İSLAMDA FAİZ HARAMDIR

Faiz, kesin olarak ayet ve hadislerle icma ile de kesin olarak yasaktır. Kur’an’da:  

Bakara: 279: “Eğer ribadan tevbe ederseniz, anaparanız sizindir” buyrularak faizden vazgeçilmesi istenmiştir.  

Hz. Peygamber: “Her kim fazla verir veya alırsa, şüphesiz faiz almış vermiş olur.” denmiştir.   

İslam’da faiz yasağı ile, rizikoya girmeden paranın para kazanması yolu kapatılmıştır. Para bankaya değil yatırıma gidecektir. İş sahaları açılacaktır, üretim yapılacaktır. Faize yatırılan para ile başkaları zarar görmeyecektir.  

Borçlunun borcunu öderken, gönül rızası ile vereceği ikram, faiz sayılmaz, Hz. Peygamber:

“Sizin en hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir.” buyurur. Ayrıca, ikramı almak sünnettir.  

Zamanında ödenemeyen borç, altın veya dövize çevrilip ertelenebilir. Yani gecikmeden doğan fark, hakkaniyete uygun olur.  

Ayrıca; devlet yardımı niteliği taşıyan ve masraf durumundaki çok az bir fazlalıkla ödeme kolaylığı tanınan teşvik kredileri alınıp kullanılabilir.  

Gelirde risk varsa helâldir. “Faizde bir gelirdir, diyenlerin kabirlerinden iyi bir şekilde kalkmayacakları haber verilmiştir. Mesela; kira parası ile faiz bir tutulamaz, para faizi, kira geliri ile bir tutulamaz.  

Komisyoncunun geliri, meşrudur, alıcı ile satıcı arasında yardımcı olan, aralarını bulan komisyoncu, bir emek sarf etmektedir. Avukat ücreti de böyledir. Ama hile olmazsa gerçek fiatlar gizlenmezse… işe yalan girmizse…

Finans kurumları, emek sermaye ortaklığıdır. Faizsiz çalışan bir kurumdur. Finans kurumları, aldıkları paraları, meşru alanlara yatırım yapmaktadır. O da banka gibi denemez. Kâr dağıtımıdır vereceğini önceden bildirmez. Zarar da edebilir. Bugüne kadar etmedi? demek ki, akıllı yatırımlar yapmış, hayali çalışmamıştır.  

Faiz anlaşması yapılmadan bankanın vereceği bir miktar fazlalık, faiz sayılmaz. Meselâ; bankadan maaş alan para nakledenin alacağı fazlalık ne olursa olsun alınıp zorunlu giderlerde kullanılabilir. Çünkü faiz anlaşması yoktur. Ama kullanmam diyen de ihtiyaç sahiplerine verir kurtulur. Gününden önce maaş çekmede, alınan fazlalık çok az ve masraf durumunda ise, çekilebilir. Ama masrafı aşarsa faiz olur. Kimse borç vermiyor. Ayağını yorgana göre uzatacaksın. Faizli muameleden kaçacaksın.  

Bankadan maaş çekme sorulursa, başka bir alternatif yok. Ayrıca o durum bizim tercihimiz değildir. Düzenleyen devlettir.  

Dar’ul-harpteyiz iddiası, korkunç bir iddiadır. Hiçbir mezheb bunu kabul etmiyor. Mezheblere göre: Bir müslümanın dünyanın neresinde olursa olsun faiz alıp vermesi ve faizli muamele yapması helâl değildir. Faiz Kur’an’da ülke ayrımı yapılmadan yasaklanmıştır.  

İslam’da bir şey yasaksa, herkes için yasaktır.  

Efendim ben bir yabancı ile faiz alıp veriyorum denemez. Zira bir yabancı ile zina yapılabilir mi?  

Repo da faizdir. Hem de katkat faizdir. Allah: “Ey iman edenler! Katkat arttırılmış olarak faiz yemeyin Allah’tan sakının ki, kurtuluşa eresiniz” (Al-i İmran: 130) buyuruyor.  

(Bu konuda: Rum: 39 + Bakara 275-279 ayetlerine bak.)  

Ben faiz almıyorum, bankada bırakıyorum demek kurtarmaz, iki günah birden işlemiş olur.

faiz sistemini ve bankayı desteklemiş olur.  

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir