FİTNE VE MUSİBET
Kelime olarak fitne, karışıklık, imtihan, sapmak, sapıtmak ve kötülük anlamlara gelir. Kur’an’da ve hadislerde çokça kullanılmıştır.
Fitnenin bilinçsiz olanları varsa da daha çok düşmanın imha silahı olarak kullanıla gelmiştir. Düşman her gün yeni yeni fitneler icat ederek karşı tarafı oyalar. Yeni mesele arada yapmak istediğini yapar. Milleti ayakta tutan değerleri yok ederek insanları birbirine düşürürler, tartışırlar, kavga ettirirler ve farklı düşünmelerini sağlarlar.
Bir de içten çıkarılan fitneler vardır ki bu dıştan gelen fitneden daha çok zarar verir. Bunda hainlik vardır, ispiyonculuk vardır, yıkıcılık vardır. Kendi vatanına, milletine ve milli değerlerine düşmanlık esastır.
Hani ağaca derdin nedir? diye sormuşlar. Balta demiş. Ne var baltada? Demişler ah sapı benden olmasa! Demiş.
Fitnenin zararı umumidir. Bir özelliği de hayır, iyilik tanımaz. Kötülüklerin yayılması istenir.
Peygamber (as) şöyle buyuruyor:
-“Allah’a yemin ederim ki sizin için fakirlikten korkmuyorum, fakat ben, sizden öncekilerin sizin önünüze serilmesinden, öncekilerin dünya için yarıştıkları gibi sizin de yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum. (Buhari, Rikak:7)
İnsanı sapıtan şeylerin başında dünya fitnesi gelir. Bir de Allah’ı unutturan evlat fitnesi gelir.
Peygamberimiz bir hadislerinde bu fitnelere işaret ederek şöyle buyurmuştur:
“Bir zaman gelecek; zaman daralacak, ameller azalacak, aç gözlülük yayılacak, fitneler çoğalacak ve öldürme olayları artacak.” (Buhari, fiten:5) buyurarak fitne sebeplerinin ve fitnelerin artacağını haber vermiştir.
Cenab-ı Allah Kur’an’da fitne çıkaranlardan şöyle bahsediyor.
“Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte olduğu yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır.”
“Onlara yer yüzünde fesat çıkarmayın denildiği zaman “Biz ancak Islah edicileriz” derler.
“Şunu bilin ki onlar bozguncuların ta kendisidir. Lakin anlamazlar.”
“Onlara: “İnsanların iman ettikleri gibi sizde iman edin” denilince, “Biz sefihlerin (ahmak ve akılsız) kişilerin iman ettikleri gibi iman eder miyiz?” derler. Biliniz ki sefihler ancak kendileridir. Fakat bunu bilmemezlikten gelirler.” (Bakara:10-13) buyurarak onların hastalıklı, yalancı, bozguncu, akılsız, ahmak ve ikiyüzlü kimseler olduğunu bildirmiştir.
Zamanımızda fitne de çok fitneci de çok peygamber (as): “Her ümmet için fitne vardır. Ümmetimin fitnesi de maldır” buyurmuştur. (R. Salihın:483) buyurmuştur.
Kur’an-ı Kerimde de: “Çocuklarınız ve mallarınız sizin için bir bela ve imtihandır” (Tegabün:15) buyrulmuştur.
Mescit kuşu Salebeyi mal fitnesinin helak ettiği gibi günümüzde de bir çok insanı aynı felaket sarmıştır.
Kur’an’da: “insan, hayırla da, şerle de imtihan edilecektir” (Enbiya:35) buyrulur. Herkes imtihan edilmektedir. Peygamber (as) ashabına şöyle demiştir:
“İyilik yapmakta acele ediniz. Yakın zaman da karanlık geceler gibi bir takım fitneler zuhur edecektir ki, insan mü’min olarak sabaha çıkar ve kafir olarak geceler, mü’min olarak geceler, kafir olarak sabaha çıkar. Dünya malı karşılığında dinini satar.” (R. Salihın:87)
Fitnenin vereceği zarar umumidir. Ayrım yapmaz. Bu Kur’an’da şöyle ifade edilmiştir:
“Öyle bir musibetten korkun ki, o içiniz de yalnız zulmedenlere isabet etmez.” (Enfal:25)
Fitneye sebep olmak büyük günahtır. Kur’an’da: “Mü’min erkekleri, mümin kadınları fitneye uğratıp sonra da tövbe etmeyenler için cehennem azabı vardır.” (Buruç:10)
Peygamberimizde fitneciye lanet okumuştur. Şöyle buyurur: “Fitne uykudadır, uyandırana laent olsun!”
Buna göre fitneye sebep olacak her şeyden kaçınılmalıdır.
Peygamberimiz (sav) hanımı ile giderken bir bedevi manalı manalı ona bakar. Bunu gören peygamberimiz adamı çağırır ve “Bak bu yanımdaki kadın benim hanımım” demiş yanlış düşünceyi önlemiştir.
Vebalden kaçınmak için kötü örnek olmaktan, kötü çığır açmaktan kaçınılmalıdır.
Peygamberimiz hatalı birini gördüğünde hatasını yüzüne vurmazdı dolaylı yoldan ona söylenmesi gerekeni söylerdi. Bazılarının şöyle şöyle yaptığını görüyorum der, umuma söylerdi.
Fitne küçük bir kıvılcımla başlar, sonra büyük yangınlara sebep olur. Bir söz, bir davranış dikkat edilmezse büyük acılara sebep olabilir.
Zunnun-ı mısrı fitnenin sebeplerini şöyle sıralamıştır:
1-Ahiret hazırlığına niyetin zayıflığından
2-Şehvetin bedeni rehin almasından
3-Ölmeyecekmiş gibi davranılmasından
4-Kul hakkına riayetsizlikten
5-Peygamber sünnetine uymamaktan
6-Öncekilerin küçük hatalarından kaçınmamaktan insanların arasına fitne ve fesat girer” demiştir.
Fitneye sebep olmamak için iftiradan, gıybetten, kıskançlıktan, gururdan, ayıp araştırmaktan, kötü sözden, ırk ayrımından ve bunun gibi kötü huylardan kaçınılmalıdır.
Bir önemli husus da insana ve inandığı değerlerine saygısızlık etmemektir.
Bir de geçmişin kabuk bağlamış olaylarını hatırlamamak ve hatırlatmamak önemlidir.
Peygamberimiz (as)
“Ya hayır söyle ya da sus” buyurmuştur.
Birkaç ayet ve hadis:
”Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, onu araştırın yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da yaptığınızdan pişman olursunuz” (Hücurat:6)
**
“Yalnız zulmedenlere değil hepinize zarar verecek fitneden sakının” (Enfal:25)
**
“Semud kavminin bulunduğu Hıcır adlı şehir de dokuz kimse vardı” fesat çıkarıyorlardı, iyiliğe yanaşmıyorlardı” (Ne’mil:48) (onlar yüzünden helak oldular)
**
“Allah’ın emirlerini yerine getirmez, aranızda dost olup kenetlenmezseniz yer yüzünde fitne ve fesat çıkar.” (Enfal:73)
**
“Yeryüzünde fesat çıkaranlar işte lanet onlar içindir ve cehennem onlarındır” (Rad:25)
**
“Allah fesat çıkarmaya ve fenalık yapmaya razı olmaz” (Bakara:205)
**
“Mü’minlerin anasında kötülüklerin yayılmasını arzu edenler için muhakkak dünya ve ahirette acıklı bir azab vardır.” (Nur:19)
**
“Şeytan namaz kılanların kendisine itaat etmesinden ümidini kesti. Ancak aralarında fitne çıkararak bir birine karşı kışkırtmaktan geri durmaz.2 (Müslim, Munafikun:65)
**
“Benden sonra dört fitne gelecek. Sonuncusu geldiğinde; kulağa bir şey girmez, göz görmez her tarafı fitne sarar. Müslümanlar bir belaya müptela olur ki, yılanın çöreklenmesi gibi. O anda iyilik inkar edilir, kötü iyi sayılır. Bu fitne sırasında insanın bedeni öldüğü gibi kalbi de ölür.” (Ramuz:247/3)