HER ZAMAN ZİKİR
Cenab-ı Allah’ın bizim için yaratması ve ihsanı, ikramı devamlı olduğuna göre, bizim zikrimizin de, şükrümüzün de devamlı olması gerekir.
Kur’an da :
- ―Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken her vakit Allah’ı anarlar.‖ (Âl-i
İmran:191)
- ―Allah’ı çok zikret ve gece – gündüz onu tesbih et.‖ (Âl-i İmran:41)
Hz. Aişe (ra.) : ―Abdestli iken de, abdestsiz iken de Peygamber Allah’ı zikrederdi‖ der.
(R. Salihın:3/41)
Abdullah (ra.) : ―Hz. Peygamber bana:Ya Abdullah akşam sabah üç kere İhlas, Felâk,
Nâs surelerini oku. Bu senin herşeyine kifayet eder.‖ (R.Salihın:3/57)
Hayızlı olan, ayhali olan ve normal abdesti olmayan kimse zikredebilir, besmele çeker, dua eder, Esmâül Hüsna‘yı okur.
Kur’an’da :
―Öyle erler vardır ki, onları ne bir ticaret ne de bir alış-veriş zikrullahtan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoyamaz.
Onlar gönüllerin ve gözlerin halden hâle döneceği günden korkarlar. (Nur:37)
Gerçek müminler o kimselerdir ki, Allah zikredilince kalpleri titrer.(Enfal:2)‖ buyrulur.
Allah’ın zikrinden yüz çevirenlere Kur’an’da şöyle bir uyarı vardır :
―Kim beni anmaktan yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz‖ (Taha:124)
―Otururken ve yan yatarken daima Allah’ı anın.‖ (Nisa:103) buyurmuştur.
―Gece gündüz zikredenin, Yardımcısı Rahman olur.
Her yerde ―Allah‖ diyenin
Hakk derdine derman olur.‖
Peygamber (s.a.) şöyle dua ederdi : ―Ya Rabbi! Seni zikredebilmem, şükredebilmem ve kulluk yapabilmem konusunda bana yardım et.‖
Allah’ı anmak terk edilmez. Bir yerden ders alıp da aksatmak veya bırakıvermek olmaz. Bir taahhütte bulunulmuştur. Bir sözleşme yapılmıştır. Terki manevi sorumluluk gerektirir. Verilen sözden cayılmaz. Bir mazeret dolayısıyla verilen tesbihat çekilmeyince telafi gerekir. Fazla geliyorsa bildirilir. Büyüklerimiz şöyle derdi : ―Görev alan, nafileyi vacipleştirmiş olur.‖
Allah ancak zikirle hatırda tutulur. Zümer suresini 22. ayetinde : ―Allah kimin gönlünü İslâm‘a açmışsa, o Rabbimden bir nur üzerindedir. Allah’ı anmak konusunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık sapıklık içindedirler‖ buyrulmuştur.
Peygamber (s.a.) der ki :
―Kim bir yerde oturur ve orada Allah’ı zikretmez ve zikretmeden kalkarsa, Allah’tan ona bir noksanlık vardır. Kim bir yerde yatar, orada Allah’ı zikretmezse, ona Allah’tan bir noksanlık vardır. Kim bir müddet yürür ve Allah’ı zikretmezse, Allah’tan ona bir ceza vardır. (Noksanlık vardır ne demek? Allah’tan ona bir ceza vardır, demek.)‖ (K.Sitte:6/201) Demek ki her halde Allah zikredilecektir.
Cenab-ı Allah : ―Beni anın ben de sizi anayım‖ diyor. (Bakara:152)
- Bir müslüman günlük hayatında her an, her iş için Besmele çekerek Allah’ı anmalıdır.
- Her namazdan sonra tesbih çekerek Allah’ı anmalıdır.
- Her sabah ismi azam duası okumalı, Esmaül Hüsna ile Allah’ı Yâd etmelidir. Kur’an’da : ―En güzel isimler Allahındır. O halde ona güzel isimlerle dua edin.‖ (A‘raf:180) Her ismi söylediğimiz zaman Rabbimiz : ―Buyur kulum‖ der.
- Her günün başlangıcında, Yasin, Tebareke, Fatih surelerini okumalıdır. Zikrin belirli bir vakti yoktur, ama sabah namazdan sonra yapılan zikrin, okunan Kur’an‘ın, yapılan duanın karşılığı büyüktür.
- Her mümin evinden çıkarken Fatiha, Ayetel Kursi‘yi, İhlâs, Felâk ve Nâs surelerini okuyarak kendini Allah’a emanet etmelidir. Dönüşüne kadar Allah onu koruyacaktır.
- Yatarken de Allah’ı anarak yatmalıdır. Abdestli yatmalıdır. Peygamber : ―Sünnete uyarak yatan müminin uykusu ibadettir.‖ (K.Sitte:6/251) buyurmuştur.
Müslüman yatarken sağ tarafına yatacak, abdestli yatacak, okuyarak yatacak ve zikrederek uyuyacaktır. Böyle yapmayan, rahat bir uyku uyuyamaz.