İNTİHAR VE SEBEPLER

            İnsan, felaketlere sıkıntılara karşı koyma gücünü yitirdi. İnancı zayıf tehlikeyi, sıkıntıyı savamıyor. Öfkeyi yenemiyor, hep içine atıyor. Neticede intihar ederek kurtulacağını zannediyor.

            Bir kısım insan da var ki, şov yapıyor meşhur olmak dikkat çekmek istiyor.

            Bazıları da sıkıntıya girince başı sıkışınca, borcu, derdi artınca dama çıkıyor, ağaca çıkıyor. Pazarlık etmeye başlıyor, problemlerini çözmek istiyor.

            En büyük problem ise manevi açlıktır.

            İntihar, problemi çözmez, problemleri arttırır. Sıkıntı yaratır.

            İntihar olaylarını ballandıra ballandıra anlatan, çekimler yapıp yayınlayan medya, intiharı körüklüyor. Adeta ‘‘sende intihar et’’ diyor. İntiharı akla getiriyor. Etrafa toplananlar sanki bir kahramanı seyrediyor. ‘‘Atla, atla’’ diyor.

            İnsanımızın cinleri tepesinde, en ufak bir şeyde tepesi atıyor.

            Aile dağılmış, sorumluluk yok.

            İntihara götürecek ahlaksızlıklar çok yaygın. İçki, kumar, fuhuş, flört, uyuşturucu intihar ettiriyor.

            Bire eskiden insanlar dara düşenle, ahlaksızlık bataklığında boğulanla, ihtiyaç sahibi ile yakından ilgilenir, ihtiyacını giderir, onun elinden tutardı. Şimdi bu ilgi yok. ‘‘Ne halin varsa gör’’ deniliyor.

            Bir husus da toplumda bunalımı depresyonu arttıran müstehcenlik, teşhircilik var. bu nedenle adına sanatçı denilen bir çok insanın intiharını gazetelerde okuyor, ekranlarda seyrediyoruz.

            Kalbi kararanın içi daralır. Allah’ı, ahlakı olmayan, neye kime tutunsun?

            Şu bir gerçektir ki, inanan kimseler ve ailelerde intihar düşünülmez. Çünkü inanç intihar ettirecek sebebe müsaade etmez, o ortamı oluşturmaz.

            Bizde ilk intihar Tanzimat döneminde görülmüştür. Türklerin din değiştirmesi teklifinde bulunan Beşir Fuat, bileklerini keserek intihar etmiştir. Irkçılığı savunan Ziya Gökalp otel odasında intihar etmiştir.

            Daha sonra inancımız dan, kültürümüzden uzaklaşıldıkça intihar olayları artmıştır. Bir de yıkılan dağılan aileler intiharları arttırmıştır.

            İNTİHAR NEDİR?

            İntihar, insanın çeşitli yollarla kendi canına kıyması, hayatına son vermesidir. İntihar, başka bir insanı öldürmek gibi suçtur. Cinayettir. Cenab-ı Allah’ın verdiği en büyük nimet olan hayata son vermektir.

            İntihar, sadece ölümle sonuçlanan bir olay değildir. İntihar, kişiyi, çevresini etkilemekle beraber toplumu da etkileyen sosyal bir olaydır. Her gün intiharlar artıyor.

            Aslında intihar düşüncesi ölüm isteğinin değil, yardım isteğinin bir başka şeklidir.

            İhtiyarlık, hastalık, acılar, Allah’ın bir imtihanıdır.

            Acı çekmek bahane olmaz. İnsanın ister kendisi, isterse acısına son verme niyetiyle birilerine yardımcı olmaya kalkışması, intihardır, cinayettir.

            Yaşlının, hastanın ölümünü kolaylaştırmak, insanî görev değil, cinayettir. Hiçbir şey öldürme sebebi olamaz.

            Alkol almak, bu yüzden ölmek intihardır.

            Sigara yüzünden ölmek, intihardır.

            Trafik kurallarına uymayıp hayatını kaybeden intihar etmiş olur.

            Meselâ; perhiz yapmamak, ilâç kullanmamak tedavi olmamak ve ölmek intihar suçu işlemek olur.

            Bir insanı intihar etme noktasına getirmek cinayettir. Ne şekilde olursa olsun, bir insanın intihar etmesine sebep olmak intihara ortak olmaktır.

            Kürtaj yolu ile ana karnında canlanmış çocuğun alınması cinayettir.

İNTİHAR SUÇTUR:

            Cenab-ı Allah: Doğrusu biz yaratırız, biz öldürürüz dönüş bizedir. (Kaf:44)

            – ‘‘Kendinizi öldürmeyiniz’’ (Nisa:29)

            – ‘‘Kendinizi öldürmeyiniz. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz.’’ (Zümer:53)

            – ‘‘Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız.’’ (Bakara:195) buyurur.

            Bu ayetlere göre intihar yasaklanmıştır.

            Bu konuda peygamber (as) şöyle buyurur:

            – ‘‘Sizden önce biri vardı. Vücudunda yarası vardı. Acısına dayanamayıp bıçakla kendini öldürdü. Allah: ‘‘Kulum ölümü temenni ederek önüme geçti. Bende ona cenneti haram kıldım’’ buyurdu. (Tecrid-i Sarih Terc:9/192)

            Bir hadislerinde de sizden biriniz başına gelen bir belâdan dolayı sakın ölümü istemesin. Söyle desin: ‘‘Allah’ım, benim için yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat. Ölüm benim için hayırlı olduğu zaman beni öldür, desin.’’ (Müslim, Zikir:10)

            Cenab-ı Allah inananlar için: ‘‘Onlar önceden yaptıklarından dolayı ölümü asla temenni etmezler’’ (Cuma:7) buyurur. Bu durumda inanan pişman olacak, tövbe edecek, temizlenecektir. Yaşayacak, sevaplı işler yapacak ‘‘iyilikler kötülükleri giderir.’’ (Hud:114) bol sevap kazanacak günahtan kurtulacaktır.

            İnsan yaşayacaktır. Etrafını yalnız, yardıma muhtaç bırakmayacaktır. Kötü örnek olmayacaktır. Ailesine , topluma görevlerini yapacaktır. Bunlardan kaçar intihar ederse, büyük günah işlemiş olur.

            İNSAN KUTSAL BİR VARLIKTIR

            Cenab-ı Allah insanı en güzel biçimde yaratmış ve yeryüzünün halifesi kılmıştır. Meleklere ve cinlere insana secde etmesini emretmiştir.

            İnsan kutsaldır, canı kutsaldır, malı kutsaldır, ırzı namusu kutsaldır. İnsana ait ne varsa kutsaldır.

            İnsan iyide olsa, yaşayacak iyiliklerini arttıracak kötüde olsa, yaşayacak düzelme, telafi etme imkanını bulacaktır.

            Adamın biri yaşamaktan bıkmış sırtındaki yükü dinlenme taşına koymuş: ‘‘Allah’ım, şu canımı alda kurtulayım’’ demiş. Karşısında Azrail görünmüş. Hemen kendini toplayıp: ‘‘Şu yükümü kaldırıver de yoluma devam ederim’’ demiş.

            Hayat, Allah’ın bir emanetidir. Vücut, Allah’ın bir emanetidir.

            İnsan, hayatına son verme hakkına sahip değildir. İntihar aciz kimselerin düşüncesidir. Kendine, yakınlarına değer vermeyenlerin başvurduğu bir şeydir.

            Bir genç ‘‘insan ölürken ne hisseder acaba? Diye merak edip intihar etmiş. Mesele ölmekse, o bir gün nasıl olsa gerçekleşecek. İşte insanlığını anlayamamış, kutsallığını kazanamamış kimsenin merakı!..

            İNSAN NEDEN İNTİHAR EDER?

            İntiharların birçok sebepleri vardır. Basına yansıyan bazı nedenlere bakalım:

            – Çift süren adam, öküzler doğru gitmiyor diye kendini armut ağacının dalına asmış.

            – Genç, insan ölürken ne hisseder diye kendini asmış.

            – Kaymakam Saadet Zinciri Kurbanı (6-1-2005 Vakit)

            – Bir çocuk gelin ölü bulundu. 14 yaşındaki gelin kendini astı. (8.Haz.2013 Yenişafak)

            – Manevi boşluk yüzünden dünyada her 40 saniyede biri intihar ediyor’’ (2-2-2005 Vakit)

            – Okulunu bitiremeyen üniversiteli genç, ölü bulundu.’’ (29-11-2001 Türkiye)

            – Kanserden kaybettiği eşinin acısına dayanamayan ruh doktoru intihar etti.’’(17-8-1996 Türkiye)   – Üç kardeş birer yıl ara ile intihar etti.’’ (18-1-1998 Türkiye)

            – Ailevi nedenler yüzünden banka müdiresi intihar etti.’’ (15-2-1994 Türkiye)

            – İşsiz genç intihar etti.’’ (14-5-1997 Türkiye)

            – Ana baba ayrılığı intihar ettirdi.’’ (22-8-1997 Türkiye)

            – Borcunu ödeyemedi intihar etti.’’

            – Yakalandığı hastalık yüzünden intihar etti.

            – Araba markası yüzünden intihar etti.

            – Bu akşam ölürüm şarkısı yüzünden intihar etti.

            – Barış Manço’nun ölümü ile bunalıma giren genç, tarım ilâcı içerek intihar etti.(6-2-1999 Türkiye)

                    Bize ne oluyor? Yeniye kadar insanlığa hayat veren dedelerin torunlarına neler oluyor?

            Medya intiharı tırmandırıyor. İnsanî ölçüler, insani değerleri, ahlaki meziyetleri öldüren medya intiharları artıyor, verdiği intihar haberlerini ballandıra ballandıra anlatıyor. Haberler ilgi uyandırıyor, intiharı akla getiriyor. Tepesi atan, canı sıkılan bir yerlere çıkıyor. Aynı haber günlerce temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp milletin önüne konuluyor. İntihar eden adeta bir kahraman gibi sunuluyor. Bazılarını da özendiriyor.

            İNANÇ BOŞLUĞU

            İnanç, ölmeyi değil, yaşamayı gerektirir. Güzel şeyler yapmayı emreden. Allah’a inanan, karamsar olmaz. Ümitsiz olmaz. İnananın yapacak işleri olur. İdealleri vardır.

            İnanç ölmeyi, öldürmeyi yasaklar.

            Manevi değerler insanı stresten bunalımdan korur, insanın direncini arttırır, insana güç verir. Manevi yönü olan intihara götürecek iş yapmaz ve o kişi asla intihar etmez.

            Rüşvet alıp, bir kişiyi de öldüren bir görevli şöyle demişti: ‘‘İzmir’de intihar edecektim. Ancak o sırada okunan ezanla bu fikrimden vazgeçtim.’’

            Dinin insan üzerinde önemi ve etkisi çok büyüktür.

            Kur’an’da Rabbimiz şöyle dua etmemizi istiyor:

            – ‘‘Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünya ve ahirette benim sahibimsin. Benim canımı müslüman olacak al! Beni iyilerle beraber haşret.’’ (Yusuf:101)

            Günah işleyen kullarına da:

            – ‘‘Ey haddi aşanlar! Rahmetimden ümit kesmeyin (Zümer:53) diye emreder.

            Peygamberimizde şöyle buyurur:

            – ‘‘Kim kendini yüksekten atarak intihar ederse, cehennemlik olur. Orada ebedi olarak kendisini yüksekten atar. Kim öldürücü bir şey içerek intihar ederse, sonsuza kadar o zehiri içer, kimde kesici bir aletle intihar ederse, onunla kendine zarar verir durur.’’ (Müslim iman:175)

            İnanç kadar insan üzerinde başka bir güç yok. ‘‘Ankara Üniversitesi bünyesinde oluşturulan intihar kriz merkezi tarafından yapılan bir araştırmada intihar olaylarında intiharın sebepleri arasında birinci sırayı maneviyatsızlığın olduğu belirtilmiştir.

