İSLAMDA ESAS OLAN TEK KADINLA EVLİLİKTİR
Birden fazla kadınla evlenmek, şarta bağlı bir cevazdır. Şartlardan herhangi biri yerine getirilmeyince bir kadınla evlenmek emrolunmuştur.
İslâm tarihinde bugüne kadarki uygulamaya baktığımız zaman bir kadınla evlilik esas alınmış, birden fazla evlilik ise istisnalar halinde kalmıştır. Genel olarak bir kadınla evlenmek, İslâm toplumunda ideal bir evlilik şekli olmuştur. Bunun sebebi de İslâm hukukunda şart koşulan müsavâtı (eşitliği) sağlayamayıp, günah işleme korkusu olmuştur. Bu bakımdan günaha girmekten son derece kaçınan Müslümanlar birden fazla evlenmekten kaçınmışlardır.
İslâm’a göre, eşler arasında geçim sağlanamayacaksa, adalet tam olarak gerçekleştirilmeyecekse o zaman birden fazla evlilikten kaçınılacaktır. Kur’an’daki : “Bir tane kadınla yetinin. Sizin adaletten ayrılmamanız için en doğru yol budur” ifadesi, adalet gerçekleşmeyince birden fazla evliliğin men edildiğine açık bir delildir.
Biyolojik ve fizyolojik varlık olarak bir insanın istenilen adaleti gerçekleştirmesinin güç olduğunu Cenab-ı Allah şöyle ifade etmiştir :
“Ne kadar isteseniz de kadınlar arasında tam bir adalet yapamazsınız. Öyle ise birine tamamen yönelip ötekini muallakta
(kocasızmış gibi) bırakmayınız.” (Nisâ Sûresi:129)
Peygamberimiz (SAV)de bir hadislerinde :”Kim nikâh altında iki kadın bulundurur da bunlardan birine fazla meyil gösterirse, o kimse kıyamet günü bir tarafı felçli olarak gelir” buyurmuşlardır.
İslâm’da birden fazla kadınla evlenmek her ne kadar müsaade edilmişse de aralarında âdil davranmak mümkün olmadığından birle yetinilmesi yukarıdaki âyet ve hadise göre Allah’ın ve Peygamberin emridir.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşayan büyük Türk âlimlerinden Kınalızâde, İslâm’da tek kadınla evlenmenin esas olduğunu şöyle ifade eder:
“ Gerçi dinde birden fazla evliliğe müsaade edilmiştir. Fakat nafaka ve nikâhlı kadınları eşit tutmak şartına bağlanmıştır. Kur’an’da “adaleti yerine getirememekten korkarsanız bir kadınla yetinin” buyrulmuştur. Burada adalet yapılmamasına değil, adalet yapılamaz korkusuna bağlanmıştır. Şu halde bir kimse alacağım kadınlar arasında adalet yapamam diye korkarsa Kur’an’a uyarak bir kadınla yetinmesini vacip ve birden fazla kadınla evlenmesi haramdır.”
Buraya kadar anlaşıldığına göre İslâm’da asıl olan tek kadınla evlenmektir. Din de akıl da bunu gerektirir. Ancak dinimizde dörde kadar evlilik ruhsatı bazı zaruri hallerde verilmiştir. Aynı zamanda ağır şartlara bağlanmıştır. İslâm âlimleri bazı hallerde başvurulacak bu yolun toplumun ahlâkî problemlerinin çözümü için sosyal tedbirden başka bir şey olmadığı üzerinde müttefiktirler.
Mantıklı bir şekilde düşünecek olursak insanlık ve aile için en uygun olanı da budur. Zira birden fazla kadının kendi aralarında geçimi, çocukların eğitimi zor bir iştir.
Ayrıca normal bir zamanda hangi kadın, kendisini arzu eden bir erkek varken evli bir erkekle evlenmek ve bir kadının üstüne eş olarak gitmek ister? Erkek de böyle bir kadını zor bulur. Bunun için tek evlilik geleneği önemli bir durum olmadıkça normal olarak devam edecektir.