İNTİHAR OLAYLARININ SEBEPLERİ
İntiharın en önemli sebebi yapılan açıklamalara göre inanç ve maneviyat yokluğudur.
Batman ilimizde intihar olayları artınca yapılan araştırma sonunda şu sebepler sıralanmıştır:
- İnanç boşluğu, bunalım,
- Yanlış evlilikler,
- Karma okul,
- Erken yaşta flört (intihar edenlerin çoğu bakire çıkmamıştır)
Filmler, diziler, intihar olaylarını istismar eden programlar, intiharı, şeklini ve modelini yaygınlaştırıyor, empoze ediyor, ondan sonra da intihar eden edene. İntihar eden, neden intihar ettiğini, çevresi bu işin nasıl olduğunu bile bilemiyor. “Bir şey yoktu” diyor.
İntiharlarda erotizmin rolü büyüktür. Sanat, eğlence, cinsellik, açık saçık filmler, diziler, cinsel ilişkilerin aynen sergilenmesi, 900’lü kanallar, ahlakı bozuyor, aile bağlarını zayıflatıyor, genci bunalıma itiyor, gençleri telafisi mümkün olmayan hatalar işletiyor. Sonunda kimsenin yüzüne bakacak yüz kalmıyor. Yaşamanın bir anlamı kalmıyor.
İnsanın cinsel yönü çok zayıf ve istismara açıktır. Hele cinsel özgürlük teraneleri, flörtün teşvik edilmesi, ortam hazırlanması gençleri çileden çıkarmaktadır. Nefsin arzularının durak noktası yok ki, dibi karanlık kuyu. Bu durumda cinsel sapıklık yayılıyor, yayıldıkça ahlaki bunalım, ahlaki bunalım içinde ruhi bunalım, uyuşturucu, sonra evden kaçmalar, hayata küsmeler ve de intiharlar…
Bu olumsuz şartlar altında, intihar moda oldu. Meşhur olmayı aklına koyan, en ufak bir şeye kızan, tepesi atan dama çıkıyor.Toplanan halk, “atla da görelim” gazeteciler, televizyoncular “atla da görüntüleyelim” dercesine seyre dalıyor. Kahramanımız, biraz naz, biraz itiraz… atalarımız ne güzel söylemiş: “Arayan Mevlasını, arayan belasını bulur” diye.
Yapılan araştırmalara göre intiharın sebepleri şöyle sıralanmıştır:
- Manevi boşluk,
- Bunalım,
- Ümitsizlik,
- Dikkat çekme,
- Ölene eşlik etme,
- Cezadan kaçma,
- Aşkını ifade etme,
- Gizli ilişki,
- Baskı,
- İffetsizlik,
- Alkol, uyuşturucu,
- Kumar borcu,
- Özendirici olaylar,
- Geçim darlığı,
- Aşırı sıcaklar,
- Yalnızlık korkusu,
- Hayatı anlamsız bulma,
- Kimlik krizi,
- Aile içi geçimsizlikler gibi nedenlerdir.
İntiharın belirtileri de şöyle özetlenebilir:
- Yaşamanın anlamı kalmadı, hayattan zevk almıyorum.
- Gitmiyor artık, ben yapamayacağım,
- Ölmek istiyorum, bu acı yakında bitecek,
- Uyuyacağım, bir daha uyanmayacağım gibi sözler
- İlgisizlik,
- Vasiyet, helalleşme,
- Tehlikeden korkmama,
- Alkol alma,
- Ani kişilik değişiklikleri,
- İntihar girişiminde bulunma,
- İştahsızlık, uykusuzluk gibi davranışlar,
- Silah taşıma,
- Geçimsizlik, boşanma,
- Ölüm gibi kayıplar,
- Maddi kayıp,
- Kalıcı hastalıklar gibi sebepler,
- Bazen aşırı yokluk, bazen aşırı zenginlik intihar ettirir.
- Hayata bir mana verememe, hayatın bir gayesinin olmaması,
- Kuru bir hayat yaşama,
- Çıldırtan müzik, intihar ettiriyor.
İntihar olaylarının artış sebepleri konusunda görüşlerini bildiren Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi doktorlarından Psikiyatrist Mecit Çalışkan, intiharın daha çok gençler arasında görüldüğünü belirtti. Çalışkan, intihar sebeplerini şöyle açıkladı:
- Nesiller arasında meydana gelen kültürel uçurum,
- Özellikle gençler arasında görülen kimlik krizi,
- Aile içi huzursuzluklar, değer yargılarının farklı farklı oluşu,
- TV ve gazetelerin önemli rol oynadığı ahlaki çöküntü,
- İnsanlar arası ilişkilerde menfaatin ön plana çıkmasıyla oluşan içtimai huzursuzluk.
İntiharın en önemli sebeplerinden biri de depresyondur.
Çağımızın sorunları nedeniyle depresyon, insanımızda ruhsal bozukluklar meydana getirmektedir. Prof. Dr. Ahmet Çelikkol’un bildirdiğine göre; baş ağrısı, iştahsızlık, kilo bozukluğu, halsizlik ve durgunluk veya hırçınlıkla başlayan depresyon, hastanın yaşam kalitesini düşürür, hastanın ailesi ve çevresi ile olan ilişkisini bozar ve intiharla sonuçlanabilir. (Sağduyu, 09-06-1999)
Depresyonun, kişinin kendini mutsuz ve hüzünlü hissetmesi ve hayata karşı isteğinin azalması ile seyreden bir hastalık olduğuna dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. İsmet Kırpınar, depresyonlu kişilerin her şeyi kötü gördüğünü ve hiç bir şeyin iyi olmayacağına da kendini inandırdığını söyledi. Kırpınar, “depresyon hastalığına yakalanan kişiler, ümitsizlik ve karamsarlık içerisindedir. Uyku ve iştah azalması, halsizlik ve bitkinlik gibi belirtiler de bu duruma eşlik eder” dedi. (22-06-1995 Zaman)
Gelir düzeyi düşük ve baskı gören insanlarda daha çok görülen depresyon, erkeklere nazaran kadınlarda daha çok görülmektedir. Ve depresyona giren kişi hayattan, yaşamaktan zevk almamaya başlıyor.
Tedavi için, depresyonun sebeplerini ortadan kaldırmak, geç kalmadan iyi ilişkilerle, iyi bir ortam hazırlamak lazım.
- Sıcakların artmasıyla intihar olayları da artmaktadır.
- Düzensiz bir iş hayatı, işsizlik, düzensiz uyku…
- Ailelerin çocukları ile yakın ve sıcak ilişkiler kuramaması, şiddet ve sert muamele veya tamamen başıboş bırakmak, ilgisizlik nedeniyle şekil bozukluklarının meydana gelmesi…
- Gençlere güzel öğütlerin verilmemesi, ana babaların çocukları için manevi desteği, duayı kaldırmamak gerekir.
- Gençlerin kötü huy ve kötü alışkanlıklarından korunması, kötü arkadaşlık yapıp flört eden, zinaya düşenlerin mahcubiyeti, duyulma endişesi, bunalım, sonra da intihar sebebi oluyor. İlahi cezadır Cenab-ı Allah açıklığı, müstehcenliği ve zina durumunda olan ilişkileri pek affetmez.
Her geçen gün, bunalımların artması, geçim sıkıntısı, seyredilen filmler ve çok değişik nedenler yüzünden dama çıkan, zehir içen, kendini atan ve asanların sayısı artıyor. Bunlar da intihar etmeyi, intihar etme şeklini ve modelini yaygınlaştırmaktadır.
İntiharın ruh ve beden dengesini sağlayamamış, ruhen sağlıklı olmayan, mücadele azmini kaybetmiş, inancı zayıf, iradesi zayıf ve ahlakı zayıf kimseler tarafından düşünüldüğü ve başvurulduğu bir gerçektir.
Yapılan araştırmalara göre, intihar olayları arasında çok ilginç olanları vardır. Mesela; bir modanın sonucu olanları veya aklına gelen her şeyi yapmış, hayatında hiçbir şeye ihtiyaç duymamış kimselerin insanın ölürken neler hissedeceğini merak etmesi gibi nedenlerle intihar edenler olmuştur.
Öte yandan tarlasını süren köylünün doğru gitmeyen öküzlerine kızıp kendini armudun dalına asması, yağan yağmurlara kızan pamukçunun zehir içmesi, geçimini sağlayamayan memurun intiharı, zayıf alan öğrencinin intiharı, hayatı toz pembe görüp sonuçta hayalleri gerçekleşmeyenlerin, evlilikte aradığı mutluluğu bulamayanların, içki, kumar ve fuhşun doğurduğu sonuçlar nedeniyle intihar edenlerin sayısı pek çoktur.
İntihar edenler genellikle iç ve dış sebeplere yenilecek kadar zayıf olan kimselerdir. Bunlar olaylarla başa çıkamayıp, engelleri aşamamış, bunalıma düşerek ölümü çare olarak görenlerdir.
Ayrıca bugünün insanı eğitim eksikliğinden mi diyeceğiz, günün 24 saati koşturmaktan mı diyeceğiz, çok hırçın, kavgacı, geçimsiz, durup dururken kavga ediyor. İnsani ilişkiler zayıf, değer ölçüleri zayıf. Bu duruma fevri hareketler neden oluyor.