İSRAF VE AŞIRILIKTAN KAÇMAK

İsrafta ve aşırılıkta hayır yoktur. Cenab-ı Allah: “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü

Allah israf edenleri sevmez.” buyurur. (A’raf: 31)

Bir ayette de: “İsraf edenler şeytanın dostlarıdır.” buyrulmuştur. (İsra: 27) Peygamber (a.s) da şöyle der:

-“İnsanın her canının çektiğini yiyip içmesi israftır.” (Ramuz el-Ehadis: 131/10)

İslam da arzular değil, ihtiyaç asıldır. Müslüman yaptığı hayırda bile israf etmeyecek, kullandığı nehir suyunu bile abdestte israf etmeyecektir.

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle emrediyor:

-“Size şu üç şeyi emrediyor; üç şeyden men ediyorum:

1-Allah’a kulluk ediniz.

2-Allah’a ortak koşmayınız.

3-Topluca Allah’ın dinine, kitabına sarılınız, ayrılmayınız. Şunları da men ediyorum:

1-Dedikodu yapmayınız.

2-Çok ve lüzumsuz soru sormayınız.

3-Malınızı israf etmeyiniz.” (Ramuz el-Ehadis: 5/1)

Müslüman israf ettiği gibi cimri de olmayacaktır. Peygamberimiz orta yolu tavsiye etmiştir.

Ölçülü olunacaktır.

Cenab-ı Allah şöyle emreder:

-“Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma.” (İsra: 29)

-“Kim hırs ve cimrilikten korunursa muratlarına erenler onlardır.” (Haşr: 9) 

Müslüman her konuda aşırı gitmekten sakınıp, kaçınacaktır. Allah: “ Sakın aşırı gitmeyin.

Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.” (Bakara: 190) buyurur.

Düşmanda olsa, haksızlık yapılmayacak, iftira edilmeyecektir. İftira yanan bir ateştir. Önce iftira edeni yakar.

Başkaları hakkında kötü düşünülmeyecek, kötü duygular beslenmeyecek, iftiraya başvurulmayacaktır. 

Müslüman her duyduğunu söylemekten kaçınacaktır. Peygamber (a.s): “Her işittiğini söylemek, insana günah olarak yeter.” demiştir.

Kur’an’da: “iyice bilmediğin bir şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül yaptığı her işten sorumludur.” (İsra: 36) buyrulur.

Müslüman’a boş ve manasız şeylerle uğraşmak yakışmaz. Kötü zandan kaçınır, ona buna iftira atmaz.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de iftira etmeyi yasaklamış ve iftiracının akıbetini şöyle haber verir:

-“Kim yanılır veya suç işler de sonra da onu bir suçsuz üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah işlemiş olur.” (Nisa: 112)

-“İffetli kadınlara zina isnat edip de, sonra dört şahit getirmeyenlere seksen değnek vurun; ebediyen onların şahitliğini kabul etmeyin. Zira onlar yoldan çıkmış kimselerdir.” (Nur: 4) -“İffetli mümin kadınlara zina isnat edenler dünya ve ahrette lanetlenmiş kimselerdir. Kendi dilleri, elleri ve ayakları yapmış olduğu şeyleri şahitlik ettikleri gün onlar büyük azaba uğrayacaklardır.” (Nur: 23- 24)

-“Ey inananlar!… Siz birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın; inandıktan sonra yoldan çıkmış olmak ne kötü bir durumdur.” (Hücurat: 11)

-“Ey iman edenler! Zandan sakının. Zanın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın.” (Hücurat: 12) Bir hadiste de:  -“Kötü zandan sakının. Çünkü zan, sözlerin en yalanıdır.” (Buhari, Edep: 1993) buyrulmuştur. İftira edilmesine de sebep olunmamalıdır. Peygamber (a.s) bir gün hanımı ile giderken birisi manalı manalı bakınca: “Bu benim hanımım.” demiştir.

Müslüman’ın uzak durması gereken şeylerin başında şunlar vardır:

Peygamber (a.s): Yedi şeyden kaçının buyurur:

1-Şirkten,

2-Büyü- Faldan,

3-Cinayetten,

4-Faizden,

5-Yetim malı yemekten,

6-Cihattan kaçmaktan,

7-İffetli kadına iftiradan.” (R. Salihın: 1614)

Peygamber: Büyücüyü tasdik eden cennete girmez. (Seçme Hadisler: 210/19)

Ayet: “Büyücü felah bulmaz.” (Taha: 69)

Bakara 102 de büyü yapanın kâfir olacağı bildirilmiştir.

Büyücü lebid için sahabe: “Öldürelim mi?” demiş. Peygamber (a.s): “Hayır onun göreceği ilahi azap daha şiddetlidir.” demiştir.

Büyü, küfre çok yakın bir iştir. Büyü de zarar verme vardır. Her şeyi büyüye bağlamak yanlıştır. Allah kendine sığınanı korur.

Kur’an’da: “Allah’ın izni olmadan bir yaprak bile düşmez.” (En’am: 59)

Müslüman her türlü sapıklıktan uzak durursa, ancak o zaman güzel bir ölümle ölebilir. 

Müslüman’ın en çok dikkat edeceği şeylerden biri de ayrımcılık yapmamaktır.

Allah şöyle emreder:

-“Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan olmayın. Bunlardan her fırka kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.” (Rum: 32)

-“Kâfirler birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer sizde öyle yapmazsanız yeryüzünde fitne çıkar ve fesat olursunuz.” (Enfal: 73)

-“Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal: 46)             -“Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.” (En’am:

159)

-“Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin…”(Hücurat: 9) -“Müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin.” (Ayet: 10) Bu konularda peygamberimiz de şu uyarılarda bulunmuştur:

-“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim

(mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslüman’ı (n kusurunu) örterse, Allah da kıyamet günü onu (n bir kusurunu) örter.” (Buhari, Mezalim, 3; Müslim, Birr: 58)

-“Birbirinize buğz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslüman’a, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.” (Buhari, Edep: 57- 58)

-“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (Gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.” (Müslim, İman: 93; Tirmizi, Sıfatu’l- kıyame: 56)

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir