İNANMAYAN NİÇİN İNANMIYOR?
-Bir yazarın ifadesiyle: “İnsan, bilmediğinin düşmanıdır.” Bugün İslam düşmanlığının başında “bilmemek” yatmaktadır. İslam’a, Müslümana saldıranlar bilmiyorlar.
İslam Peygamberi, taşlandı, kanlar içinde kaldı. Buna rağmen: “Ya Rabbi! Bunları affet çünkü bilmiyorlar” dedi.
-Ebu Cehil gibi kin, ideolojik düşmanlık ve inatlarından dolayı inanmayanlar oluyor.
Ebu Cehil “Vallahi hiç yalan söylemedi” diyen insandır. Eline aldığı çakıl taşlarının konuştuğunu, kelime-i şahadet getirdiğini duymasına rağmen taşları yere çarpmıştır.
-Devam eden iman küfür kavgası, hilal haç kavgası da inanmaya engel teşkil ediyor.
-Ayrıca din düşmanlığı vardır. Misyonerler, ateistler, sinsice İslam düşmanlığını din haline getirmişlerdir. Yani inançsızlıkları nedeniyle Müslümanlara inat düşmanlık yapmaktadırlar.
-İslam’ın yasakladığı kötülükleri hayat edinmiş kimselerin alışkanlıklarından kopamaması
-Bazılarının menfaatine dokunması, inanırsa elinden bazı imkânların gideceği düşüncesi, engel teşkil ediyor…
-İslam aleyhinde yapılan propagandaların ve iftiralarında etkisi olmuyor değil…
İslam’la ilgisi olmayanların: “İslam bizi geri bıraktı” demek ne kadar anlamsızdır. Avrupa, İslam medeniyeti ile dirilmiştir. İslam, çalışma demez. Çalışmayı ibadet sayar. Allah çalışana verir.
Bizim İslam’la ilişkilerimiz iyi iken ileri idik, 3 kıtaya hâkimdik, ne zaman ki İslam’dan koptuk acı, ızdırap ve ihtiyaç, kaderimiz oldu.
Soruyorum: bugün ilgimiz, alakamız olmadığı İslam bizi nasıl geride bırakabilir?
Yoksa sebep İslam’ın yetersizliği, noksanlığı değildir. Bugüne kadar İslam’ın aleyhinde bir noksanlık gösterilememiştir.