GİYİM NASIL OLMALIDIR?

            Hz. Peygamber : “Nice giyinmiş kadınlar vardır ki, aslında açıktırlar” buyurmuştur.

            Mevlana da : “Nice insanlar gördüm üzerlerinde elbiseler yok. Nice elbiseler gördüm, içlerinde insan yok.” demiştir.

Giyim insanı bayağılaştırıp, basitleştirmemelidir. Elbiseden maksat örtünmek, açıklığın getireceği zarar ve belâlardan korunmaktır.

Son zamanlarda ne yazık ki, giyim-kuşamda anarşi hâkimdir. Rahatlık, sıcaklık gibi bahanelerle, tahrikcilik, teşhircilik ön plâna çıkmıştır. Cinsellik sergilenmektedir.

İslâm’da bir şeyin neye sebep olduğu çok önemlidir. Bakmak, baktırmak, kötü örnek olmak, meşrulaştırmak veya uygun olmayan giysiyi piyasaya sürmek ve satmak, bunlar meşru işler değildir. Hz. Peygamber : “Bir kötülüğe sebep olan, onu bizzat işlemiş gibidir.” “Kötü çığır açana açtığı çığrın günahı kıyamete kadar ona yazılır” diyerek bizi uyarmıştır.

Giyim çok şey ifade eder, karşı tarafa mesajlar verir. Bunun için denilebilir ki, giyim insanın kartvizitidir. Ayrıca insanın dünya görüşünü ve ahiret inancını yansıtır. İnsanın şahsiyetini ve iffet anlayışını ortaya koyar.

Bunun için giyilen elbise;

1-Bütün bedeni örtmelidir. İnce, şeffaf olmamalıdır. Peygamberimiz ince giyinen

Esma’dan yüzünü çevirmiş, onu kınamıştır. Uygun elbise giymeyenleri çıplak saymıştır.

2-Kadının giydiği elbise cins özelliklerine zarar vermemelidir. Çünkü, şekil benzerliği, iç benzerliğine götürür. Böylece cinsler birbirine karışır, uyum bozulur.

3-Elbise, küfür elbisesi ve gurur elbisesi olmamalıdır. Peygamberimiz: “Kalbinde zerre kadar gurur olan cennete giremez.” buyurmuştur. (Müslim, İman : 30)

4-Elbise, haramdan kazanılmış elbise olmamalıdır. Bir hadiste “Elbisenin onda biri haramdansa, onunla kılınan namaz kabul olmaz” buyrulmuştur. 5-Elbise “bana bak” diyen elbise olmamalı, ayakkabı, konuşan ayakkabı olmamalıdır. Kadın bakılmasına sebep olacak davranışlardan kaçınmalıdır. Koku sürünerek sokağa çıkan kadını peygamber (AS), zinaya bir adım atmış olarak kabul eder.

6-Elbisede hakaret içeren yazı ve resimler olmamalıdır. Elbisede anlamı bile bilinmeyen bazı yazılar şu şekilde olabiliyor: Hell : Kahrolsun

Die  : Ölüm

Only one night : Sadece bir gece

Private boy : Özel çocuk

Satan : Şeytan

Kill for you : Senin için ölürüm

Follow me : Beni takip et

Kiss me : Beni öp

Touch me : Bana dokun vb.

Bir bayanın giydiği elbisede böyle şeylerin olması, karşı tarafa iyi mesajlar vermez. 7-Kadın evinde, işyerinde, hatta yakın akrabalarının yanında tesettüre riayet etmelidir. Canım ne var, o kadar da değil, benim kalbimde kötülük yok gibi düşünceler yerine, günaha açılan kapıları kapatmalıdır.

8-İslâmi giyim demek, illa çarşaf ve manto demek değildir. İslâm’da giyim, örfe ve iklime bağlı olarak düzenlenir. Çarşaf veya manto giymeyen bir kadın islâm dışı sayılamaz. Kur’an’da ve sünnette özel bir giyim tarif edilmemiştir. Önemli olan örtünmektir ve ölçülere uymaktır.

Bir kadın Hz. Peygambere sorar :

  • Nasıl giyineyim?

Hz. Peygamber cevap verir :

  • Öyle bir elbise giy ki, cahiller seninle alay etmesin, akıllılar da seni kınamasın.”

Elbisenin şekli örtünmeyi zorlaştırmamalı, güçlük çıkarmamalıdır. Kınamaya ve yadırgamayada sebep olunmamalıdır.

Kur’ana göre kadın, “Cilbab” denilen sade, bol ve rahat hareket imkânı sağlayan elbise giymelidir. Bu elbise, içi göstermeyen, vücut hatlarını belli etmeyen, dikkat çekmeyen el ve yüz hariç vücudu örten elbise olmalıdır. Günah elbisesi olmamalıdır.

Sevdirmek, örnek olmak en güzel tebliğdir.

Allah Rasülü şöyle buyurur:

“Kolaylaştırınız güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz.” Unutmayalım, ısındırmanın sevabı, soğutmanın vebâli vardır.

0
Tags :

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir