İSLAMIN RED ETTİĞİ DÜNYA HANGİSİDİR?

 İslam, insanı Allah’tan alıkoyan, kulluğuna engel olan, insanı azdırıp sapıtan, gururuna, cimriliğine sebep olan, kulun cehenneme gidip, azap görmesine neden olacak olan dünya ve dünyalığı reddeder.  

İslam, mal ve maddeye esareti değil, ona hakim olmayı emreder. Hakim olunmayan dünyalık insanı sapıtır, insanda insani, ahlaki bir değer bırakmaz.  

Şu dünyada “benim” dediklerimizin arasında hiç bir şey bizim değildir. Unutmayalım ki, dünyayı arkamıza almadan Allah’a ulaşamayız.  

Bir dünya ki, hapisi yok  

Bir dünya ki, kapısı yok

Bir dünya ki, tapusu yok,

Burada herkes kiracı, herkes emanetçi, herkes seferi.

Azin Mahmut Hüdai Hz. leri:

“Kim umar senden vefayı, Yalan dünya değil misin?

Muhammed’ül Mustafa’yı,

Alan dünya sen değil misin?” diyor.  

Dünyanın vazifesi, insanı taşımak, onu faydalandırmaktır. İnsan dünyayı taşımaya kalkarsa, altında ezilir. İnsan dünyaya hizmet etmeye kalkarsa, esiri olur.  

Allah Resulü, hasır üzerinde uyumuş, hasır vücudunda iz yapmıştı. Bunun üzerine ashabı:

  • Ya Resulallah ! sizin için rahat edebileceğiniz yatak tedarik etsek olmaz mı?

dediler.

Benim dünya ile ne ilgim var? Ben dünyada bir ağaç altında gölgelenip de

 bırakıp gidecek olan bir yolcu gibiyim” cevabını vermiştir. (R.Salihin: 1/488)

Bir kutsi hadiste şöyle buyrulur:

  • “Ey Ademoğlu! Malım, malım diyorsun, yiyip de çıkarıp attığın veya giyip de eskittiğin ve yahut tasadduk edip de önce gönderdiğinden başka senin malın mı var?” (R.Salihin: 1/485)   

İslam’ın karşı olduğu mal hangisidir?

  • Allah’a kulluktan alıkoyan,
  • Günah işlemesine sebep olan,
  • Gururlandıran, övündüren,
  • Ahiret saadetini gölgeleyen,
  • Zekatı, sadakası verilmeyen, yerinde kullanılmayan, işe yaramayan maldır.

Hadis-i şerifte buyrulur: –          “…Her kimin kaygısı ahiret olursa, Allah onun zenginliğini kalbine koyar. İşlerini dağınık olmaktan kurtarır ve dünya ona boyun eğerek gelir. Her kimin kaygısı da dünya olursa, Allah onun fakirliğini gözü önüne koyar, kendisini derbeder eder ve dünyadan da kendisine ancak mukadder olan gelir.” (Ahmed bin Hanbel/ Kitabü’z-Zühd:181)

Başka bir hadislerinde de Efendimiz:

  • “Benden sonra şirke düşmenizden korkmuyorum. Dünyalık hırsına kapılmanızdan, dünyalık yarışına girmenizden korkuyorum” buyurur. (Müslim Fezail:

4/1796)

  • “Her ümmetin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi de dünya malıdır”

(İbn-i Hanbel:4/160)

Demek oluyor ki, mal ve dünya hırsı Muhammed ümmetinin fitnesidir. Bu fitnenin zararı da bir hadiste şöyle işaret edilmiştir:

“Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar,

mala, mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir” (Tirmiz: Zühd:43)

Dünya hırsı ahiret nimetinden mahrum eder. Kur’an’da bu şöyle bildirilir: “Kim ahiret kazancını isterse, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya karını istiyorsa, ona da dünyalık bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.” (Şüra: 20)

Bir ayette: “Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşr: 19) buyrulmuştur.  

Güzel bir söz var: “Su geminin dışında olursa, gemiyi yüzdürür. Su geminin içinde olursa, gemiyi batırır” diye. İnsanın da bütün arzusu dünya olursa, kalbi, gönlü dünya ile dolup taşarsa, bu da onun dünya bataklığında batmasına neden olur.  

Kurda gönlünü veren kuzu gibi gönlünü dünyaya kaptıran insan da dünya kurbanı olur.

Bugün doymayan israfçı insanlar oluyor. Onu al, bunu al. Onu değiştir, bunu değiştir… bunlar bir fakir aileye hiç gitmezler mi ki?… hiç mezarlığa gitmezler mi ki?… işte bunlar aç kurtların sürüye zarar verdiği gibi inançlarına ve ahiretlerine zarar verirler.  

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir