İslam değişmez
İslam, bugüne kadar değişmemiş, değiştirilememiştir. Kıyamete kadar da değişmeyecektir. Kur’an korunmuş bir kitaptır. Önceki kitaplar tahrif olmuştur.
Yahudi ve Hıristiyanlar kendi anlayışlarına göre din oluşturmuşlardır.
İslam kendini yenileyen bir dindir. Denilebilir ki, çağlar ötesi bir dindir. İslam’da bir mesele Kur’an’a bakılır. Orda bir açıklık yoksa, sünnete bakılır Onda da bir açıklık yoksa icmanın görüşlerine baş vurulur. Böyle bir sonuca varılamazsa yetkili kimselerin önceki delillerle kıyas yapılır. Böylece İslam her devirde yaşanır din olduğu görülecektir.
İslam’ın reforma ihtiyacı yoktur. Çünkü deforme olmamıştır. Modası geçen bir hükmü de yoktur.
Bazılarının iddia ettiği gibi İslam’ın prensiplerinin yenilenmeye ihtiyacı da yoktur. Her zaman her yerde yaşanır bir dindir.
Yanlış gibi görünen Müslümanların anlayışları ve yaşayışlarıdır. Bazı Müslümanlar İslam’a uymuyor, dinin emirlerini kendine uyduruyor.
Diğer yandan dini hurafelerden temizleyeceğiz diye yola çıkan bazı din düşmanları yanlış yollara sapıyor. Bazı ayetleri tartışmaya açıyorlar. Hatta şu kadar ayeti çıkaralım diyebiliyorlar. Şu ayeti aklım almadı diyen sapıklar alabiliyor. Bunlar dinin içini boşaltıp çağdaş hurafeler üretiyor. Dine inan ama yaşamasan da olur” demeye kadar gidiyor.
İşin bir gerçeği de şu; Kur’an’ı bugüne göre yorumlamaya kalkışılmasıdır. Hal bu ki din, asırlar öncesinde de vardı, kıyamete kadar da var olacaktır.
Müslümanların bir kısmı Kur’an’daki, hadislerdeki İslam’ı bilmiyor ve yaşamıyor. Yeni Müslüman olanlar Müslümanlara bakarak Müslüman olmuyor. İslam’ı inceliyor, Kur’an’ı inceliyor, kendi dini ile İslam’ı karşılaştırıyor, Müslüman oluyor.
Yeni Müslüman olan bir ilim adamı şöyle diyor:
“Müslümanlara baktım iğrendim. İslam’a baktım imrendim. 50 yıl geç Müslüman oldum bunun vebali Müslümanlarındır.”
İnsanımız İslam’ı temsil etmiyor, yaşayışıyla tebliğ etmiyor. Müslüman önce İslam’ı doğru kaynaktan, itikadı düzgün kimselerden öğrenmeli, sonrada yaşamalıdır. “inandım” demekle kalmayacak, şekilde, söz de Müslüman olmayacak, haliyle hareketiyle ve amelleri ile örnek olacaktır. Böylece İslam yaşatılacaktır.
Türk genci ile evlenen Alman gelin Müslüman oluyor. İslam’ı öğreniyor tesettüre giriyor ve eşi ile Türkiye’ye tatile geliyor. Kaynana bir gelinine bakıyor, bir de yıllarca emek sarf edip büyüttüğü kızlarına bakıyor kendini tutamayıp utancından ağlıyor.
Bazılarına sorsak
-Müslüman mısın?
-Evet
-Ne kadar Müslümansın?
-…
-Neren Müslüman?
-…
Sanki ona İslam lazım değil!