta azap izleri  var, yer yer morarmış… (20-04-2003 zaman)

Peygamber (as) hep şöyle dua etmiştir:

– “Allah’ım! Cehennem azabından, kabir azabından, hayat ve ölüm fitresinden, kör deccalın fitnesinden sana sığınırım”

Bir gün bir cenazeyi defnettikten sonra oradakilere söyle demiştir: “Kardeşinizin affını isteyiniz. Dua ediniz. O şimdi sual görecektir.” (Ebu Davut, Cenaiz: 69)

a)     Kabirde sorgu sual nasıl olacak?

Kabirde Münker Nekir gelecek:

  • Rabbin kim? diyecek Mü’min: “Rabbim Allah” diyecek.
  • Dinin nedir? diyecek Mü’min: “Dinim İslam” diye cevap verecek.
  • Kitabın nedir? diyecek Mü’min: “kitabım Kuran diyecek..”
  • Peygamberin kimdir? Diyecek : Mü’min: “Muhammed (AS)” diyecektir.
  • Kıblen nesri idi? Diyecek: Mü’min : “kabe-i şerif” diyecek.

Bu  cevapları, Rabbine kul olan, dininin emirlerini yerine getiren Kuran’a uyan, Peygambere itaat eden, yönünü kıbleye çevirip namazlarını kılan cevap verecek. Ya inanmayan veya İslam’ı tanımayan, yaşamayanlar cevap veremeyecek. kıbleye dönemediyse susacak….. İşte o an yandığı an olacak, azap başlayacak.

b)    –Amel defteri kapanır mı?

Peygamber (as) ın bildirdiğine göre: “İnsan  ölünce üç şeyden başka ameli sona erer.” Bunlar :

  1. Devam eden hayrı hasenatı,
  2. Faydalanılan ilmi,
  3. Dua eden hayırlı evladı.

Bir başka hadislerinde de şöyle bildirmiştir:

  1. Öğrettiği ilim,
  2. Yetiştirdiği hayırlı evladı  

Bir başka hadislerinde de şöyle bildirmiştir:” insan öldükten sonra;

  1. Öğrettiği ilim,
  2. Yetiştirdiği hayırlı evlat,
  3. Miras  bıraktığı Kur’an
  4. Yaptığı mescit ,
  5. Yolcu için yaptığı konak,
  6. Akıttığı su,
  7. Sağlık için malından ayırdığı para, vefatından sonra ona ulaşın.”
  8. “Kim iyi bir çağır açarsa, o çığında yürüyenlerin sevabı eksiksiz ona verilir. Kötü çığır açan içinde, o yolda yürüyenlerin günahı ona verilir.”
  9. “Kabirde ölü boğulmak üzere olan kimseye benzer. Herkesten  dua  bekler. Dua edilince sevinir.”      (Ramuz el Ehadis: 368 / 10)

Ölü için yapılanlarda ölüye ulaşır.

İyi yönde de kötü yönde de amel defteri kapanmaz.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir