GENÇLERİ SATANİZME İTEN NEDENLER

            Bir eksiklik, bir yanlışlık ve ihmal var ki, bazı gençler, olmayacak şeylere inanıyor ve olmayacak işler yapıyor. İnsanlarda “Bu neden oldu? Böyle olmamalıydı” diyor.

            Gençlerin satanizme sürüklenmelerinin sebeplerini şöyle sıralayabiliriz.

            -Dini eğitimsizlik başta geliyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün satanizmin gençler üzerindeki etkisini araştıran daha önceki etkisini araştıran daha önce hazırladığı bir istihbarat raporunda, satanist grup üyelerinde genelde 14-25 yaşları arasında olduğu kaydediliyor. Raporda gençlerin, ergenlik dönemi problemleri, aile içinde yaşanan olumsuzluklar, din bilgisi yetersizliği ve kurdukları arkadaşlıklar neticesinde satanizme ilgilerinin arttığının altı çizildi. (23/01/2002 Türkiye Gaz.)

            Uzmanlar gençleri sapık inançlara iten sebepler olarak şunları görüyor : 1-Dini bilgileri yetersiz. 2-Ailede ilgi görmeyen gençler, sevgi ve şefkati başka yerlerde arıyor. 3Gençlik, ergenlik çağı problemlerini çözemiyor. 4-Zenginliğin verdiği doyumsuzluk hastalığı var. 5-Psikolojik problemleri olan gençlere yardım edilemiyor. 6-Uyuşturucu ve alkol gibi kötü alışkanlıklar, gençleri bataklığa çekiyor.

-Gençlerin ilgi duyması,

-Satanist arkadaş çevresi,

            -Gençlerdeki idealsizlik, başı boşluk.

            -Darwinizim, tenasüh, tabiatçılık gibi sapık düşünceler.

            -İnternet yolu ile iletişim.

            -Son zamanda yaşanan olumsuzluklar ve işçilik, bunalım,

            -Satanizmin bir oyun ve eğlence gibi gösterilmesi,

            -Rock ve heavy metal müzik’in etkisi,

            -Ahlak kurallarının tanınmayıp serbest bir hayat anlayışı,

            -En önemlisi Allah tanımazlık gençleri satanizme iten nedenlerdendir.

            8-ÇARE NEDİR?             Son zamanlarda şeytanın veşeytanın adamlarının işini kolaylaştıran ortam oluşmuştur. Şöyle bir bakarsanız hıristiyan olmak serbesttir. Ataist olmak serbesttir. Satanist olmak serbesttir ama müslüman olmak sıkıntılıdır. Kuran Kursları kapatılırsa, İ.H. Liselerinin önü kesilirse, “Çocuk Kuran Kurslarına 15 yaşından sonra gidebilir” denilirse, bu gençler dini nereden öğrenecek? Kendi dinini öğrenmezse, din ihtiyacını nasıl giderecek?             Düzenlenen resmi raporlarda birinci madde, dini boşluk sebep olarak gösterilmiştir. Bunun için diyoruz ki, dinî ve manevi boşluğu dolduracak bir din eğitiminin verilmesi; en güzel çaredir.            

            Satanist olan gençlere bakılsın, dini bilen insanlar mı, bilmeyen insanlar mı?

            -Çare İslâm :

            Türkiye’de intihar olayları, yeniden gündeme gelen satanistler, geçtiğimiz günlerde iki gencin Witten’de “Şeytanın emrini yerin getirdik” diyerek işletikleri cinayetle Almanya’nın da gündemine oturmuştu. Eski bir satanist olan ve daha sonra İslâmiyet’i seçerek kurtulan Melanie K., Almanya’da satanizmin durumunu, Zaman gazetesine yansıyan haberde aynen şöyle analtıyordu : “Aklıma takılana soruları oturduğumuz evin yakınında bulunan kilisenin papazına sordum. Fakat, kafamdaki sorular gün geçtikçe daha da büyüyordu. O sıralar tanıştığım erkek arkadaş aracılığıyla şeytanla ilgili kitaplar okumaya başladım. Arkadaşım beni satanist bir grupla tanıştırdı. Grupla birlikte ayinler yaptık ve kedi, köpek gibi hayvanları kurban etmeye, kanlarını içmeye başladık. Bana da birçok kez, bir insan öldürmem gerektiği hissi gelirdi.

Satanizm yüzünden hayatla ve toplumla bağlarım tamamen koptu ve birkaç kez intihara kalkıştım. Son intihar girişiminde yine hastanede kurtarıldım. Hastanede bir Türk bayanla tanıştım. Türk bayan çok nazik davranıyordu. Orada namaz kılardı. Onun o hali beni etkilemeye başlamıştı. Türk bayan, hastaneden benden önce çıktı. Ertesi günü beni ziyarete geldi. Daha sonraki gün yine geldi. İslâm hakkında sorular sormaya başladım. Bana kitaplar getirdi. Hastaneden sonra da görüşmelerimiz sürdü. İslâmiyet’i öğrendikçe önceki bütün pis düşüncelerden kurtulmaya başladığımı fark ettim ve Müslüman oldum.” (05/04/2002 Vakit

Gaz.)

