İnşallah Demek

Bir konuda ―inşallah‖ deme konusudur. Bir iş yapılacağı veya yapılması düşünüldüğü zaman, Allah adı anılmalı, ―Allah izin verirse, müsaade ederse‖ anlamına gelen inşallah denmelidir.

Allah, Kur‘an‘da : ―Herhangi bir şey için, Allah‘ın dilemesi dışında, <Ben onu yapacağım> deme, unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de, Umulur ki Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.‖ (Kehfi:23-24)

Kalem Sûresinin 17. ve 20. ayetlerinde de: ―Vaktiyle bahçe sahiplerini denedik. Daha sabah olmadan bahçelerinin mahsulünü devşireceklerine, istisna payı bırakmadan yemin etmişlerdi. Ama onlar daha uykuda iken bir salgın o bahçeyi kapkara etmişti.‖

―İnşallah demek, insanı birçok sıkıntı ve vebalden kurtarır. Bir şey kararlaştırılırken, söz verilirken inşallah denirse o iş olmasa, söz yerine gelmese de, insan yalancı olmaz.‖

Kesin işte de inşallah denmelidir. Çünkü işler Cenab-ı Allah‘ın dilemesiyle olur. Yaratmasıyla olur.

Bazılarının görüşüne göre : ―inşallah‖ denilerek yemin edilirse yemin olmaz. Talakta da

―inşallah‖ talak olmaz. İnsanlar arasında bir şey kararlaştırılırken ―inşallah‖ denirse ve söz yerine getirilmezse, yalancı olunmaz.

―İnşallah‖ demek bir zikirdir. Allah‘ı anmaktır. Allah‘tan izin almaktır.

Fetih sûresinin 27. ayetinde Allah gidileceğini bildirdiği halde ―inşallah gideceksiniz‖ buyrulmuştur.

Saffat sûresinin 102. ayetinde de ―İsmail Aleyhisselama: Babacığım sana emredileni yap! İnşallah beni sabredenlerden bulursun‖ denmiştir.

Ömrünün son anlarında peygamber (s.a.) mezarlığa gitmiş. Orada : ―İnşallah biz de yakında yanınızda olacağız‖ denmiştir.

Bazıları ―işe Allah karışmazsa― diye söze başlıyor. Allah’ın karışmadığı, yaratmadığı bir iş mi var. Kur’an’da : ―Allah’ın izni olmadan bir yaprak bile düşmez‖ denilmektedir.

Her sözümüz, her vaadimiz için ―inşallah‖ demeliyiz.

Peygamberimiz (s.a.) : ―Yecüc Mecüc Seddi ancak inşallah yarın aşarız‖ dedikleri gün aşabileceklerdir, der. (İ. Canan, Hadis Ans:17/571)  

Yahudilerin teşviki ile bir grup insan, peygamber (s.a.) ‗a Ruh, Ashab-ı Keyf ve Zülkarneyn hakkında sorular sormuşlardı. Peygamber (s.a.) : ―Yarın cevap veririm‖ buyurdu. İnşallah demediği için vahiy gelmedi. İöyle anlatırlar :  

Adamın bir eşek satın almak için çarşıya çıkar. Yolda arkadaşla karşılaşır. Arkadaşı nereye gittiğini sorunca ―Eşek almak için çarşıya gidiyorum‖ der. Arkadaşı ‖İnşallah de‖ deyince ―Canım şimdi inşallahın yeri değil; dirhemlerim cebimde, eşekse çarşıda.‖ Çarşıda eşek ararken paraları çalınır. Eli boş dönerken aynı arkadaşıyla tekrar karşılaşır. Arkadaşı ―Ne yaptın?‖ diye sorunca ―Paralar çalında inşallah‖ der. Bunun üzerine arkadaşı onun dediğini tekrar eder ve ―İimdi inşallahın yeri değil‖ der.

Bir günde N. Hoca hanımına

  • Yarın eşeği hazırla oduna gideceğim, der. Hanımı :
  • İnşallah de bey! Deyince. Hoca:
  • İnşallahı Maaşallahı yok. Gideceğim işte, der.

Hoca oduna gider, koruluğa girmiştir. Eşeğini alırlar, döverler. Akşam eve sürüne sürüne gelir. Geç vakit kapıyı çalar.

  • Kim o? Diyen hanımına:
  • İnşallah ben geldim hanım! Der.  
0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir