Her şey Allah İçin Olmalıdır

 Eskiden sağ elin verdiğini sol el görmezdi. Yapılan iyilikleri kimse duymazdı, onur kırılmaz, insanlar ağlatılıp sızlatılmazdı. İşler, Allah için olurdu. Okul yaptıranın, cami yaptıranın adı duyulmazdı. Yaptırılan çeşmeye “Fisebilillah” yazdırılırdı o kadar.

            Şimdi öyle değil. Bir yumurta yumurtlayıp mahalleyi ayağa kaldıran tavuk gibi duymayan, bilmeyen kalmıyor. Zaten insanlar duysun, bilsin diye işler yapılıyor.

 Hayırda, ibadet sayılan işlerde riya olmaz. Mükafatı Allah’tan beklenilen bir şey sadece Allah rızası için olmalıdır. Bir şey Allah rızası içinse onu başka bir şey karıştırılmamalıdır.  Duaların sonunda şunun için bunun için diye sıralandıktan sonra hassatan Allah rızası için Fatiha denmemelidir. Bu “Allah için de oluversin” demek olur. Şirk ortak koşma değil midir? Burada da ortaklık vardır. Bir şey ya Allah rızası içindir ya da başka şey içindir. Eğer bir şey Allah rızası içinse başka şey için olmaz. Başka şey içinse Allah için olmaz.

 Herkesle aramız iyi. O darılmasın, o küsmesin, işler ona göre ayarlanıyor. Allah’la aran nasıl dense “eh işte” deniyor.

 Güç ve imkanlar Allah için kullanılmazsa Allah rızası kazanılmaz. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor:

  • “Allah yolunda uykusuz kalan göze cehennem ateşi haram kılınmıştır.” (Ramuz el-

Ehadis:274/9)

  • “Allah yolunda ayağı tozlananlara cehennem ateşi haram kılınmıştır.” (Age:407/3)

 Ahlâkın güzelliği, hayatın güzelliği Allah için olmalıdır. Allah rızasını isteyen hayır üzere olmalıdır. İtikadı düzgün, teslimiyeti tam olmalıdır. Dostluğu da düşmanlığı da Allah için olmalıdır.

 Sevgili peygamberimiz: “İnsan dostunun dini üzerinedir”, “Kişi sevdiği ile beraberdir” buyurmuşlardır. Sevgi, kin, dostluk, düşmanlık hepsi de Allah içindir. Allah için olmalıdır. Allah’a inanan kimsenin Allah’ın seveceği işleri işleyeni Allah için sevmesi, Allah’a isyan edeni de Allah için buğzetmesi, ondan yüz çevirmesi gerekir.

Allah (cc) Musa Peygambere şöyle vahyetmiştir: “Ey Musa! Zalimlerin evlerine varma.

Hasta olurlarsa ziyaretlerine gitme. Ölürlerse cenazelerine gitme. Zira onlar benim düşmanımdır.”

 Peygamberimiz: “Allah kıyamet gününde „benim rızam için birbirleriyle sevişenler nerede? Benim gölgemden başka bir gölge bulunmayan bu gün de ben onları kendi gölgemde barındırayım’ buyurur” demiştir.

 Allah’a, peygambere, ceza ve mükâfata inanmayan hiçbir şey beklemediği halde sapık inancı ve ideolojisi uğruna her şeyi ile durmadan çalışırken, inandım deyip de çok şey bekleyenin Allah’ın rızasını gözetmemesi doğru değildir.

 Gerçek iman sahipleri Allah’ın rızasını kazanabilmek için rahat yataklarında yatmamışlar, servet biriktirme hırsına kapılmamışlar, Allah rızası için servet harcamışlar, hatta canlarını bile seve seve vermişlerdir.

 Peygamberimiz zamanında cennetle müjdelenen sahabenin hayatı incelendiği zaman bizim gibi yaşamadıkları, bizim gibi düşünmedikleri açıkça görülecektir.

 Allah’ın rahmetine, peygamberin şefaatine nail olmak ve Allah’ın cennetine gitmek isteyen, Allah’ın rızasına uygun işler yapmak zorundadır.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir