İYİ ÖRNEK OLMAK-ÇIĞIR AÇMAK
İnsanın kendisinin iyi olması, kurtuluşu için yeterli değildir. İslam inancında gemisini kurtaran kaptan değildir. Bazıları: “Kıl beşi, kurtar başı” diyor. O kadar kolay değil. İnsanın evladı kurtarılmadan ana baba nasıl kurtulur? Allah: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi,
yakacağı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” Diye emrediyor. (Tahrim: 6) İnsan kendisi ile beraber yakınlarından ve çevresinden sorumludur.
Peygamber (a.s.): “Allah yolunda ayağı tozlananlara cehennem ateşi dokunmaz.” buyurur.
(R.Salihın: 1308)
Yaptığını düzgün ve sağlam yapmak; iyilikte, doğrulukta ve güzellikte örnek olmak sevaplı bir iştir. Böyle bir hareket, iyiliğe teşvik olur. Bir iyiliğin yapılmasına sebep olmak da o iyiliği bizzat yapmak gibi sevaptır.
Kur’an’da: “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın; yaptığınızı güzel yapın. Allah güzel yapanları sever.” buyrulur. (Bakara: 195) İyilik yapmak, iyilikte yardımlaşmak, iyiliğe çığır açmak, güzel insanların vasfıdır. Peygamberimiz (s.a.v.): “İyi bir çığır açana, açtığı çığırın sevabı verilir. Bir de o yolda gidenlerin sevabı da verilir. Onun sevabından da bir şey eksik olmaz.” buyurmuştur.
(R.Salihın: 170)
Her şeyin bir karşılığı olduğu bildirilmiştir:
-“Kim iyi bir işe aracılık ederse, onun da o işten nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse, onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.” (Nisa Suresi: 85) Peygamberimiz şöyle tavsiye eder:
-“Din kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibaret bile olsa, hiçbir iyiliği küçümseme.”
(Müslim, Birr: 144)
-“İyiliğe vesile ol. İyiliğe, hayra vesile olan, o iyiliği ve hayrı yapan gibidir.” (Tirmizi, İlim:
14)
-“Bir insanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan veya kuşların yedikleri şeyler, o kimse için birer sadakadır.” (Buhari, Edep: 27)
Kötü örnek olana, kötü çığır açana da açtığı çığırın günah yükü yüklenir. Kendisinden sonraki uyanların vebali de ona yüklenir. Kendi günahı yanında birde başkalarının günahını çeker. Giyimde israf etmemek ve kötü giyime sebep olmamak gerekir. Dikimi, satımı da yardım etmek olur.
Bir hadiste şöyle buyrulur:
-“Bir kimse gücü yettiği halde mütevazı davranarak lüks elbise giymeyi terk ederse, Allah kıyamet gününde o insanı yaratıkların en başında huzuruna çağırır ve onu iman ehlinin giyeceği elbiselerden dilediğini giymede serbest bırakır.” (Tirmizi, Sıfatu’l-kıyamet: 39) Kur’an’da çıplaklığın çirkin bir şey olduğu bildirilmiştir. Açık giyim, kötü mesaj verir. Kötü olaylara neden olur.
Aslında müstehcenlik, açıklık, hem açınanın hem de etrafın ruh sağlığını bozar. Cinsel sapıklık yayılır, şiddet artar.
Örtünmeyi kefene, namazı musalla taşına bırakmamak gerekir. Kabirde yüzü kıbleye döndürmenin de pek faydası olmaz.
Allah Kur’an’da şöyle emrediyor:
-“Ey kullarım! Şeytan Âdem’le Havva’yı ayıp yerlerini göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları sizin onları görmediğiniz yerden sizi görürler. Biz şeytanı inanmayanların dostları kıldık.” (A’raf: 27)
-“Evlerinizde oturun. Eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah’a ve Resulüne itaat edin.” (Ahzap Suresi: 33)
-“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve Müminlerin kadınlarına ihtiyaç için dışarı çıkınca dış örtülerini üzerlerine almalarını söyle. Onların tanınıp incitilmemesi için uygun olan budur.” (Ahzap Suresi: 59)
Hz. Aişe (r.a.) şöyle anlatır:
-“Bir gün Ebu Bekir (r.a.) ın kızı Esma ince bir elbise ile Peygamber (a.s.) ın yanına gelmişti. Peygamber (s.a.v.) ondan yüz çevirdi ve şöyle dedi. „Ey Esma! Şüphesiz kadın ergenlik çağına ulaşınca vücudunun görünmesi uygun değildir.” (Ebu Davut, Libas: 31)
Bir hadislerinde Peygamberimiz: “Nice kadınlar vardır ki giyinmiş gibidir. Ama çıplaktırlar.” demiştir. (R.Salihın: 1664)
Buna göre İslam kadını tahrik eden, dikkat çeken, bana bak diyen ince, dar ve kısa giysi giymemelidir. Çünkü kötü örnek olmak günah kazandırır.