HARAMDAN KAZANAN KOCANIN EŞİ NE YAPMALIDIR?
İlk başta nişanlanmadan, “evet” demeden nasıl meslek soruluyor, maddi durum araştırılıyorsa, o zaman bu adam nereden kazanır, ne yer, ne içer, ailesini nasıl, ne ile geçindirecek, ahlakı, huyu inancı nasıl gibi sorularında, cevaplarının aranıp bulunması gerekir.
Haramdan kazanan, harama harcayan birisi ile evlilik, baştan harama rıza göstermek olur. Koca, Allah’ın haram kıldığı yasakladığı bir işle meşgul ise, gayri meşru iş yapıyorsa veya kazancına karışıyorsa kadının ilk görevi, kocasını uyarmak, meseleyi anlatmaktır. Daha sonra da zorlamak, diretmek, eve haram getirmemesini söylemektir. Hatta bir arada haram yiyerek yaşayamacayaklarını anlatmaktır. Haram yiyenin harami evlatları olacağını, yenilen haramın, yapılan ibadetlere yansıyacağını, haram yiyenin duasının, ibaretinin kabul olmayacağını, bu hayatın bir de ölüm ötesi olacağını anlatabildiği kadar anlatmak kaynaklardan okutmak görevini yerine getirmektir.
Bütün bunlara rağmen koca aldırış etmez, umursamaz ise, aynı şekilde işine devam ederse hele inkâr ederse, o zaman kadın, kendi malı varsa, kendi kazancı varsa, kocasının kazancını bırakacak kendi kazancından, kendi malından yiyecektir. Kadının kendi kazancı yok, malı yok, parası da yoksa, kocasının kazancına muhtaçsa, o zaman kocasının getirdiğinden ancak ihtiyacı kadar yiyecektir. Fazlasını yiyemez, ihtiyaç dışı kullanamaz. Vebal kocaya aittir. Eğer kocanın getirdiği kazancı tamamen haramsa, temiz ve helâl tarafı hiç yoksa, o zaman uyarma görevinden sonra kadın, kocasının getirdiğinden yiyemez. Düzelmesini ister, ıslahı için dua eder, düzelmesinden ümidi yoksa boşanır, sorumluluktan kendini kurtarır. Eğer kadının geliri yok, sığınacağı yoksa, kendini sokağa atmaz. O evde zaruret miktarınca yer, tevbe eder. Çünkü Cenab-ı Allah : “Helal şeylerden yiyin harama yaklaşmayın” diyor.
Hz. Peygamberde haram yiyen vücudunun cennete giremeyeceğini haber veriyor.
Haramdan, haram yiyenden kaçınmak herkesin başta gelen görevidir.