İbadetler sona bırakılmamalıdır
Bazıları sonra yaparım, daha yaşım genç daha var düşüncesi ile hareket ediyor. Sanki hayatın sonunu görüyormuş, biliyormuş gibi.
Biri “hayat kırkında başlar” demiş. Diğeri de “Tabi ki otuz beşinde ölmezsen” cevabını vermiş. Plânlar ölmek üzere yapılıyor, ölüm ne zaman, nerede, nasıl, ölüme nasıl gidilir, bunlar düşünülmüyor.
Son anda Şehadet hak edilir mi, edilmez mi hesap edilmiyor. Ölürken şehadet getiririm günahım kadar yanar, cennete giderim diyenler oluyor. Şeytanda böyle demişti, peygamber (as) üzüldü. Allah ona “üzülme Habibim biz ona şehadet getirmeyi unuttururuz” diye vahyetti.
Ahireti hesap etmeden yaşayan biri ölmüş, ağlama sesleri duyuyormuş meleklere bu sesler ne kimin için ağlıyorlar? Demiş. Meleklerde “sen öldün onun için ağlıyorlar” deyince adam “Eyvah ben ibadet edecektim” demiş. Melekler: “Geçti, geçti” demiş.
Melekler soru sormaya başlamış, adam sağına bakmış bir şey yok. Soluna bakmış bir şey yok. Demiş ki “Bırakında biraz bir şeyler yapayım” demiş. Melekler: “Buraya gelen bir daha geri dönemez” demişler. Adam bakmış yüzü kıbleye dönük “Bakın yüzüm kıbleye dönük “bakın yüzüm kıbleye dönük” demiş melekler “O yüz dünyada dönmediyse, burada fayda vermez” demişler.
İbadetler sona bırakılmayacağı gibi azaltılmaz da Allah Resulü ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Hz. Aişe (ra) “Ya Resulullah biraz azaltsanız” deyince “Allah’a şükreden kulda mı olmayayım” cevabını verdi.
Bir Allah dostuna biri “efendim yaşınız ilerledi biraz ibadeti azatsanız” deyince:
-Siz atınızı yarışa soksanız, üzerindekine yavaş koştur, yumuşak davran der, kazanmayı düşünme “der misin? Cevabını veriyor.
İnsan sabaha çıkınca o günün son gün olabileceğini, akşama erişince o gecenin son gece olabileceğini düşünmelidir. Gençken yaşlılık zamanına erişemeyecekmiş gibi davranmalıdır. Kıyama rükuya önem vermeli, insanı kefen sarınca ne rüku olur ne kıyam.
Taha Suresinde ibadetten yüz çevirenin sıkıntılı bir hayatın olacağı, ahirette de kör olarak diriltileceği haber verilmiştir. (Ayet:124-126)
132. ayette de “Ailene namazı emret. Kendinde sabırla devam et” emri vardır.
Peygamber (as)da mü’min kul hayatından ibadetleri kaldırırsa kafire benzeyeceği haber verilmiştir. (R. Salihın:1082)
Bir hadiste de: “Allah’ın en çok sevdiği amel devamlı olanıdır” buyrulmuştur. (age:152)
İbadetin geciktirilmesi tövbe gerektirir. Terki ise isyandır. İbadetleri terk eden Müslüman olarak can veremez. İnsan Müslümanca yaşarsa Müslüman olarak ölür.
Allah Resulü “Namazsız dinde hayır yoktur” buyurmuştur. (Ebu Davut, Haraç:25)
Bir hadislerinde de: “Namazı terk eden Allah’ın korumasından mahrum kalır” buyurmuştur. (İbn-ı Mace, Fiten:23)