İSLAM İNSAN YARARINADIR
İslam’ın gayesi, inananları dünya ve ahiret saadetine ulaştırmaktır. İslam’ın hedefi insanın saadeti ve mutluluğudur. Bunun için İslam da faydalı olan emirdir, zararlı olan yasaktır, haramdır, günahtır.
Kur’an da:
“Ey inananlar! Peygamber Rabbinizden size gerçekle geldi.
Ona inanın bu sizin hayrınızadır.” (Nisa:170)
“Ey inananlar! Allah’ın ve Rasülünün hayat verici davetlerine uyunuz.” (Enfal:24)
İslam da zarar veren her şey yasaktır. İslam insanın alçalmasını, yüzünün kızarmasını, zarar görmesini istemez. Onun için yapılıp da insanın zarar göreceği bir emir yoktur. Geçmişte dinler, beşeri sistemler, insanları kan kustururken İslam dini kendisine yönelenlere, gönül verenlere hep mutluluk vermiştir. Bunalan insana ilaç gibi gelmiştir.
Hz. Cafer (ra) Necaşi’ye İslam’ı anlatırken şunları söylemiştir.
-“Ey hükümdar! Biz cahil bir kavim idik, putlara tapardık. Ölü hayvan eti yer, kızlarımızı diri diri gömerdik, kumar oynar, faiz yer, tefecilik yapardık. Bir kadının birkaç erkekle münasebetini hoşgörürdük, akrabalarımıza karşı vazifelerimizi bilmezdik, komşularımızın haklarını tanımazdık, kuvvetliler zayıfları ezer, zenginler fakirin sırtından kazanırdı. Aramızda hak nedir bilmezdik.
Allah bizim ıslahımızı diledi. Aramızdan bir peygamber gönderdi. Bizi putlardan, ahlaksızlıklardan ayırdı. Kan dökmeyi, kumar oynamayı yasakladı. Bize bütün iyilikleri öğretti. Bizi vahşetten kurtardı. İyi insan olmamızı sağladı. Bu sebepten bizler, O peygambere uyduk böylece Kureyşlilerin düşmanlığını kazandık.” İslam, insanı basit bir varlık olarak görmez. İnsanı hem maddi, hem de manevi yönü ile ele alır. İnsanlık tarihi boyunca İslam, insana onur bahşeden tek sistemdir. Bugüne kadar hep İslam, insana değer vermiştir. Şimdi de insan İslam’a değer vermeye başlamıştır.
İslam, insan yararına olan bir dindir. İslam’ın anlamsız, faydasız hiçbir emir ve yasağı yoktur. İslam dininin emirleri de, yasakları da hep insan yararınadır. İslam da her şeyin mutlak bir hikmeti vardır. Bu hikmetlerle cahiliye toplumundan sahabe gibi bir topluluk çıkarmıştır.
İnsanlığın İslam’dan öğreneceği çok şey vardır. Diğer dinlerin ve rejimlerin insanlığa sunacağı ve insanları mutlu edeceği bir şeyi olmadığı anlaşılmıştır. İnsanlık, Allah’ın dışında tapındığı heykellerden ve güçlerden bir fayda görmemiştir.
Japonya da yaşayan Müslümanları gören Müslümanların sel ve depremlerde yardımlarına şahit olan Japonlar: “Şimdiye kadar İslam’ı bize niye getirmediniz” demişlerdir.
Bugün İslam’ı seçenin, Müslüman olanın geçmiş günahları af olunur. Çünkü iman kendinden öncesini siler temizler. İman edenin böyle bir kazancı vardır.
Hicret sırasında bir müşrik “Ya Rasulallah! Benim günahlarım affedilecekse bende hicret edeceğim” demişti de Peygamber: “Sen bilmez misin ki, İslam kendinden önceki günahları yok eder” demişti.
Peki, Müslüman olan böyle, Ya Hıristiyan olanın durumu ne oluyor bakın: Müslümanken bir insan hangisi olursa olsun herhangi bir dine girse, İslam’ı reddetse bütün sevapları gider, günahları kalır. Ona cennetin kapıları kapanır. Nikâhlı ise nikâh gider. İslam da mürted durumuna düşer.