            Türkiye’deki intihar olaylarının diğer ülkelere göre az oluşunun sebebini Devlet istatistik Enstitüsü İslâm dini olarak göstermiştir.

            Danimarka’da yayınlanan bir derginin yaptığı araştırmaya göre insanın kendisine zarar veren davranışlar dahil bütün yanlış davranışların İslam dini tarafından yasaklandığı için suç ve intihar olaylarının müslümanlar arasında az görüldüğüne dikkat çekilmiştir.’’ (20-3-1993 Zaman)

               En büyük intihar nedeni inanç boşluğudur. İnancı olmayanlar veya zayıf olanlar intihara daha çok meyletmektedirler.

            İslam dininin intiharı yasaklaması, intihar edenin cezasının ağır olduğunu bildirmesi, caydırıcı olmaktadır.

            İNTİHARIN DİĞER BAZI SEBEPLERİ

            – İnanç sapıklığı, başta gelen nedenlerden biridir. Bunların örnekleri çoktur. Amerika’da (29-03-1997) de lüks villalarda yaşayan 21 kadın 18 erkek güneş tarikatına mensup 39 kişi topluca intihar etmiştir.

            5-10-1994 te aynı yerde aynı tarikattan 50 kişi intihar etmiştir.

            1995 yılında Fransa’da 16 tarikat mensubu ölü bulunmuştur.

            Ayrıca şeytana tapanlar tarikatına mensup gençler intihar ediyor. Şeytan onlara: ‘‘Vur, kır, öldür. Vurup, kırıp, öldüremezsen kendini öldür’’ emrini veriyor. Kendilerini öldürmeyi görev biliyorlar.

            – Yapılan araştırmalara göre intiharın belli başlı sebepleri şöyle sıralanmıştır:

            1- İnanç boşluğu,

            2- Yanlış evlilikler,

            3- Karma eğitim sistemi,

            4- Erken yaşta flört, (intihar edenlerin çoğu bakire çıkmamıştır.)

            – Filmler, diziler, müstehcenlik ve verdiği mesajlar intiharın şeklini ve modelini yaygınlaştırmaktadır.

            – Evden kaçmaların çoğu intihara neden oluyor.

            – İhanetler gizli ilişkiler,

            – İffetsizlik, namusunu koruyamama, başkalarının yüzüne bakacak yüzün kalmaması,

            – Alkol, kumar,

            – Borç geçim darlığı,

            – Hayatı anlamsız bulmak, hayattan zevk almama,

            – Aile içi baskı ve geçimsizlikler. Saygı sevginin olmayışı,

            – Yakınının ölümü,

            – Kalıcı hastalıklar,

            – Kimlik krizi kimliğini, kişiliğini bulamama, yozlaşma,

            – Ahlaki çöküntü,

            – Yalnızlık, mutsuzluk,

            – Aşırı sıcaklar, iş yoğunluğu, aşırı hırs,

            – Kötü alışkanlıklar,

            – Toplumda dayanışmanın olmaması,

            – İlgi çekme arzusu,

            – Rüşvet, kumar,

            – Tuttuğu futbol takımın yenilmesi, bazıları için intihar sebebi oluyor.

            – Yağmurun yağmamasına kızan çiftçi, yağmurun çok yağmasına kızan çiftçi intihara meyledebiliyor.

            – Yakınından intikam almak isteyen.

            – Alçaklık kompleksine giren, kendisini çirkin bulan, intiharı düşünüyor.

            – Bir hedefi, ideali olmayan için hayatın bir anlamı olmuyor.

            – Problemlerini aşamayan, zayıf inançlı, zayıf iradeli olanlar kurtuluşu ölümde arıyor.

            – Açlık grevinde ölmek intihardır.

