Haramın etkisi yansıması nasıl olur?

Haram tek kelimeyle yaramaz. İnsanın insani, İslami duygularını köreltir. Tertemiz yaratılan vücudu kirletir. Çoğu zaman insanı dinden imandan da eder.

Aşık Seyrani der ki:

Allah’ın emrine mutî im dersen

Resulün emrine itaat eyle.

Haram helal demez, bulduğun yersen

Mü’minlik sözünden feragat eyle!”

İnsanı iki şey çok etkiler: Biri beraber olduğu kişi, ikincisi de yediği gıda. Haram gıda insanın kimyasını bozar. Allah yanında değersiz duruma düşürür.

Bir ordu haram yese Allah o orduya zafer nasip etmez. Atalarımız zaferden zafere koşarken yolda yediği üzümün bedelini fazlasıyla kopardığı salkımın yerine bırakmıştır. Hiç gasp ve yağma yapmamış, kimseye zulmetme miştir.

Haram, insanın eşine, işine, çocuklarına yansır Atalarımız: “Haram yiyenin harami evladı olur” demişlerdir. Bir ata sözünde; “Dedesi koruk yemiş torununun dişi uyuşmuş” demişlerdir. Burada iki örnek vermek istiyorum:

Şeyh Vefa Hazretleri’nin oğlunun Sâkilerin su tulumlarını şişle delip seyretmesi, şikayette mucip olmuştu. Kendisinde bir hata bulamayan baba, eşine bir hatasının olup olmadığını sormuş, günler sonra kadın, çocuğa hamile iken fakir komşusunun masanın üzerinde duran portakalla nefsini köreltmesi için örgü şişini batırıp emmesini hatırlamıştır. Vefâ Hazretleri:

-İşte portakala batırılan şiş, şimdi tulumlara batırılmıştır” diyerek olayı izah etmiştir.

Bir örnek de bir ev hanımı her gün sokaktan geçen sütçüden süt alırmış, kıpının aralığından süt kabını kor, sütçü sütü katar kadında elini uzatır kabı alırmış. Bir gün sütçü kadının uzanan elini tutmuş, tabi sütle beraber kap suratına çarpılmış.

Akşam beyi eve gelince kadın:

-Söyle bakalım bugün ne halt işledin de sütçü benim elimi tuttu? diye sormuş.

Adamın bilezik almaya gelen kadının elini iyi niyetle tutmadığı aklına gelmiş.

Peygamber (as) “Başkalarının iffet ve namusuna dokunmayın ki “Kendi hanımlarınız iffetli kalsın” buyurmuştur.

Niyet çok önemlidir. İnsanın niyetine göre yaşayış farklı olur. Tarihte şöyle bir olay olmuştur.

“Nûşi Revan-ı Adil, askerleri ile giderken susar. O sırada bir bahçe görür, su ister. Bahçeyi bekleyen çocuk: “Suyum yok, size nar vereyim, susuzluğunuzu giderir” der. Çocuğun verdiği nar öyle güzeldir ki, padişah, bahçeye el koymayı aklına getirir. Bu arada bir nar daha ister. O nar da öyle ekşidir ki, çocuğa sorar:

-“Aynı ağaçtan olduğu halde narların tatları niye değişik” der. Çocuk şöyle cevap verir:

-“Sizin niyetiniz narların tadını değiştirdi efendim”

İnsanın dilinin, kalbinin, niyetinin ve midesinin temiz olması helal lokma yemesine bağlıdır. Mide temiz olursa organlara temiz gıdalar gider. Onlarda temiz iş yapar.

Hz. Ömer (ra): “Bir insanın kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayın. Konuşunca doğru söylüyor mu? Emanete riayet ediyor mu? Dünya işlerinde helal-haram hassasiyeti var mı ona bakın” demiştir.

Ahi Baba’nın ustalığa yükselen gence nasihati şöyledir:

“Ey oğul! Harama bakma, haram yeme, haram içme! Doğru, sabırlı, dayanıklı ol! Yalan söyleme! Büyüklerinden önce söze başlama! Kimseyi kandırma! Kanatkâr ol! Dünya malına tamah etme! Yanlış ölçme, eksik tartma! Kuvvetli ve üstün durumda iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil! Kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.”

Haram, sofrada bereket, yüzde nur bırakmaz, hep vicdan azabı çektirir, mutsuz eder, ölümü de zor olur. Ahiretle de pişmanlık duyar.

Haram insanın ibadetine yansır, Peygamber (as): “Bir lokma haram yiyenin 40 gün duası ve namazı kabul olmaz” buyurmuştur. (R. Salihın:1883) (Ramuz:409/4)

“Bir kimse haram malı haç ederse “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk” deyince Allah ona: “Sana lebbeyk yok, haccında kabul değildir” der. (Ramuz:418/6) buyurarak haramla ibadet olmayacağını bildirmiştir.

Haram kalbin kararmasına, taşlaşmasına neden olur. Kalp kararınca her şey kararır. Ne merhamet kalır, ne vicdan.

Bir hadiste peygamber (as) şöyle buyurmuştur:

“Bedende bir et parçası vardı. O iyi olursa bütün beden iyi olur. O bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte o kalptir” (Ramuz:204/6)

Zünnun-i Mısri şöyle demiştir:

“Kalbin karardığının dört işareti vardır:

-İbadetin tadını duymaz.

-Gördüklerinden ibret almaz.

-Allah korkusu aklına gelmez.

-Okuduklarını, öğrendiklerini anlamaz.”

Kur’an ne diyor?

-“İnsanların işledikleri yüzünden kara ve denizde düzen bozuldu.” (Rum:41)

“Başınıza gelen musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir.” (Şura:30)

“Onların işlemekte olduğu kötülükler kalplerini karartır” (Mutaffifin:14)

“Ey iman edenler! Allah’ın size verdiği  iyi ve temiz şeyleri kendinize haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.” (Maida:87) buyuruyor.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir