EŞLERİN BİRBİRİ ÜZERİNE HAKLARI VARDIR
- İki taraflı birbirlerin hukukunu gözetmek, ırz, namus ve şerefini korumak,
- Karşılıklı saygı ve itaat,
- İstişare etmek, izin alınacak konularda izin almak,
- Evin rızkını helalden kazanmak, sofraya haram lokma sokmamak,
Birbirine eziyet ve zulmetmemek, kaba, kırıcı olmamak,
- Birbirlerini küçük düşürecek davranışlardan kaçınmak,
- Birbirlerine işlerinde yardımcı olmak,
- Çocukları beraberce büyütmek,
- Başkalarının yanında eşini küçük düşürmemek, – Kim olursa olsun eşini tercih etmek, beyine itaat etmek,
- Koca, kadının dinini öğrenip yaşamasında yardımcı olmak.
Özetle eşlerin birbirlerin görevleri bunlardır.
Kur’an’da Nisa, 34 : “Erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Namuslarını koruyucudurlar.” Buyruluyor ve itaat eden kadınların aleyhine bir şey yapılmaması emrediliyor.
- Nisa, 19 : “Kadınlarınızla iyi geçinin.”
- Tahrim, 6 : ”Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.”
- Bakara, 187 : “Onlar sizin için birer elbise sizde onlar için birer elbisesiniz.” buyrulmuştur.
Hz. Peygamber şöyle buyurur:
- “Kadının kocası üzerinde hakkı vardır.” (Buhari savm:55)
- “Kadının kocasında olan hakkı şunlardır: Koca, karısını yedirecek, içirecek, giydirecek, barındıracak ve yüzüne tokat atmayacaktır.” (Ebu Davud Nikah:42)
Kadının diğer hakkı da dinini öğrenmesidir. Kocası eşine dinini öğretecektir. Kendisi öğretemeyecekse, öğreneceği ortamı hazırlayacak, o fırsatı ona verecektir.
Bir hadislerinde peygamberimiz (s.a) :
“Kıyamet gününde insanların Allah yanında en fenâ olan, karı-koca birbirine yakın olduktan sonra eşinin sırrını yayandır. ”(Prof. Dr. Servet Armağan İslâm Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler:105)
Hz. Peygamber hanımını hiç incitmemiştir.
Bir gün bir zat hanımını şikayet için Hz. Ömer’in kapısına gelir. Hz. Ömer’e hanımının sözlerini duyunca geri döner. Ömer, fark ettiği için ardından koşar, niye kapıma kadar geldin ve dönüp gidiyorsun, der. o zat : “Ben sana hanımımdan şikayet edecektim. Fakat sizin konuşmalarınızı duydum vazgeçtim.” der.
Hz Ömer’in hanımı biraz sert konuşmuştur. Hz. Ömer : “Ne yapayım. Hanımım benim her işimi görüyor, Ona sert ve kaba davranamazdım” diyor.
Allah Rasûlü : “Sizin en hayırlınız, kadınlara karşı en iyi davrananınızdır.” (R.Salihın:1/S.320) demiş, iyi davranmayı emretmiştir.
Koca, hanımının yüzüne şefkatle, merhametle bakmalıdır. Çünkü o hanım bacımız Allah’ın bir emanetidir. Allah’ın emanetini zay edenin Allah yüzüne bakar mı?
Hanım, kocasının güler yüzünü görmüyorsa, bu zulümdür. Allah zalimi sevmez, yüzüne bakmaz.
Koca var, ana baba ve kardeşlerine bağlı, eşini ihmal ediyor yanlış, koca var eşine meyledip ana babasını ihmal ediyor bu da yanlış, eşini ana babasına salmıyor, bu da ve insanlığa sığar, ne de Müslümanlığa sığar.
a) Kocanın eşi üzerindeki hakları:
Bir ailenin mutluluğu daha çok kadına bağlıdır. Atalarımız : “Yuvayı, dişi kuş yapar” derler.
Kur’an’da : “Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi kadınlarında erkekler üzerinde hakları vardır.” (Bakara:228)
Erkek, aile reisidir. Allah : “Kadınlar üzerinde erkekler yöneticidir.” (Nisa:34)
İslâm, kadının erkeğe itaat etmesini ister.
Peygamberimiz : “Kadın beş vakit namazını kılar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse Rabbinin cennetine girer,”(Temel Din Bilgileri:198)
- “Bir kadın, kocası kendisinden hoşnut olduğu halde ölürse cennete girer.” (Age:180)
- kadın, kocasına itaat edecek, kadınlık görevini yerine getirecektir.
- Evin işleri, düzeni, çocukların bakım ve yetiştirilmesi kadına aittir.
- Kadın kocasının şeref ve haysiyetini koruyacak, ona ihanet etmeyecektir.
İzinsiz kocasından habersiz evden gitmeyecek ve harcamada bulunmayacaktır. Allah
: “Saliha kadınlar itaatkârdır” (Nisa:34) Bu itaat, kayıtsız şartsız itaat değildir.
- Meşru isteklerine itaattır.
- Allah’a isyan, ahlaksızlık, dine uymayan konuda itaat olmaz.
- Allah’a itaat etmeyene itaat olmaz.
b) Kadının kocası üzerindeki hakları:
Cenab-ı Allah : “Kadınlarla iyi geçinin” diyor. (Nisa:19) Günümüz insanı herkesle iyi geçiniyor ama evindeki hanımıyla geçinemiyor.
Peygamberimiz : “Müslüman, karısına buğz etmesin. Zira hoşlanmadığı huyları varsa, buna karşılık memnun olduğu huyları da vardır.” (Müslim Rada:4/1469) buyurur.
Sudan bahanelerle insanın eşini dövmesi, İslâm’da kınanmıştır. Peygamber : “Kadınlarını döven erkekler, hayırlı adamlar değildir.” (R.Salihın:1/277)
- “Hem döveceksiniz, hem de akşam nasıl aynı yatakta yatacaksınız?” (Buhari Nikah:93)
- “Kadının kocası, yeme, içme, barınmasını sağlayacak ve yüzüne tokat atmayacaktır.” (Ebu Davut Nikah:42)
- “En şerlileriniz hanımlarını dövenlerdir. En hayırlılarınız da hanımlarına hayırlı olanınızdır.”
İki tarafta birbirinin sırrını başkalarına açmayacak, birbirlerine lânet okumayacaktır. Birbirini küçük düşürmeyecektir.
Allah : “Kadınlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz.” (Bakara:187) Peygamber: “Kadınlar için Allah’tan korkun. Zira onlar size Allah’ın emanetidir. Sizin onlar üzerinde hakkınız vardır, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” (Müslim Hacc:147) diyor.
Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurur :
- “Kocası kendisinden razı olarak ölen kadın cennete gider,” (Tirmizi Rada:10)
“Kadınlara hayırlı olmanızı tavsiye ederim.” (Müslim Radâ:62)
- “En hayırlınız kadınlarına hayırlı olandır.” (Tirmizi Radâ:11)
c) Bey hanımından ne bekler:
- Sevmesini, itaat etmesini, istişare etmesini ister, haber vererek bir şeyi yapsın ister.
- Başkaları ile lavbali olmasını istemez.
- Düzenli olmasını ister.
- Kendine inanmasını, güvenmesin ister.
- Kendisini küçük düşürmemesini ister.
- Şüphe uyandıracak davranışlardan kaçınmasını ister.
- Evden ayrılışında uğurlamasını, akşam karşılamasını ister.
- Ana babasına saygı duymasını ve hizmet etmesini ister.
- Yapılmasını istediği şeylerin noksansız yapılmasını ister.
- Irzını namusunu korusun ister.
- Çocuklarını iyi yetiştirsin ister.
- Evine baksın ister. Asık surat istemez.
- Evi düzenli, temiz tutsun, güzel yemek yapsın ister.
- Evde hizmetçi gibi değil, giyimi ile tavrı ile evin hanımı, evin sultanı olsun ister.
d) Hanım beyden ne bekler:
- Evini ihmal etmemesini ister. İçki içmesi, kumar oynamasın ister.
- Kendisine inanılıp güvenilmesini ister. Yersiz kıskançlık istemez.
Başkalarının yanında küçük düşürülmemesini ister.
- Hakaret edilmemesini, özellikle dövülüp, sövülmemesini ister.
- Her konuda kendisine yardımcı olunmasını ister.
- Eve asık suratla gelinmesin ister.
- Ufak tefek şeylerin büyütülmemesini ister.
- Saygı sevgi ister. İnancını öğretmesini ve yaşamasına müsaade etme.
- Başkası ile kıyaslanmasını istemez. Peygamber (a.s.) der ki:
- “Kıyamet gününde insanların Allah yanında en fena olanı eşlerden birinin diğerinin sırrını yayandır.” (Temel hak ve hürriyetler:s.105)
- “Kadının kocasında olan hakkı şunlardır:Koca hanımını yedirecek, içirecek, giydirecek, barındıracak ve yüzüne tokat atmayacaktır.” (Ebu Davut Nikah:42) Kadının bir hakkı da dinini öğrenmesidir.
“En hayırlınız kadınlara karşı en iyi davrananınızdır.” (RS:1/390)
e) Uyumlu, geçimli ve uzun ömürlü Aile için:
- Her konuda denklik olmalıdır.
- Ahlak, namus iki tarafta aranmalıdır.
- İnançlı olan inançsız olanla evlendirilmemelidir.
- Başta iyi araştırılıp, iyi düşünülmelidir. (Hac şartı, boşanma şartı, 2. evliliğin reddi
şart koşulabilir.)
(Eşinden habersiz 2. nikah kıyanlar oluyor. Nikahta ilân şart işe rıza gösterecek, meşru mazeret olacak.)
- Eğer eşinde bilgi noksanlığı varsa, beyi dinini öğretecek veya öğrenmesi için ne lâzımsa yapacak.
Bazen örtünmeye, ibadet etmeye izin verilmiyor, yanlış. Bey ancak nafile ibadete izin vermeyebilir.
Görev ve sorumluluklar iki taraflıdır. Hz. Peygamber : “Koca ailenin çobanı olup ailesinden sorumludur. Kadında evinden ve evladından sorumludur.” (Buhari Rıkak:17) der.
- Kadına iyi muamele edilecektir. Hoş tutulacaktır. Nisa,19 : “Kadınlara güzel muamele edin” emri vardır.
- Eşler istişareyi elden bırakmamalıdır. İstişaresiz iş yapılmamalıdır. Danışılır, izin alınırsa, kimsenin başı ağrımaz. Bazı konularda müşterek karar alınmalıdır. Diyelim ki eşlerden biri çocuk istiyor, diğeri istemiyor.
- Çok önemli bir konu, kıskançlık meselesidir. Kıskançlık nice aileleri perişan ediyor veya yıkıp atıyor. İnsan kıskanmaz değil, kıskanır. Ama bunun da bir ölçüsü vardır. Kıskançlık aşırı olur, ileri götürülürse iyi değildir.
- Hz. Peygamber, hiç kıskanmayanın cennet giremeyeceğini söyler, duygusu yani eşini başkasına sunanı lânetler. Bir de : “Kalbi ters dönmüş kişiler hariç herkes kıskanır.” Der.
- Eşler kıskançlığa yol açacak davranışlardan ve kıskançlık ortamı hazırlamaktan kaçınmalıdır.
- Bir de şeytanın bu konudaki vesvesesinden kaçınılmalıdır.
- İslâm, bu konuda tedbirler almıştır. Onlara uyulursa, hiç birşey olmaz.
- Bir de kadın sadece eşi için süslenir. Hayasızlık ve müstehcenlik kadını çirkinleştirir.
- İşin özü : “Allah’ın koyduğu kurallara uyulursa, nikâh da korunur, aile yuvası da korunur.”