            – Öleyim diye ilâç kullanmamak intikamdır.

            İNTİHAR ÇÖZÜM DEĞİLDİR. KURTULUŞDA DEĞİLDİR.

            İnsanın hata etme zaafı vardır. Hata eder. Hatadan döneceği veya telafi edeceği yerde intiharı seçmesi onu kurtarmaz.

            İnancımızda tövbe kapısı her zaman herkese açıktır. Hata edenin tövbe etmesi tavsiye edilir.

            İntihar eden için intihar çözüm değildir. Bilakis problemleri arttırır.

            İntihara neden olan ahlaksızlıkların, maneviyatsızlıkların önüne geçilmesi yerine, intiharı önleme merkezleri, intiharı önlemez.

            Çiçeği susuz bıraktınız, ne olur? Çiçek ölmez mi? çözüm, dengeli insan yetiştirmektir. Karnı tok beyni aç! Nereye kadar? Bu fakirlikten çok zenginlik intihar ettiriyor.

            İnsanın dinin vereceği huzura ihtiyacı vardır. Çünkü insan diğer canlılar gibi karnı doyunca problemleri bitmiyor.

            İnancı insan hayatından çıkarırsanız, İnsan, neye sahip kılarsanız kılın insan çıldırır.

            İnancı olan insan, hırslanmaz. Kendinden aşağıdakilere bakar haline şükreder. Allah’ın verdiği nimetlere yetinir, onlarla mutlu olur.

            İnanan insan, rezil olacağı, utanacağı iş işlenmez.

            Acı çeken insan, bununla Allah’ın imtihan ettiğini, çekilen acıların günahlara kefaret olduğunu düşünür.

            İslam dini intihar edeni ebedi cehennem azabı ile korkutur.

            İslam kardeşliği, yardımı, derdi paylaşmayı emreder. İnsanı insandan sorumlu tutar.

            Çözüm aile bağlarını güçlendirmek, çocuğu, genci ve kadını aile ocağının sıcak havasında korumaktır. Boşanmış dağılmış aile fertleri daha çok intihara meyleder.

            Manevi açlıktan dolayı ‘‘İmdat!’’ diyene zamanında yetişemezseniz, cenazesini kaldırırsınız.

            Size başımdan geçen iki olayı nakledeyim:

            Bir gün radyoya bir bayan geldi, selâm verdi, oturdu.

            – Beni tanıdınız mı? diye sordu.

            – Kusura bakmayın tanıyamadım’’ dedim.

            – Ben 1975 yılında öğrencinizdim. Mezun oldum. Bir gün intihar etmeye karar verdim. Bir şeyler yazmak için kağıt ararken bana verdiğiniz ‘‘Manevi Burhan’’ adlı kitap elime geçti. Okumamıştım okudum. Önce örtündüm ve namaz kılmaya başladım. Kısa sürede hayatım değişti. Yavaş yavaş benden kaynaklanan problemler bitti. Aile hayatımız normale döndü. Şimdi çocuklarımla, eşimle çok mutluyum. Size teşekküre geldim.’’ dedi. (Yıl 1995)

            Bir cumartesi ‘‘Bir konu’’ adlı proğramda intihar konusunu işledim. Proğramdan sonra bir telefon geldi. Eşi tarafından terk edilmiş başka bir kadınla yaşayan bir öğrencimin eşi. Anlattıkları aynen şöyle:

            Proğramlarınızı hiç kaçırmam. Radyoyu açtım. O gün intihar edeceğim. Yuvam yıkıldı, onurum kırıldı. Konu intihar. Hem dinliyorum, hem ipi ayarlıyorum, çatıya çıkıp intihar edeceğim. İpi aldım, geri döndüm radyoyu biraz daha dinledim. Gene iği aldım merdivenden döndüm. Üçüncü defa kararlıydım. Peygamberimizin bir hadisi naklettiniz yere oturdum. İp elimde. O hadisi duyduktan sonra cesaretim kırıldı. Vazgeçtim dedi. Ağlayarak telefonu kapattı.

            İNTİHAR EDENİN CENAZE NAMAZI KILINIR MI?

            Dinimizde intihar, cinayet sayılmış büyük günah olduğu bildirilmiştir. Ölüm istenmeyecektir. İnsan iyide olsa yaşayacak kötüde olsa yaşayacaktır. İyi ise iyiliklerini arttıracak, kötü ise, kötülüklerinden vaz geçecek, kurtulacaktır.

            İnanan Allah’tan gelene rıza gösterecek, isyan etmeyecektir. Hayırda, şerde Allah’tan. Biz neyin hayırlı, neyin şer olduğunu bilemeyiz. Allah: ‘‘Müslümanlar olarak can verin’’ diye emrediyor. ‘‘Sakın ölümü temenni etmeyin, kendinizi öldürmeyin’’ diye emrediyor.

            Peygamberimiz intihar eden biri için ‘‘Ben onun için cenaze namazı kıldırmam’’ demiş. (İ.Canan Hadis Ans:13/4937)

            Halk arasında intihar edenin cenaze namazı kılınmaz denir. Peygamberimiz caydırmak için bunu söylemiş, bize kıldırmayın’’ dememiştir.

            Hanefi mezhebine göre intihar eden günah işlemiştir. Günah onu dinden çıkarmaz, namazı kılınır.

            İntihar küfür sebebi değildir. İnkâr değildir, şirk değildir. Diğer günahlar gibi bir günahtır. Fıkıhçılarımıza göre de günahkar sayılır namazı kılınır. Affı için dua edilir.

            Kendini bilmez bir şekilde hastalığı nedeniyle intihar eden, günahkâr sayılmaz.

            Biz Allah’ın kimi af edeceğini kimi etmeyeceğini de bilemeyiz. Onun için ileri geri fazla konuşulmamalıdır.

            Ayrıca intihar eden için cehennemlik demek de doğru olmaz. Bilemediğimiz bir konu iyiliğine konuşmak daha uygun olur. En azından üzüntülü olan yakınlarına moral olur. Namazı kılınmasa yıkım olur. Cenaze namazı duadır. Rabbim dilerse kabul eder, dilerse etmez.

            ÖTE NAZİ CAİZ Mİ?

            Ötenazi, yunanca kolay ölüm demekti. Yabancı ülkelerden bu yaygın. İnsanı görev kabul ediliyor.

            İnancımızda savaş ve nefsi müdafaa dışında insan öldürmek en büyük günahlardan biridir.

            Her insanın yaşama hakkı vardır. Bu hakkını ihlali cinayettir. İnancımızda yaşlılık hastalık, sakatlık öldürme sebebi olamaz.

            Kim yaşlanınca, hastalanınca, kendisinin öldürülmesini ister?

            Yaşlılar hastalar, bizim dua ağacımızdır. Onların rızasını kazanarak, onlara hizmet ederek borcumuzu ödemiş oluruz. Allah’ın rızasını kazanmış oluruz. O zaman Allah da bizi bakacak insanlar halk eder.

            Bazı aileler ‘‘ölsün gebersin’’ diyerek ihtiyarları kendi haline bırakıyor. Tedavi ettirmiyor. Eğer ilgisizlikten ölürse, cinayet işlemiş oluruz. Allah da bir zalimi başımıza musallat eder. Biz nasıl davranırsak, çocuklarımızda, torunlarımızda bize aynı şekilde davranacaktır. Bu ilahi adalettir.

            Canı Allah verir, Allah alır. Kur’an’da: ‘‘İyilikte yardımlaşın kötülükte yardımlaşmayın’’ diye emrediyor.

            Sonuç olarak; intihar istenmez, ölüm temenni edilmez: Ölümü temenni yerine ölüm ötesi için hazırlanılmalıdır.

            Rabbim, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver.

            Rabbim, canımızı Müslümanlar olarak al.

            Allah’ın rahmeti üzerinize olsun.

…………………………

………………..

……….

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir