İYİ AHLAK SAHİBİ OLMAK

            İyi ahlak sahibi olmayan imanını koruyamaz, sevaplı, güzel ameller işleyip cennete giremez. Peygamberimiz: 

            -“Kötü ahlak, sirkenin balı bozduğu gibi amelleri bozar.” buyurmuştur. (Ramuz el-

Ehadis: 97/4) 

            Peygamber (a.s)’a sormuşlar:

            -“Müminlerden en faziletlisi kimdir? Cevap vermiş:

            -Ahlakça en güzel olandır.” Tekrar sormuşlar:

            -“Müminin en akıllısı kimdir?

            -Ölümü unutmayan, ölüm sonrasına en güzel şekilde hazırlık yapandır.” diye cevap vermiştir.”(İbn-i Mace, Zühd: 31)

             Sadakanın en güzeli, en değerlisi haram sözlerden dili muhafaza etmektir. Nedir haram sözler; Lanet etmek, beddua etmek, sövmek, kaba ve kırıcı konuşmak, gıybet etmek, iftira etmektir.

             Peygamber (a.s) bir gün Ebu Hureyra (r.a)’a şöyle demiştir:

            -“Ya Ebu Hureyra! İffetli ol! Haramdan ve her türlü kötü sözden sakın ki, insanların en çok ibadet edeni olursun. Kendin için sevdiğin şeyi insanlar için de sev ki, olgun bir mümin olasın. Komşuna iyilikte bulun ki, hayırlı bir insan olasın. Az gül, çünkü çok gülmek kalbi öldürür.” 

            Bir gün peygamberimize:

            -“Kula verilen hasletlerin en hayırlısı nedir? Diye soruldu. Allah Resulü şu cevabı verdi:

            -“Güzel huydur.” (Hadis Ans: 17/1030)

            İnsanların kendisinden çekindiği kimse, kötü kimsedir. Allah kötü huylu, çirkin sözlü kimseleri sevmez.

            Bir gün peygamberimiz Ashabına:

            -“Cennetlik olanları size bildireyim mi? demiş. 

            -Evet, bildir ya Resulallah” demişler. Peygamberimiz (a.s):

            -“Hor görülüp hiçe sayılan Müslümandır. Cehennemlikler ise katı yürekli, kaba ve gururlu kimselerdir.” demiştir. (R. Salihın: 250) 

            Kötü şeyleri terk, iyi şeyleri alışkanlık edinmek o kimsenin iyi Müslüman olmasındandır.

            Cennetin kapısını açan bazı huylar şunlardır:

  1. İffetli, hayâlı olmak,
  2. İyi niyetli olmak,
  3. Sabretmek, şükretmek,
  4. Sözünde durmak, doğru olmak, hakkı söylemek,
  5. Adil olmak
  6. Başkalarına iyi örnek olmak; iyiliği emredip, kötülükten sakındırmak,
  7. İnsanları hakka, doğruya çağırmak,
  8. Affedici ve hoşgörülü olmak,
  9. Şefkat ve merhametli olmak,
  10. Güler yüzlü, tatlı sözlü olmak,
  11. Kolaylık sağlamak, kolaylaştırmak,
  12. Kusur örtmek, sır saklamak,
  13. Ölçülü konuşmak,
  14. Faydalı olmak, yardımcı olmak,
  15. Günahtan kaçmak,
  16. Başkalarına saygılı olmak,
  17. Selam vermek, selam almak,
  18. Meşru olan davetlere gitmek,
  19. Ailesine iyi davranmak, hayırlı evlat yetiştirmek,
  20. Her işte Allah’ın rızasını gözetmek,
  21. Kötü zandan kaçınmak,
  22. Her şeyde hayır bilmek. 

Bunlar cennete götüren, Allah’ın razı olduğu huylardır.

Yaptığını güzel yapmak, güzel bir huydur. Allah:

-“Yaptığınızı güzel yapın. Allah güzel yapanları sever.” diye emrediyor. (Bakara: 195) 

Bir şey taviz sayılmayacaksa, kolay olanı seçmek sevaptır. Peygamberimiz:

-“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” (Buhari, İlim: 12) -“Kolaylık gösterin, güçlük göstermeyin, müjdeleyin, ürkütmeyin, öfkelendiğiniz zaman susun.” (Ramuz el-Ehadis: 510/6) Hz. Aişe (r.a) şöyle der:

-“Allah Resulü, iki durumdan birini seçmek durumunda kalırsa dine aykırı değilse, mutlaka kolay olanı seçerdi.” (Buhari, Edep: 80)

-“Resulallah bir yere görevli gönderdiği zaman “namazı hafif kıldır, hutbeyi kısa ve sözü az et” derdi.” (Ramuz el-Ehadis: 528/6) 

Selam almak, selam vermek sevap kazandırır. Allah Kur’an’da:

-“Size selam verildiği zaman ondan daha güzeli ile selamı alın.” (Nisa: 86) diye emrediyor. 

Selamdan önce konuşulmaz. Peygamberimiz:

-“Önce selam, sonra kelam” buyurur. (Tirmizi, İst’zan: 11)

“Selamdan önce söze başlamayın. Kim selamdan önce söze başlarsa, ona cevap vermeyin.”

(Ramuz el-Ehadis: 466/6)

-“Sizden biri bir yere gelince oradakilere selam versin.” (B. H.Külliyatı: 4/7679) diye emretmiştir. 

Allah’ın bir emri de şöyle:

-“Ey İman edenler! Başka evlere selam vermeden, izinsiz girmeyin.” (Nur: 27) Bir hadiste de: -“Evine girdiğin zaman selam ver ki, sana ve ailene bereket olsun.” buyruluyor. (Tirmizi, İst’zan: 10)

Uygun olmayana, doğru iş yapmayana selam verilmez. Verilen selam alınmazsa, “Aleyküm selam” diye geri alınır.

Konuşmalara selamla başlamak gibi selamla bitirmek de sevaptır. Selam ayrıca dualaşmaktır. 

İnsan faydalı ve yapıcı olmalıdır. Olumlu düşünmelidir. Olumlu düşünmek ruh sağlığını korur. Kişi kendini iyi hisseder. Beyin ve vücudun rahat çalışmasını sağlar.

İnsan iyilik düşünür de yapamazsa bile yapmış gibi sevap kazanır.

-“İyiyiz diyelim iyi olalım” diye bir söz var. “İyiyim” demekle iyi olunur. “Kötüyüm” denirse kötü olunur. Kötülük yapmazsa bile karamsarlığı devam eder. Olumsuz düşünmek, vücudun savunma sistemini yıkar. Stres, kalp gibi hastalıklara neden olur.

Peygamberimiz (s.a.v) Müslümanlara karşı olumsuz söz ve olumsuz tavırdan şiddetle kaçınılmasını istemiş ve şöyle buyurmuştur:

-“Sizden biri Müslümanlarla ilgili güzel olmayan şeylerden bana bahsetmesin.” (Ebu Davud,

Edep: 28)  İnsanın haline şükretmesi onun hayrınadır.

Peygamber (a.s) imrenip, kıskanıp, huzursuz ve rahatsız olacağımıza, hale şükredip mutlu olmayı tavsiye etmiştir. Şöyle buyurur:

-“Sizden biri kendinden üstün olan birini görünce, hemen kendisinden aşağı olanlara baksın ve haline şükretsin.” (Buhari, Rikak: 30) 

Peygamber (s.a.v) zor olanın yerine kolay olanı, gayrimeşrunun yerine meşru olanı, olumsuzluğun yerine olumlu olanı tavsiye etmiştir. Kötü düşünceyi, zararlı davranışı hoş görmemiştir.

-“Çocuklarınıza güzel isim verin” buyurarak kötü anlamlı isimlerden kaçınılmasını istemiştir. (Ebu Davud, Edep: 4948) Kötü anlam içeren isimleri de değiştirmiştir. 

Müslüman, insanlarla arayı bozmadığı gibi başka dargın, kırgın olanların da arasını düzeltecektir. Bunda ibadet sevabı olduğu bildirilmiştir. Bir hadiste şöyle buyrulur: -“Bir Müslüman’ın, din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helal olmaz. Üç gün geçmişse, onunla karşılaşınca selam versin. Eğer selamı alırsa ikisi de sevap kazanır. Yok, eğer selamı almazsa, almayan günaha girmiş olur. Selam veren küs durmaktan çıkmış olur.” (Ebu Davud, Edep: 47) 

Mutluluğu başkalarının mutlu olmasında arayan, her zaman mutlu olur. Bencil kimse ise asla mutlu olamaz.

Peygamber (a.s) da iyilikleri, güzellikleri yiyip bitiren hasetten uzak durmamızı istemiş ve şöyle buyurmuştur:

-“Ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir.” (Ebu Davud, Edep:44) Cenab-ı Allah Kur’an’da şöyle emretmiştir:

“Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri, başkasında olup da sizde olmayanı hasetle arzu etmeyin…” (Nisa:32)

Bir hadislerinde peygamberimiz:

-“Kötülüğü görüp de üzülmeyen manen zarar görür.” buyurur. Onun için her Müslüman’ın iyiliğin yayılması ve kötülüğün, kötü etkilenmenin yayılmaması için çalışıp gayret göstermesi, görevidir.  Ayrıca iyi kimselerle, iyi ortamlarda olacaktır.

Bu konularda peygamberimiz (s.a.v) şu uyarılarda bulunmuştur:

-“Karışıklık zamanında eve çekilip ibadete sarılmak, benim yanıma hicret etmek kadar sevaptır.” (R. Salihın: 1371)

-“Müslüman olmayanlarla beraber yaşamayın! Onlarla oturup kalkmayın! Onlarla olan onlar gibi olur.” (Tirmizi, Siyer: 1605)

Peygamber (a.s) uygun olmayan kişilerle, uygun olmayan yerlerde yaşamamızı uygun görmemiştir.

Ukbe Bin Amir (r.a), Peygamber Efendimize:

-“Ya Resulallah, kurtuluş nerededir? Diye sorunca Allah Resulü (onun halet-i rühiyesine ve ihtiyacına binaen):

-“Diline sahip ol. (fitneler ortalığı kapladığında) Evine sığın ve günahlarına gözyaşı dök.” buyurmuştur. (Tirmizi, Zühd: 61)

Peygamber (a.s) helak olan Semud Halkının yaşadığı Hıcır denilen yerden geçerken Ashabına hitaben şöyle demiştir:

-“Kendilerine zulmeden insanların eğleştiği yerde eğleşmeyin. Onlara dokunan azap size de dokunmasın! Buranın suyundan içmeyin! Buranın suyu ile abdest almayın.” (Buhari, Enbiya:

7) 

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir