GENÇLERİ BEKLEYEN TEHLİKELER
İç ve dış güçler gündemi belirliyor. Bizim kendi problemlerimize eğilmememiz için, bizi başka yönlere çeviriyor. Düşünmekten, çözüm üretmekten alıkoyuyor. Şer kuvvetlerine de:
“Genç nesilleri ahlâka aykırı telkinlerle ifsad etmeli”
“Aile hayatını yıkmalı”
“San’atı zayıflatmalı, edebiyatı müstehcen ve şehevî hale sokmalı”
“Mukaddesata hürmesi yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilâne vak’alar uydurmalı”
“Hudutsuz bir lüks, baş döndürücü modalar icad etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik eylemeli”
“Kalabalıkların vakitleri eğlenceler, oyunlarla oyalanmalı, herkes düşünmekten alıkonulmalı”
“Beynelminel meseleler ihdas ederek milletler arasına kin ve nefret tohumları serpmeli. (İhanet plânları: 197 – 198. Kemal Yaman)”
“Türk milletini ahlâk, milliyet, din ve gelenekleri bakımından çürütmek. Bu husus da: Küfürler öğretmek, küfrü Türkler arasına yaymak, laubalileştirmek. Türkleri zinaya diğer ahlaksızlıklara teşvik etmek, bilhassa asil Türk aileleri arasına genç, güzel Rum kızlarını ve kadınlarını çalışan olarak sokup bu aile ocaklarını yıkmak. (A.g.e: 226) görevini veriyor.”
Diğer yandan da kurtuluşumuzun reçetesini Batının kokuşmuşluğunda aratıyor. Gençliğimize batının gençliğinin çirkefliğini örnek olarak sunuyor.
Bize, batının çöküşüne sebep olan reçete, felsefe, düşünce ve hayat tarzı lazım değil. Batıyı kurtaramayan bizi hiç kurtaramaz. Bize, millî kültür, millî hayat tarzı ve bütün insanlığa kurtarıcı olarak gönderilen Muhammed Aleyhisselamın getirdiği doğrular lazım.
Genel olarak çocuklarımızı ve gençlerimizi bekleyen tehlikeler şöyle özetlenebilir:
- Taciz, tecavüz, kaçırma ve fuhuş mafyası,
- Kötü arkadaş, çeteler, evi terk ve sokak alışkanlıkları
- Sigara, alkol, uyuşturucu,
- Kumar,
- Flört, kafeler, diskolar,
- Şöhret olma arzusu veya vaadi, ardından çirkef bir hayat, bunalım ve intihar, – Kötü çevre, kötü arkadaş, kötülüğün başlangıcı bu oluyor denebilir.
Hz. Peygamber (a.s) şöyle diyor:
- “Kişi dostunun dini üzerinedir. Öyle ise her biriniz dost edindiğiniz kimseye dikkat
etsin.”
Arkadaş insanı vezir de eder, rezil de eder. Niceleri arkadaşlık yolu ile kandırılmaktadır, hatta satılmaktadır.
Allah, kötü arkadaş edinip zararını görenlerin: “Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim. Vallahi o beni sapıttı” deyip pişman olacağını haber veriyor. (Furkan: 26 – 29)
Atalarımız, köpekle yatan havlayarak kalkar, demiştir. Çinde bir çocuk evin köpeğiyle yalnız kaldığı için, konuşmak yerine, havlamaya başlamıştır. Sebebi de, çalışan ana babanın ilgisizliği olarak açıklanmıştır. (28/05/1994. Zaman)
Analık babalık, yavrusunu kötü çevre eve kötü arkadaştan korumaktır. Çünkü bu iki şey çok büyük telkin ve etki gücüne sahiptir. Kiminle geziyor, cebindekini nereye harcıyor, bunu ana baba bilecektir. Kontrol edilmezse, o para kötü alışkanlıklara götürür. Kötü arkadaş da, isterse içeceğine uyuşturucu koyar, isterse satar bile. Sık sık gazete ve ekranlarda gözleri bantlı çocuklar bu yüzdendir. Sonra da öğüt vermeye kalkarlar: “Başıma gelenler gençlere ders olsun” derler.
- Bazı gençler kandırılıyor, şöhret olacaklar, çok para kazanıp, lüks hayat yaşayacaklar. Öyle olmuyor işte. Bu gencin hayatını karartıyor. Evlerinden ayrılanlar batağa düşüyor.
Dj olacak, artist olacak, manken olacak, şarkıcı olacak… Her şeyi filmlerdeki gibi zannediyor.
İşte bir örnek; dünyayı toz pembe gören bir kızın haberi:
Kaçan 13 yaşındaki N.K., gözü dönmüş sapıkların kötü emellerine alet oldu. Önce yardım istediği bir büfecinin sonra iki taksicinin daha sonra da bir tekstilcinin tecavüzüne uğradı. N.K.’nın başına gelenler evden kaçan kızların birçoğu tarafından yaşanıyor. Gencecik kızlar şöhret ve lüks hayat uğruna fuhşa düşüyor. (16/09/2000. Zaman) Milyonlarca gencin AIDS mikrobu taşıması gelecek için düşündürücüdür.
- Bir tehlike de kandırılarak terörün içine çekilmedir.
- Bir başka tehlike de sanal tuzak olan internettir. Bilinçsiz internet kullanımı gençleri hasta edip, kötü alışkanlıklara, kötü yollara sevk etmektir.