İNANMANIN FAZİLETİ
- İmanın Önemi
Peygamberimizin Cenab-ı Allah’tan getirdiği iman esaslarını şeksiz şüphesiz kabul etmeye iman denir. İmanda sadece dil ile söylemek yetmez, aynı zamanda kalp ile de tasdik gerekir. İman, Cenab-ı Allah’ın bir kula en büyük lütfüdür ve hidayetidir. İnsan bunu böyle bilirse imanın kıymetini bilir, hakkını verir ve inançla birçok zorluğu aşar.
Tam iman etmeyenin şüphe ve tereddütleri olanın imanı geçerli, itikadı düzgün olmaz.
1. İmanın Korunması İçin Amellerle Desteklemek Gerekir:
İnanmanın manası, âlemlerin Rabbi olan Cenab-ı Allah’a teslimiyettir. Allah’a kulluk olmadan iman beslenmez ve korunmaz. Kulun işleyeceği hatalar, günahlar ve haramlarla kaybolur gider.
Kul kendisine emredilenleri yaparsa, her işlediği amel karşılığı sevap kazanır ve sonunda da cennete gider. Allah’ın emirlerine uymamak ise insanı cehenneme götürür. İnanan kimse Allah’ın yasaklarından kaçınır, emredilenleri noksansız yapar.
1. Hangi İman İnsanı Kurtarır?
İmanın insanı kurtarabilmesi için şirkten uzak olmalı, imana bid’at ve hurafeler karıştırılmamalı ve iman güzel amellerle beslenip korunmalıdır.
İmandan sonra amel edilmezse ihmaller zamanla isyana dönüşür. İnsan nasıl yaşlarsa öyle ölür. İman amellerle güzelleşir. İmansız hayat Fatihasız mezarlara götürür. Amelsiz iman da pek işe yaramaz. Amel olmazsa o hayattan Allah razı olmaz. İman sözde kalır insanı kurtarmaz.
Cenab-ı Allah bizi şöyle uyarıyor: “Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ında onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.” (Haşr suresi:19)
Yapılacak iş, inanmanın gereğini yapmak inandığı gibi yaşamaktır. Ancak böyle bir iman dünyada hayırlı işler yaptırır ve ahrette de insanın kurtuluşuna vesile olur. İmanla gidebilmek için imanın gereğini yapmak gerekir.