ELLİ ÜÇÜNCÜ GÜN
Euzubillahhimineşşeytanırracim
Bismillâhhirrahmânirrahim
A- ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ:
- El–MUKSİT: Adaletle muamele edendir.
- El–CAMİ: Kıyamet günü toplayacak olandır.
B- GÜNÜN AYETİ VE HADİSİ:
- Ayet: “Ey iman edenler! Eğer bir fitneci size bir haber getirirse; onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden birilerine kötülük ederseniz de sonra pişman olursunuz.” (Hücürat:6)
- Hadis: “Bir kimse, bir başkasının ırz ve şerefini gıybet edene karşı
savunursa, Allah o kimseyi cehennem ateşinden uzaklaştırır.” (R.
Salihin:3/113)
*****
Kötü ahlaklardan ve büyük günahlardan biri de insanların gıybetini yapmaktır.
Gıybet, var olan bir şeyin dedikodusunu yapmak, ona buna söylemektir. Aslı yoksa o zaman iftira olur.
Gıybet, sadece dille söylemekle olmaz. İşaretle, kaş-göz oynatmakla da olur.
Gıybet etmek, ölü eti yemektir. Gıybet eden birine Peygamberimiz :
“Tükür ” demiştir. O tükürünce ağzından et parçası çıkmıştır.
Geceleri namaz kılan gündüzleri oruç tutan bir kadının durumunu peygamberden sormuşlar. O da başka bir halinin olup olmadığını sormuş: “biraz gıybet eder” cevabını alınca:”Yeri cehennemdir.” Buyurmuştur.
Peygamber (as) ayıp örtenin ayıbını Allah’ın örteceğini haber vermiştir. Bir hadislerinde de : “Koğucu, dedikoducu cennete giremez.” Demiştir. (B. Hadis kül:4/271)
Gıybet insanları birbirine düşürür. Gıybet eden birine bir zat şöyle demiştir: “Sağ ol sevaplarını bana verdin. Günahlarımı da aldın.”
Gıybetten kaçınmak lazım. Bir evde bir yazı gördüm. “Bu evde ölü eti yenmez.” Diyordu. Gıybet eden dinlenmemelidir. Gıybeti edilen savunulmalıdır. Eğer gıybet eden susmadıysa o yer terk edilmelidir.
Gıybet etmemek için, Allah’ı anmak, Peygambere salavat getirmek ve güzel şeyleri insanlara anlatmak, insanı günahtan alıkor.
Gıybet ancak: birini bir kötülükten alı koymak için, birini kötü bir evlilik yapmaktan alı koymak için. Zulmü önlemek için, kötü birini isim söylemeden örnek vermek için yapılabilir.
Eğer biz gıybet yaptıksak, “Hakkını helal et” denir. Helallaşılır.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
- “Dedesi koruk yemiş, torunun dişi uyuşmuş.” Doğru.
- “Ele geleni ye, dile geleni söyle” yanlış.
D- BİR OLAY:
Adamın biri gelir Hz. Ömer ‘e:
- Oğlum beni dövüyor, der, şikayet eder.
Hz. Ömer, genci çağırır, durumu sorar. Genç der ki:
- “Efendim, babam anamı iyi bir aileden almaz. Kendisi helal kazanç peşinde koşmaz. Ben doğunca bana güzel bir isim vermemiş. Sonra bana dinimi öğretmedi….”Diye sıralar.
Hz. Ömer, gence gene bir şeyler söyler de, esas babaya dönerek:
- Bunlar doğru mu? Der.
Baba:
- Evet, deyince Hz. Ömer:
- “İyi ki başını yarmamış” der.
E- BİR DAVRANIŞ:
Nasıl iyi huylu olunur?
İnsan isterse kötü ahlakı bırakır, ahlakını güzelleştirir ve iyi huylu olur. – İnsan, insan olduğunu düşünür, insanlığa yakışan davranışlarda bulunursa,
- Kendini başkalarının yerine koyabilirse,
- İyi bir çevre ve arkadaş seçerse,
- Haram yemez, yalan söylemezse,
- İyi şeyleri alışkanlık haline getirirse,
- Boş ve manasız şeylerle uğraşmazsa,
- Başkalarına zararı dokununca ve bir kötülük görünce üzüntü duyarsa,
- En önemlisi, iyi olmak için istek duyar ve arzu eder, gayret ederse o kimse iyi huylu olur.
F- SAĞLIK İÇİN:
İslam Peygamberi: “insan yediğinden ibarettir” der.
Eğer insan başkasının hakkını yerse veya Allah’ın haram kıldığını yerse, bunun insana ve ailesine yansıması olur. İnsanın mayası bozulur. Atalarımız “Haram yiyenin harami evladı olur” demiştir. Haram yiyenin evladı hatta organları bile kendine itaat etmez.
Peygamberimiz: “Bir lokma Haram yiyenin kırk gün namazı ve duası kabul olmaz.” Buyrulmuştur. (Ramuz:409/4)
Haramla ibadet olmaz. Hayırda olmaz.
Kazancı haramdan olanın ikramı yenmez, yemeği yenmez. Faiz parası ile, kumar parası ile, başkasının hakkı karışan para ile hacca gidilmez. Gidilse de turistik bir seyahat olur. Allah ona: “sana lebbeyk yok, haccında kabul değil.” Der.
Bir insanın aile saadetinin, vücut sağlığının ve huzurlu bir hayatının olabilmesi için, o kişinin helalden kazanması, helalden yemesi ve yedirmesi lazımdır.
Bir tabak yemek için bir damla pislik ne ise, bir damla haramda odur.
Onun özelliğini bozar. Onun için: “Haram yaramaz, haramdan gıda olmaz” demişlerdir.
G- DİN BİLGİSİ:
Ölenin ardından Kur’an okumak, dua etmek, hayır yapmak ölüye ulaşır mı?
Ölen için 7,40,52 gün beklenmez. Kabir de azap varken beklenmez. Dua edilir. Kur’an okunur, sadaka dağıtılıp sevabı bağışlanır. Onun için mevlit okutulur. Tevhit çekilip ruhuna bağışlanır. Bilhassa yasin, Rad, ve mülk süreleri okunur.
Ölenin Allah’a borçları varsa ödenir. Namaz, oruç, yemin borcu, kurban borcu gibi. Kula borcu varsa ödenir. Affı için dua edilir.
Bu yapılanlar ona ulaşır. Devam eden bir hayrı, yetiştirdiği insanların iyilikleri, bıraktığı ilim, hayırlı evlat ona devamlı fayda verir. (R. Salihin:2/953)
Ölenin ardından kötülüklerde aynen ulaşır durur.
Kur’an da: “Her iyilik kötülükleri yok eder.” (Hud:114)
-“Rabbimiz bizi ve bizden önceki iman edenleri bağışla” (Haşr:10) böyle dua etmemiz isteniyor.
Kılınan cenaze namazı, yapılan dualar, mezar taşındaki fatihalar ölü içindir.
Peygamberimiz (as): ”Ölüleriniz için yasin okuyun.” Buyurur. (Prof. Dr. V. Zuhayli, İslam Fıkhı ans:3/90)
– “kim kabristana gider, yasin okursa, o gün Allah onların azabını hafifletir.” (Age:3/90)+ (Ramuz:79/4)
Biri: “Annem için hayır yapsam, ona ulaşır mı? Der. Ona da – Ulaşır, der. Biride – Anam babam için hac yapsam olur mu, der. Ona da: “Onların borcu olsa ödesen, ödenmez miydi” der. (Age:3/98)
Allah Kur’an da: “Peygambere salavat getirin” diyor. (Ahzap:56) ulaşmasa böyle mi emrederdi?
Peygamberimiz, mezarlığa gidip dua etmiştir. (Müslim, Taharet:39)
Ölenin ardından iyiliğine konuşulacaktır. (R. Salihin:2/562) +(R. Salihin:2/368) ölüye iyi sözde ulaşır, kötü sözde ulaşır.
H- BİR DUA EDELİM:
Bunalıma düşen için okunacak dua:
“Efehasibtum ennemâ haleknâkum abesen ve ennekum ileynâ lâ
turcaun. Fe teâlellâhu’l- meliku’l hakku lâ ilâhe illâ huve rabbu’l arşi’l kerim.”
Bizin sizi boş bir amaç uğruna yarattığımız ve gerçekten döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız? Hak melik olan Allah pek yücedir. O’ndan başka ilah yoktur. O, kerim olan Arş’ın rabbidir.
I- BİR SÜRE EZBERLEYELİM:
Kadir Suresi:
Okunuşu:
-“İnna enzelnahü fi leylet ilgadri. Vema edrâke maleyletül gadri. Leyletülgadri hayrun min elfi şehrin. Tenezzelül mele iketü verruhu fihe biizni rabbihim min külli emrin selâmün. Hiye hatte matle il feçr.”
Manası:
-“Biz onu (Kur’an’ı) kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede rablerinin izniyle melekler ve ruh (Cebrail) her iş için iner dururlar. O gece esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. ”
İ- BUGÜN NELER ÖĞRENDİK?