İSLÂM’DAN ÖNCEKİ ARAPLARDA BİRDEN FAZLA EŞLE EVLENME DURUMU

Çok evlilik bütün dünya milletlerinde olduğu gibi İslamiyet’ten önceki Araplarda daha çok yaygın olan bir âdetti. Hatta denilebilir ki, evliliğin sınırı yoktu. Çünkü Araplarda kadın, horlanan bir varlıktı. Kadına saygı duyulmazdı. Kadın alınıp satılabilen zevk aletinden başka bir şey değildi. Ekonomik sıkıntılar ve ahlâk bozukluğu nedeniyle kadınların kötü yollara düşmesin karışısında çoğu aileler kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyordu.

Araplarda evlenmenin sınırı olmadığı gibi boşanma da bir kurala bağlı değildi. Dileyen her erkek, istediği kadar kadınla ilişki kurabilirdi. İlişki kurduğu kadını dilediği zaman da terk edebilirdi. Evli kadınların bile başka erkeklerle düşüp kalkmasına müsaade edilirdi. Bu ya iyi tohum alma amacıyla veya para kazanma arzusu ile yapılırdı.

Evlilikte ciddiyet olmadığı gibi sorumluluk da düşünülmezdi. Bu bakımdan kadınlar, bugünkü anlamda eş muamelesi görmezdi. Evlilik hayatında ancak varlıklı kadınlar diğerlerine nazaran daha çok itibar görürdü.

Erkeğin birden fazla kadınla evlenmesini engelleyen ve evlendiği kadınlara karşı sorumluluk yükleyen hiçbir kural yoktu. Kabile reislerinin ise sınırsız evlenme hakkı vardı. Bu durum daha sonraki devirlerde de Arap Yarımadasında ve Müslüman olmayan Afrika ülkelerinde yeniye kadar devan etmiştir. Mesela, Nijerya’nın 144 yaşındaki kralı 3 Kasım 1969’ da ölünce geriye 50 karısı, 200 çocuğu ve 2000 kadar torunu kalmıştır. Yemen’ de birden fazla kadınla evlenme 23 Ocak 1974 tarihinde yasaklanmıştır.

İslâm’dan önceki Araplarda çok değişik evlenme şekilleri vardı. Bunlardan en önemlileri, bir kadının çok erkekle evliliği, eş değiştirme, geçici olarak evlenme ve bir de kiralama şeklinde olurdu.

Sayıları 10 kadar olan erkekler bir kadınla ilişki kurabilirdi. Bu evlilikten çocuk dünyaya gelecek olursa çocuğun babasını kadın tayin eder ve hiçbir erkek itirazda bulunamadığı için o erkeğe ait olurdu.

Diğer bir usul de “Nikâh-ı Mut’a “ denilen evlenme şekli idi. Erkekle kadın geçici bir zaman için evlenirler ve böylece birbirlerinden faydalanırlardı.

İslâmiyet geldiği zaman Müslüman olanlar arasında birden fazla kadınla evli olanların sayısı pek çoktu. Hatta evli olduğu kadınların sayısı 10 kadar olanlar bile vardı. İslâm Peygamberi Allah’ın emriyle önce sınırlandırma yoluna gitti. Meselâ, Sakıflı Gaylan, Müslüman olduğu zaman, 10 tane kadınla evli bulunuyordu. Peygamber Efendimiz ona, dördü ile evli kalmasını, altısını boşamasını emretmiştir.

İslâm Dini, önce sayısız kadınla evlenmeye alışmış Arapların İslâm inancına itirazlarda bulunup karşı çıkmamaları için sınırsız yapıla gelen evliliği, şartlı olarak dörtle sınırlandırmıştır. Daha sonra da insanın tam olarak gerçekleştirmeye gücü yetmeyeceği eşler arasında adaleti şart koşarak, tek kadınla evliliği esas almış ve bunu telkinde bulunmuştur.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir