İman yönünden insanlar

            Peygamberimizin verdiği cevaplardan anlıyoruz ki, iman, inkarın ötesinde kalp ile tasdik ve dil ile ikrardan sonra Allah’ı görüyormuş gibi amellere sarılmaktır.

İman, kuru bir iddiadan ibaret değildir. İnanılanın gereğini yapmaktır. Yani iman etmek, gönülden teslim olmaktır.

İnsanlar yaşayışları bakımından sınıflara ayrılırlar.

1-Tam olarak iman esaslarına inanan, inancını yaşayana Müslüman denir.

Kur’an Müslümanı şöyle tarif eder:

-“Mü’minler ancak Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğunda imanlarını arttıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfal:2)

“Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir.” (Enfal:3)

“İşte onlar gerçek mü’minlerdir. Onlar için Rableri katında nice nice dereceler, bağışlanma ve rızık vardır.” (Enfal:4)

2-İman esaslarına inanmayan, inkar eden kimselere kafir denir.

Kafirler için Kur’an’da şöyle buyrulur:

-“Kötülük tuzakları Kur’anlar Allah’ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah’ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar Allah’ı aciz bırakacak değillerdir” (Nahil:45-46)

3-İnanmadığı halde inanmış gibi görünen insanları aldatan kimselere münafık denir.

Münafık, iki yüzlü, imanla küfür arasında bocalayan kimsedir. Kalpleri hastalıklı olanlar diye tanımlanmıştır. (Maida:52)

Bir ayette de:

-“Münafıklar sana geldikleri zaman” biz senin Allah’ın peygamberi olduğunu tasdik ederiz” derler. Halbuki Allah onların yalancılar olduğunu bilir” (Münafıkun:1) buyrulur.

Kur’an’da münafıkların cezalarının cehennem olduğu bildirilmiştir. (Nisa:145)

Münafıkar sinsi bir düşman olduğu için peygamber (as) münafıklara karşı uyanık olmuş, onların alametlerini bize bildirmiştir.

Kur’an’da bir vasıflarının da “Namaza üşenerek kalktıkları bildirilmiştir. Ayrıca insanlara karşı gösteriş yaptıkları ve Allah’ı çok az hatırladıkları haber verilmiştir. (Nisa:142)

Peygamber efendimiz de şu vasıflarını bize haber vermiştir:

-“Konuştukları zaman yalan söylerler kendilerine bir şey emanet edilse hainlik ederler. Söz verdiklerinde sözünde durmazlar” (Buhari, iman:23)

4-İman ettikten sonra imandan dönen kimseye mürted denir.

Mürtedin daha önce kazandığı bütün sevapları boşa gider günahları kalır.

İmana bağlı olan nikahı düşer. Cenaze namazı kılınmaz. Onun için af dilenmez.

5-Açıktan günah işleyen. Haram kılınanı helal sayan; haram yemekte, günah işlemekte sakınca görmeyen kimseye fâsık denir.

İnkar etmiyorsa kafir denemez. Kafir işi işlemiş olur. Tövbe edip dönme durumu olabilir.

6- İnandığı halde Allah’ın emirlerini yerine getirmeyen, yasaklarından sakınmayan kimseye Âsi denir.

Küfrü açık değilse, inkar etmiyorsa buna kafir denemez.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir