İSLÂM’IN AİLEYE VE EVLİLİĞE VERDİĞİ ÖNEM
İslâm’da aile kutsaldır.Dinimiz evliliğe büyük önem vermiştir.Muta nikâhını, geçici, şartlı ve başka maksatla nikâhı geçersiz sayar. Çok kocalığı, metres hayatını, flörtü men eder.Nikâh dışı ilişkiyi zina, zinayı da büyük günah sayar.
Hz. Peygamber (as) :
- “Allah yanında en sevimsiz helâl, boşan-madır”der, evliliğin sona ermesini hoş görmez.
- “En hayırlınız, hanımlara ve aile fertlerine en iyi davrananınızdır.”(R.Salihin
:277)
- “Allah’ın hanım kullarını dövmeyiniz.” (Age :278) buyurur.
İslâm’dan önce kadın, çok kötü muamele görmüş, hep itilip kakılmış, Mısır’da kurban edilmiş, Arabistan’da gömülmüş, batıda insan bile kabul edilmemiş,alınıp satılmıştır.
Kadın, analığını, sultanlığını ve değerini İslâm’la elde etmiştir. Hz. Peygamber (as) :
- “Cennet, anaların ayağı altındadır.”
- “İlim öğrenmek, kadına da erkeğe de farzdır.” demiştir.
Batılı kadın sokaklarda yürüyerek hak alırken, İslâm kadının haklarını Kur’an’dan ve peygamberin elinden almıştır. Meşhur Hamburabi kanunları, Babil hukuku ve Roma hukuku kadına hak vermemiştir :
İslâm :
- Kadına da erkeğe de eşit hitab etmiştir.
- Kadına mirastan hak tanımıştır.
- Kadını alınıp satılmaktan, diri diri gömülmekten kurtarmıştır.
- Kadının izni alınmadan nikâhı kıyılmaz.
Bunu biraz açarsak ;
- Nikâhta kadın, boşanma hakkı isteyebileceği gibi, birde üzerime nikâh kıymayacaksın, şartını bizzat koyabilir. Erkek de buna uymak zorundadır.Kıyarsa, nikâh batıldır. Kadına İslâm böyle bir hak da vermiştir.
- Cennet anaların ayağı altındadır.
- Kadının İslâm’da çocuğu emzirmeme yetki-si bile vardır.
- Kadının giyimi, yiyeceği, barınması, sağlık giderlerinin karşılanması erkeğe aittir. Erkek, kadının zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak ve onun üzerine farz olan dinini öğrenmesini sağlayacaktır.
İslâm’da ;
- İffetli kadına iftira büyük günahtır, cezalandırılır.
- İslâm, kadını gücü ölçüsünde sorumlu tutmuştur. Nazik vücudu, hassas ruhu ile dış hayatın güçlüklerinden sorumlu tutmamıştır. Kadına kötü davrananı Kur’an kınamıştır.
Nahl 58-59 : ”Onlardan birine kız çocuğu doğduğu haber verildiği zaman öfkeyle yüzü kapkara kesilir, diğer insanlardan utancından gizlenir.Onu aşağılık duygusu ile yanında mı tutacak, yoksa toprağa mı gömecek. Bakın bu ne kötüdür.”
İsrâ 31 : “Çocukların canına kıymayın, onları öldürmeyin.”buyrularak kadın, vahşice öldürülmekten korunmuştur, kurtarılmıştır. İslâm’da kadına saygı gösterilecektir, hürmet edilecektir, dövülüp sövülmeyecektir, haklarına riayet edilecektir.Aile hayatında onunla istişare edilecek, sorumluluklar beraber yürütülecektir.
ÇOK EVLİLİK
Bugüne kadar öğrenmek merakı ile değil, mânevi değerlerimizi zayıflatma, mânevi hayatımızı yıkma faaliyetleriyle orantılı olarak en çok karşılaştığım sorulardan biri de evlilik konusu olmuştur. Ne zaman evlilikten, kadından ve İslâm Peygamberinden söz edilse, yerli yersiz : “İslâm Dini neden çok evliliği emretmiştir ?”
, “İslâm Peygamberi niçin çok evlenmiştir ?”gibi sorular, en çok muhatap olduğum sorular olmuştur.
Şu hususu açıkça ifade edeyim ki, bu ve buna benzer sorular genellikle karısı, kızı, kendisi önüne gelenle düşüp kalkan, sevgilileri olan ve başkalarıyla gayrimeşru münasebetlerde bulunan kimselerin zihinlerini daha çok meşgul etmektedir. Bunlar, insanlık tarihinin şahit olduğu evlilik şekillerine ; kadının çok koca ile evlenmesine, erkeklerin ise yaptığı sayısız ve sorumsuz evliliklere bakmadan, fırsat buldukça hiçbir kurala bağlı olmadan yapılan evlilik hayatını, belirli kurallara bağlayan İslâm Dinine dil uzatıp, çirkin isnat ve iftiralarda bulunurlar.Bu durum ciddi olmadığı gibi aynı zamanda gülünç olan iddialardır.
Diğer yandan İslâm Dinine, İslâm Peygamberine yersiz isnat ve iftiralarda bulunan Hıristiyan Batı, dinî hûsumeti yüzünden çok evliliği bahane ederek İslâm Dini aleyhinde fırtınalar koparmıştır.Hatta dinsizliği ve inançsızlığı sebebiyle Papa tarafından afaroz edilen Volter, İslâm’daki çok evlilik ve İslâm Peygamberinin evlilik hayatı ile ilgili manzum bir tiyatro eseri yazıp, Papaya gönderdikten sonra kendisini bir müddet önce aforoz eden papa, bu isnat ve iftiraları okuyunca o kadar çok memnun kalmıştır ki,Volter’e yazdığı mektupta “Sevgili Oğlum Volter” diye hitap etmiş ve afarozu geri aldığını müjdelemiştir.
Kendi içimizde de iki asırdan beri Batıyı her konuda ölçü alan yarı aydınımızın din düşmanlığı konusunda da ölçüsü, Batı olduğundan bunlar, hiçbir araştırmaya lüzum hissetmeden İslâm’ın çok evlilik müsadesine karşı yaygın ve menfi propaganda da bulunmuşlardır.
Çok evlilik konusu dinlere ve çeşitli toplum-lara göre ele almadan, sürdürülen propagandalara cevap olarak şu kadarını söyleyelim ki, İslâm Dini çok evliliği icat etmiş değildir. Ayrıca dinimizde birden fazla evlenmek, farz,vacip,sünnet gibi herhangi bir dini emir de değildir.Bu konudaki âyetler incelendiği zaman, İslâm’da tek kadınla evlenmenin tavsiye edildiği ve esas olduğu görülecektir.Birden fazla kadınla evlilik müsadesi ise, daha evvel ki toplumlarda hiçbir kurala bağlı olmadan, yaygın olan çok evliliğin belirli şartlara bağlanarak, sınırlandırılmasıdır. Hatta denilebilir ki, konulan sınırlama ile çok evliliğin ağır şartlara bağlanıp, tasvip edilmediği gerçeği ortaya çıkacaktır.