            09/02/2002 Tarihli Türkiye Gazetesi yazarlarından Rahim Er şöyle diyordu :  

            “Gençlik vahşileşiyor. Ne demek arkadaşının kalbine kazık çakmak? Ne demek kedi kanı içmek? Ne demek şeytana tapmak?

            Bu asil milletin çocukları böyle mi olacaktı? Allah’a giden yollar kapatılınca ne beklenirdi başka?

            Yönetenler hiç mi düşünmez…

            Allah’a kulluğu çok gördünüz.

            Başıboş kalan genç insanlar gidip sapıkların tuzağına düştüler.

            Kolay mı bu acıya dayanmak.”

            Demek ki islâmın güzelliklerini anlatırsak, öğretirsek, gençlerimiz ne hıristiyan olacak, ne ataist olacak, ne de satanist olacaktır. Bazı çareler de şunlar olabilir :

            -Aile bağlarını kuvvetlendirmek.

            -Ahlâk kuralalarını benimsetmek,

            -Cin, şeytan, ruh gibi konularda gençlerin merakını giderecek bilgiler vermek.

            -Devlet internette tedbir alabilir.

            -Yöneticiler, din düşmanı köhne zihniyete karşı okullarda ehliyetli ilâhiyatçılar vasıtasıyla gençlere din eğitimi vermek sûretiyle satanizmin cazibesini yok edebilir.

SONUÇ

Görüldüğü gibi şeytana uzak durmak da yakın olmak da insanın elindedir.

            İnsan, şeytanın istediği hayatı yaşar, telkinlerine kulak verirse şeytandan kendini kurtaramaz. Eğer şeytanı bir düşman olarak görürsek, şeytanın tuzağına düşmeyiz.

            Bir de inancın olmaması ve yaşanmaması, şeytanın işini her zaman kolaylaştırır.

            Kur’an’da insan şeytanlarına da dikkat çekilmiştir. Kendimizi şeytandan koruduğumuz kadar şeytanlaşmış kimselerden de korumaya çalışmalıyız.

            Bugün satanistler için: “Bunlar nereden çıktı!” diyenlerimiz var. Ne bekleniyordu ki, onları biz istemedik mi? Ataist olmanın, hıristiyan olmanın ve satanist olmanın yollarını kolaylaştırırken, Kur’an Kurslarının kapılarını 15 yaşından aşağı olanlara kapatmadık mı? İ. H. Liselerini bitirmedik mi? Din öğretmeyi, dinini, inancını yaşamaya çağ dışı ilân etmedik mi?

            Şeytanın : “Vur, kır, yak, öldür, Vurup, kırıp, öldüremezsen, kendini öldür” mesajını red edecek gençlerin yetişmesini istemedik ki, neden şaşkınlık gösteriyoruz?

            Son söz olarak; tepegözler yetiştirdik, fakat Basatlar yetiştiremedik. Durum bundan farklı olamazdı.

            Sözümüzü bir babanın çarpıcı ifadeleri ile bitirelim :

            “…. gençlerin intiharları, chat çılgınlıkları, FRS tipi ölümcül ve iradelerini elinden alan oyunlar, satanizm tipi sapıklıklar ve uyuşturucu bağımlısı yapan arkadaşlıklar, hepten onlarla ilgilenmem gerektiğini zorunlu kılıyor.

            Çocuklara aile içi eğitimin verilmesi çok önemlidir. Onlara Allah’ı anlatmak ve kafalarındaki inanç boşluğunu sapık ideolojilerle doldurulmasını önlemek gerekmektedir. Ancak günümüzde özellikle imkânı geniş, mali sorunu olmayan ve çocuklarına her türlü olanağı sunmuş ailelerin inançsızlığı, onlara tanıdıkları hürriyetle birleşince, çocuklarını kaybetmeleri artık mukadder olmaktadır. Kendi, dini açıdan yeterli olmayan, hatta din dendiği zaman tüyleri ürperen ana-babanın çocukları da, malesef yapılarında mevcut inanç boşluğunu satanizm türü sapıklıklara ve çağdışı ideolojilere veya uyuşturucu batağına meylederek doldururlar.

            Türkiye gibi Müslüman bir ülkede satanizm yani, şeytana tapma ideolojisi çok komik geliyor değil mi? Maalesef devletin uyguladığı ölçüyü kaçırmış politika ve dini öcü görmüş yetişkinler, meseleyi bu boyuta taşıdı. (01/08/2002 Vakit Gaz.)

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir