GERÇEK MÜZİK
Gerçek müzik, insanı olumlu yönde etkileyen insanın içini dışını alt üst etmeyip, yatıştıran, dinledikçe, delice hareketler yerine insanın sinirlerini yatıştıran, hayatın hayvani yönünü değil, insanî yönünü hatırlatan müziktir. Millî gururu okşayan ve coşturan müziktir. İnsanı kötülüklerden uzaklaştırıp, insan olduğunu hatırlatan müziktir. Gerçek müzik, insanı Allah’a yaklaştırma müziktir.
Meselâ Mehter, bu diyarın nağmesidir. Mehter, bizim insanımızın bestesidir. Mehter,
Müslüman Türk milletinin güftesidir. Mehter, Müslüman türkün ahengidir. Mehter, Osmanlı’nın kuvvetinin, asaletinin sesli bir görüntüsü olmuştur. Mehter müziği savaşlarda Müslüman Türk askerlerini koca orduların karşısında coştururken, düşman askerlerine de korku vermiştir. Düşmanların çaldıkları müzikler ve çan sesleri ise ruhlarını tatmin etmemiştir.
Tekbirleriyle Avrupa’yı gümbür gümbür hoplatan mehteri dinleyen, meşhur müzisyen Mozart, kendinden geçerek, ayakta dinlediği mehteri, elleri kızarıncaya kadar alkışlamış: “İşte müzik budur, işte müzik buna derler” diyerek mehter için düşüncelerini gizleyememiştir. (31/05/1993. Zaman)
Ayrıca mehter, Osmanlı askerlerine disiplin vermiş, cesaret vermiş, insanı yücelttiği için düşmana korku hissettirmiştir.
Bir örnek de İstiklal Marşımızdır. Bununla ilgili bir olay nakletmek istiyorum:
Erzurum’da Nurullah Ataç, büyük bir salonda konferans vermektedir. Söz Akif’e gelir. Onu küçültmek için İstiklâl Marşı’na dil uzatır.
Salonda bulanan teğmen, ayağa kalkar İstiklâl Marşımızı söylemeye başlar. Bütün salon ayağa kalkar, hep bir ağızdan söylemeye başlarlar. Ataç’ın söyleyecek bir şeyi kalmamıştır. Daha İstiklâl Marşı bitmeden çantasını toplar salonu terk eder… İşte gerçek müzik.
Yıllardan beri dini musikinin küçük büyük herkesin üzerinde gösterdiği müspet tesiri gören bir insan olarak diyorum ki, “İşte gerçek musiki!” Bizim müziğimiz…