İSLÂM
– İslâm Nedir?
İslâm, Cenab-ı Allah’ın bizim için beğenip seçtiği kıyamet dinidir. İslâm’dan başka bir din gelmeyecektir. İslâm, önceki dinleri de geçersiz kılmıştır.
Müslüman, İslâm’ı bilmek, yaşamak ve başkalarına öğretmek durumundadır. Hatta imandan hemen sonra, ibadetlerden önce dinini bilecektir. Dinini doğru ve sağlam kaynaklardan öğrenecektir.
İslâm’ı yaşamak, gücü nisbetinde anlatmak her müslümanın görevidir. İnsanın dinini yaşaması ve sahip çıkması o kimseyi Allah’ın sevdiğinin belirtisidir.
Ne diyor Peygamberimiz:
“Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı, peygamber olarak Muhammed’i seçip beğendim diyen kimse, cenneti hak etmiştir.” (Ebu Davud Vitir: 26)
İnsan dininin emir ve yasaklarını yerine getirirse, ancak o zaman dinini, imanını koruyabilir.
Dinini bilirse yanlış iş yapmaz, sevap kazanayım derken günah kazanmaz. Bilirse, günahtan, haramdan korunur.
Dinini bilmeyen, din alır, din satar, dinini dünya ile değişir. Hem ibadet eder hem de günaha devam eder. Sık sık şeytanın tuzağına düşer, şeytan ona sık sık vesvese verir. Azıcık ameline güvenmelidir.
– İslâm’a karşı olunmaz. Kur’an-da:
- “Allah yanında hak din İslâm’dır.” (Al-i İmran: 19)
- “Kim İslâm’dan başka din ararsa, asla böyle bir din kabul edilmeyecek, ahirette de zarar edenlerden olacaktır.” (Age: 85)
- “Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.” (Mâida:3)
- “Allah size “Müslüman” adını verdi.” (Hac:78)
Hak din İslâm’dır. İslâm’a karşı olmak, Allah’a karşı olmaktır. Çünkü, İslâm Allah’ın dinidir. Ve her türlü hayrın her türlü iyiliğin kaynağıdır.
Amerika’da çıkan bir dergide insan beyninin dine meyilli olarak yaratıldığı, beyin sinirlerinin arasındaki bağlantıların dinsel inançlara elverişli biçimde olduğu belirtilmiştir. Şair: “Dinin yoksa neyin vardır?
Var cenazeni kendin kaldır.
Din dayanak Hakk’tan kula.
Dinsiz adam heder ola.”demiştir.
– İyi bir müslüman nasıl olmalıdır:
- İmanı tam, teslimiyeti tam, batıl inançlardan uzak, itikadı düzgün olmalıdır.
- İslâm’ı yaşayan, ibadette devamlı olmalıdır.
- Sünnet üzere yaşamalı, her zaman iyi niyetli olmalıdır.
- Ahlâkı, güzel olmalı, Allah’ın kullarına hizmeti görev bilmelidir.
- Müslümanları kardeş bilmelidir.
- Aleyhine de olsa dosdoğru olmalıdır.
- İyi ortamlarda, iyi insanlarla beraber olmalıdır.
- Anlamsız şeylerden uzak, nefsine hakim olmalıdır.
- Elinden, dilinden kimse zarar görmemelidir.
- Onurlu, namuslu olmalı, kimsenin hakkına tecavüz etmemelidir.
- Uyanık, duyarlı olmalı, işini sağlam yapmalıdır.
- Günaha, harama düşerim korkusu içinde yaşamalıdır.
- Her konuda iyisini, faydalısını, Allah’ın rızasına uygun olanı yapmalıdır.
- Son anında müslüman olarak bu dünyadan ayrılmak arzusunu taşımalıdır.
– Müslüman dini yaşadığı gibi değil, inandığı gibi yaşamalıdır. Dini çıkarına uydurmamalıdır.
Dinin kurallarını Allah koymuştur. Din değişmez, değiştirilemez. Din de yorum yapılmaz, “bana göre şöyle” denmez. Haram olan bir şey helâl kılınmaz. Haram, her zaman, her yerde, herkes için haramdır.
Çağa göre din, kişiye göre din olmaz. Birilerinin bir şeyi yapması, onu meşrulaştırmaz.
Din de akıl yeterli olsaydı, Allah peygamber ve kitap göndermezdi. Vahiy akıldan üstündür ve önce gelir.
Sağlıkta doktorun iyisini ararken, dinde menfaatimize uygun olanı arıyoruz.
Bu konuda Hz. Peygamber şöyle der: “Müslümanlar arasında sulh caizdir. Yalnız helâli haram yapan sulh hariçtir.” (Ramuz-el Ehadis: 219/5) Kur’an şöyle uyarıyor: “Allah’ın sözü değişmez. Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan sapıtırlar. Onlar zandan başka bir şeye tabi olmazlar. Yalandan başka söz de söylemezler.” (En’am: 115-116)
Cenab-ı Allah’ın dinde de ortağı yoktur. Allah’ın hükmünü müslümanın değiştirmeye hakkı yoktur. Kur’an-ın hükmü kıyamete kadar değişmeyecektir. Kur’an-ın hükmü değiştirilirse, Kur’an değiştirilmiş olur.
Müslüman, böyle inanacak böyle kabul edecektir.
Hz. Peygamber şöyle buyuruyor:
“Öyle bir zaman gelecek ki, kişinin islamiyeti yaşaması, elinde kor ateş tutar gibi zor olacak.”
Müslüman, günahla karşı karşıya geldiği zaman Allah’tan korkup günahtan kaçabiliyor, temiz kalabiliyorsa, işte o zaman gerçek mü’mindir.
Müslüman, imkân bulamadığı için günah işlemeyen, parası olmadığı için içki içmeyen, kumar oynamayan ve zina etmeyen değil. Her imkâna sahipken “Ben müslümanım, ben Allah’tan korkarım” diyen, günahtan kaçan insandır.
Müslüman, başkalarının kınamasından korkmayan, kimliğini gizlemeyen, ne derler, müslüman deyiverirler diye çekinen kimse değildir.
– İslâm bizden ne istiyor?
İslâm’ın bizden bazı istekleri var. Bir kaçını burada zikredelim:
- “Allah yolunda harcayın. Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara: 195)
- “Ey iman edenler! Siz kendinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Mâida:105)
- “İslâm’a sımsıkı yapışın, parçalanmayın.” (Al-i imran: 103)
- “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, iyiliğe erişemezsiniz.” (Al-i İmran: 92)
- “Allah yolunda hakkını vererek cihad edin.” (Hac: 78)
- “İpliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan kadın gibi olmayın.” (Nahl: 92)
- “Rabbım Allah’tır” deyip, sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (Ahkaf: 13)
- “Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, Rabbin onu çetin azaba uğratır.” (Cin: 16-
17)
- “Rabbim Allah” deyip, dosdoğru olanların üzerine melekler iner. (Fussılat: 30)
- “İnsanları Allah’a çağıran, iyi iş yapan ve “Ben müslümanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir.” (Fussılat: 33)
Evet müslüman böyle diyecek, böyle olacaktır.