İÇKİ KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR

            İçki, her kötü işleri ve bütün kötülükleri kendinde toplar. Bunun için bazı ülkeler içkinin alınıp satılmasını bile yasaklamışlardır. Bazı ülkelerde de ayyaşlar için sigorta yapılmaması için çalışmalar yapılmaktadır. Dinin etkisinin dışında kalanlar için kanun yolu ile yasaklar konmuştur. Bütün gaye içkinin marifeti olan tatsız olayları biraz olsun önlemektir.  

            Peygamberimiz: “İçki, deva değil derttir.” buyurmuştur. Zehirden deva olmaz. Tıp alimlerinin birleştiği nokta, içkinin öldürücü zehir oluşudur. Bu gün içkiyi müdafaa edenler vardır. Ama içki onları hiçbir yönden müdafaa edip haklı çıkarmaz. Çünkü içki, büyük belâ ve üzüntülere sebep olur. Ziya Paşa’nın dediği gibi:

            “Mey neşveye de zevke de mahsus değildir.

              Belki erbab-ı gamı tez öldürmek içindir.”

            İçkinin ilk anda verdiği neşe kısa zamanda kedere dönüşür. İnsanın yaşama azmini kırar, yaşama gücünü azaltır. İnsanın hayatının tadını bozar. Boşanmak için mahkemeye müracaat eden kadınların çoğu, kocalarının ayyaşlıklarını ileri sürmüşlerdir.

            Bazıları içkinin besleyici olduğunu, vücudun alkole ihtiyacını ileri sürerek içkinin içilmesi gerektiğini savunurlar. Bu doğru değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan denemelerde bile içkinin canlılar üzerinde yaptığı olumsuz tesirler apaçık görülmüştür. İnsan vücudunun bir miktar alkole ihtiyacı vardır. Fakat şişedekine değil. İnsan vücudunun ihtiyacı olan alkolü meyveler de vermiştir. İçki, insanın hafızasını zayıflatır. Sinir sistemini bozar. Çeşitli akıl, beden ve ruh hastalıklarına sebep olur. Sağlam vücutlu, sağlam iradeli nesillerin yetişmesine engeldir.  

            1970 yılında Amerikan Tıp Cemiyeti Aylık Dergisinde yayınlanan bir istatistikte 10 sarhoş ailenin dünyaya gelen 57 çocuğundan;

            25’i ölüyor,

            6’sı aptal oluyor,

            5’i sakat doğuyor,

            5’i cılız doğuyor,

            5’i saralı oluyor,

            1’i kolera hastası oluyor,

            10’u ancak sağlam yetişebiliyor.

            300 yıl önce hiyeroglif yazısı ile yazılmış olan bir yazıda şunlar okunmuştur:

            “Fazla içki içmekle öğünmeyin, bunda gurur duyacak bir şey yok. İki kupa içtikten sonra, siz bile kendi söylediğinizi anlayamazsınız. İçip içip pat diye düştükten sonra kimse sizi kaldırmaz. Halâ ayakta duran dostlarınız ise size iğrenerek bakar. “”Bu ayyaşı alıp götürün bu meclisten” diye bağırırlar.             İçkinin dalgalandırdığı kafa ile insan normal düşünemez, normal yaşayamaz. Şair:

            “Bir bey ki, sabah akşam içki içer,

  Ülke nicedir bilmez, kara gam çeker.” demiştir.  

İçki, insanın başını derde sokar. Şekspir içkinin zararlarını ifade etmek için: “Ey içki! Senin adın olmasaydı sana iblis derdim.” demiştir.  

Ziya Gökalp de: “Sarhoşluk insanı akli ve ahlâki seciyeden mahrum ederek hayvanlaştırır.” demiştir.  

Hakim soruyor:

  • Neden yaptın? Cevap:
  • Sarhoştum.  

İçki, yapılmayacak şeyler yaptırır. İçenlerin ne hallere düştüğünü neler söylediğini ve neler yaptığını her an görüyoruz ve biz utanıyoruz.  

Hz. Ali’ye sormuşlar:

  • Müslüman olmadan hiç içtiniz mi?
  • Hayır.
  • Neden herkes içiyordu?
  • Evet ama ne hallere düştüklerini görüyordum. Ondan ben içmedim.”  Cevabını vermiştir.

Bir aile bir eğlence merkezinde içmektedir. Hanım birkaç kadehten sonra göğüslerini açarak: “Yanıyorum, yok mu ateşimi söndürecek” diye bağırmaya başlamıştır.  

1989 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı verilerine göre:

  • Ülkemizde işlenen suçların % 66 sı,
  • Trafik kazalarının % 61 i,
  • Cinayetlerin % 35 i,
  • Tecavüzlerin % 50 si, – Boşanmaların % 80 i  alkol yüzündendir. Buradan da anlaşılıyor ki, her kötülüğün temelinde alkol

vardır. İnsanımız içkiden gördüğü zararı hiçbir düşmandan görmemiştir.  

Cenab – ı Allah ne demiş: “İçki şeytan işi pisliktir.”

Hz. Peygamber ne demiş: “İçki her kötülüğün anasıdır.” demiş.  

Alkol 15 dakikada kana karışır. Başta beyin olmak üzere bütün organlar üzerinde etkisini gösterir. Bütün organlar olumsuz etkilenir. Davranışlar hemen değişir. Gevşeme görülür. Saldırgan olur. Dikkat yok olur, hafıza zayıflar. Sadece içen değil hiç tanımadık insanlar bile zarar görür. Telafisi mümkün olmayan yaralar açılır, zararlar görülür.  

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir