Fitne ortamın da tavrımız ne olmalı?
Fitnelerin arttığı günümüzde fitne çıkmamasına dikkat edilir; Çıkan fitnelerin de yayılmamasına çalışılır. Fitnecilere karşı ilgisiz kalınmaz. Cenab-ı Allah Kur’an’da: “Yeryüzünde fitne kalmayıp din tamamen Allah’ın oluncaya kadar savaşın.” (Enfal:39) diye emretmiştir.
Eğer üzerine gitmekle fitne artacak ve yayılacaksa, zarar vermesinden kaçınılır.
Fitnelerin çoğaldığı bir zaman da yapılacak bir şey kalmadıysa peygamberimizin bize tavsiyeleri şöyle:
“Gelecekte bir takım fitneler olacak o sırada oturan, ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlıdır. Fitneyi görmeye çalışan onun kahrına uğrar. (Muslim:2886)
**
“Fitne zamanında evinizde oturun: Günahlarınıza tövbe edin, dilinizi tutun kendi işinize bakın.” (Ebu davut)
**
“Sağır, dilsiz, kör fitne gelecek. Fitneye azıcık meyledenin üzerine fitne süratle gelir. Fitne ortamında dilini oynatmak aynen kılıç oynatmak gibidir.” (Hadis Ans:13/390)
**
“Bir kısım ayak takımı ile karşı karşıya kalırsanız; güzel bulduğunuz şeyi yapın. Kötü bulduğunuz şeyi terk edin. Kendi ev halkınızın halleri ile uğraşın. O ayaktakımı ve onların işleriyle uğraşmayın.” (Age:13/4759)
Her türlü fitnenin kol gezdiği günümüz de bu tavsiyelere uyacak olursak fitneci yalnız kalır ve çıkardığı, fitne gücünü kaybeder.
Af edersiniz fitne kabuk ağlamış dışkıya benzer, karıştırılırsa kokar. Kendi haline bırakılırsa kurur gider.
Kur’an’ın son sürelerinde şerden, şerliden fitneden fitnecinin şerrinden Allah’a sığınmamız tavsiye edilmiştir.
Kısacası fitne ortamında dua ve ibadetlere sarılır, iyi ortamlarda, iyilerle olunur ve fitneye karşı uyanık davranılırsa fitnenin zararından korunulmuş olur.