İSLAMIN REFORMA DA RÖNESANSA DA İHTİYACI YOKTUR

Reform ve Rönesans, fikirde olur, davranışlarda olur, geleneklerde olur. Yüce Allah’ın dini olan İslam’da olmaz. Çünkü İslam, insanı düzelten, insanı hizaya getiren bir dindir. İlk zamanlarda müşrikler, İslam’ı istememişler, peygamberin üzerine yürümüşler ve gırtlağına sarılmışlardı. Peygamber (SAV), sıkılan gırtlağından müşrikin ellerini ittikten sonra onların topuna şöyle seslenmiştir:

-“Allah’a yemin ederim ki, sizi hizaya getirecek bir din ile geldim.”

İslam’ın Reforma, Rönesans’a ihtiyacı yoktur. Çünkü İslam bozulmamıştır.

O günden bu güne ne değişti ki, bugün biz İslam’ı değiştireceğiz. Sonra İslam’ın nesini değiştireceğiz? Zaman yetmiyor diye namazları mı azaltacağız? Allah bire on veriyor diye orucu üç güne mi indireceğiz? Zekat miktarını çoktur diyerek, kırkta bir değil, yüzde bir mi yapacağız? Sel geldi, deprem oldu diye haç ibadetini mi kaldıracağız? Allah’ın hangi emrini değiştireceğiz? Yoksa herkese göre din mi icat edeceğiz? Yoksa bize karışmayan, her şeyi mubah gören bir din mi istiyoruz?

Ne demek dinde Reform dinde Rönesans? Dinin değişmesi demek değil mi? Bakın, Yahudilik ve Hıristiyanlık değiştirildiği için bu hale gelmiştir. Yoksa İslam’ı da diğer dinlerin akıbetine getirme arzusu ile hareket edenler mi var?

Bu ifadeler yanlış. Bu konuda iki ilim adamımızın ifadelerine bakalım: Prof. Dr. Mehmet Aydın: “İslam’da reform olmaz. İslami bilgilerde olur. Dinde reform ifadesini kullanmak kadar sakıncalı bir şey olmaz. Dinde reformdan bahsetmek, abesle iştigaldir.

İslam’ın özüne dokunulamaz.” (O5-11-1999- Zaman Gazetesi)

“Dinde reformu gerektiren sebep ve gerekçelerin, İslam tarihinde hiç bir zaman bahis mevzu olmadığı görülür. Bazı konularda içtihad yapılmıştır. İlim adamları yeni yorumlarla meseleleri çözmüşlerdir. İslam’da reform olmaz; ama içtihad kapısı sürekli açıktır” (Prof. Dr

Hayrettin Karaman, 05-11-1999 Zaman Gazetesi)

İslam, donuk bir din değildir. Her devrin problemlerini çözebilecek güçtedir. Çünkü İslam’da kitap ve sünnetten başka, icma ve kıyas gibi iki kaynağı daha vardır. İslam’da meselelere yorum yapma kapısı kapalı değildir. Zaten İslam’da Reform ve Rönesans iddiaları, İslam’ın üçüncü ve dördüncü kaynaklarını kabul etmemekten kaynaklanıyor.

Bir de İslam’ı çağa uydurma iddiaları var. Bu da yanlış.  İslam, çağa uymaz, Kur’an’da  çağa göre hüküm değişmez. Çağ,İslam’a uyar. Çağ, Kur’an’a boyun eğer. Bu bugüne kadar böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Çünkü İslam, çağları arkasından sürükleyen bir dindir. Hiçbir devirde İslam’ın hükmü ve modası geçmez.

Öyle veya böyle İslam’ı ihtilaflı bir din haline getirmek isteyenler, abesle uğraşan ve itikadı düzgün olmayan kimselerdir.

Hz. Peygamber: “Allah’ın kulundan vazgeçmesinin alameti, o kulun boş şeylerle uğraşmasıdır” buyurmuşlardır.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir